3- Baba

6.8K 213 24
                                    

Alkım okula başlayalı bir hafta oluyordu. Genellikle sessiz sakin bir çocuk olduğu için pek kimseyle tanışamamış ve arkadaş edinememişti ama yine de mutluydu. Çünkü içinde çocuksu bir umut vardı. Yeni başlangıçlar yaparak hayatını biraz olsun güzelleştirmeyi planlıyordu.

Bugün güne enerjik başladı, heyecanla hazırlanıp kahvaltı yapmak için mutfağa ilerledi. O sırada da kapının orada  Atlas babası ile karşılaştı.
" Ben de seni çağıracaktım. Hadi gel de kahvaltı yapalım."
" Tamam. Zaten çok açım. " diyip yerleşti masaya Alkım. Kuzey ise ufak tefek eklemeler yapıyordu masaya.
" Bugün işten erken çıkacağız seni biz alacağız okuldan. " diyerek masaya oturdu Kuzey. 
Alkım içindeki kıpırtıyla onayladı Kuzey babasını. Keyifli bir kahvaltının ardından Alkım'ı okula bırakıp kendileri işe yol aldılar.

---

Kitap defterlerini çıkarırken yanındaki boş sıraya maskülen tarzda, mavi gözlü,kumral, hafif dalgalı ve  kısa saçlı bir kız oturdu yanına.
" Selam. Daha önce tanışmadık. Ben Yasmin." diyerek kendini tanıttı kız.
Hafif bir gülümsemeyle birlikte " Ben de Alkım memnun oldum." diyerek konuşmayı sürdürdü Alkım. Tanışma fasılları bittikten sonra hoca geldi ve ders anlatmaya başladı.

Hoca ders anlatırken gözü kızın bileğine takıldı. Gökkuşaklı, Lgbt ile ilgili bileklikleri gördü. Ardından içine ufak bir mutluluk doğdu. Sonra derse odaklandı. Not almaya başladı.
Tenefüse girdiklerinde sınıfa bir öğrenci girdi bıkkın bir şekilde. Omzunda çantası, diğer elinde suyu Alkım'ın önündeki sıraya yayıldı hemen. Çocuk kısa saçlı, kumral, yüzünde hafif benleri olan biriydi. Biraz soluklandıktan sonra arkasını döndü. " Naber Yasmin?" diyerek kıza baktı. " İyidir. Yine geç kaldın. Oyunun başından yine kalkamadın değil mi?" diyerek güldü Yasmin.
" Bu benim suçum değil sistemin suçu canım. Bu kadar erken saate ders mi konulur?" diyerek isyan etti çocuk. Ardından gözleri Alkım'a kaydı.
" Merhaba tanışma fırsatımız olmadı daha önce ben Batu. Sen de sanırım Alkım olmalısın. Hoca ismini okurken duymuştum."
" Aynen. Tanıştığımıza memnun oldum." diyerek gülümsedi Alkım.

----
Zilin çalmasıyla beraber hızla eşyalarını toparladı Alkım. Çantasını omzuna takip sınıftan çıktı.

Heyecanlıydı. Çünkü babaları onu almaya geleceklerini söylemişti. İçi mutluluk doluydu. Önemsendiğini, ilgi gördüğünü ve sevildiğini iliklerine kadar hissediyordu. Daha çok yeni bir aile olsalar da içindeki sevinci, mutluluğu yüzüne yansıyordu.

Daha önce böyle şeyler hissetmemişti. Yalnızdı, mutsuz ve üzgündü. Pek arkadaşı yoktu. Dışlanıyordu. Zorbalık görüyordu. Şimdi ise öyle bir şey yaşasa dahi bu iki adamın gölgesine sığınabilceğine inanıyordu. Onlara güveniyordu. Kendisine bakarkenki bakışlardan güveni, sevgiyi hissedebiliyordu.

Adımlarını hızlandırıp bahçeye çıktı. Gözleri babalarını ararken bir çift mavi göze takıldı. Ardından ona tebessüm ederek bakan adama, gülümseyerek yürüdü. Sonra bakışları direksiyonda bekleyen kehribar gözlü adama değdi Ona da tebessüm ederek Kuzey babasına sarıldı. Kuzey de sarılmasına karşılık verdi ve  Alkım için arabanın kapısını açtı.
Alkım ve Kuzey arabaya yerleşirken Atlas arkasını döndü. " Nasıl geçti günün?" diyerek soru sordu.
" İyiydi. Arkadaş edindim. Derslerimi dinledim. Zaman çabuk geçti benim için bugün. Sizin işleriniz nasıldı?"
" Gününün güzel geçmesine sevindik. Bizim için de güzel bir gündü." diyerek gülümsedi Kuzey. Atlas da o sırada arabayı okulun dışına sürmeye başladı.
" Bugün yemeği dışarıda yiyelim diye düşündük. Eve uğrar üstümüzü değiştiririz ardından dışarı çıkıp vakit geçiririz. Sen ne dersin?" diyerek soru yöneltti Atlas arabanın aynasından Alkım'ın gözlerine bakarak.
Alkım kehribar gözlere bakarken içinin kıpır kıpır olduğunu hissetti. Heyecanla soluk vererek cevap verdi Atlas babasına. " Şey, güzel olur aslında. Hem yemek yapmakla uğraşmayız. Hem de hava alırız biraz. Hem de güzelce vakit  geçiririz. " diyerek sıraladı cümlelerini heyecanla. Atlas gülümseyerek onayladı Alkım'ı. Alkım'ın ise gözleri gülümsemesine takıldı bir iki saniye ve kendine gelmeye çalışarak yutkunurken arkasına yaslandı.

Bu iki adamdan istemese de etkileniyordu. Lakin diğer yandan da kendine kızıyordu. Bir yandan onlardan hoşlanıyordu diğer yandan onlar birbirini seviyor benim ki yanlış diyordu içinden. Zaten ergenin tekiydi ve hormonları tavan yaptığı bir yaştaydı içinde hesaplaşmalar yaşıyordu.

Onlara nasip hitap edeceğini de kestiremiyordu. Baba mı demeliydi, abi mi, yoksa isimlerini mi kullanmalıydı? Bilmiyordu...

----

Sohbet ede ede eve vardılar. Aslında kendilerinin üstlerini değiştirmesine gerek yoktu ama Alkım rahat edemez diye eve gelmişlerdi. Onlar salonda otururken Alkım hızla odasına yöneldi. Üstünü başını sorduktan sonra dolabının önünde durdu. Nasıl bir kombin yapacağını düşündü.
Mor, desenleri olan kazağını, siyah zinciri olan pantolonunu çıkardı. ( altta resim ekledim.) Giyinmeye başladı. Banyoda saçını yaptıktan sonra sevdiği kolyelerinden taktı, sevdiği parfümününden sıktı ve hazırdı. Dudaklarına renk vermesi için parlatıcısını sürdü ve telefonunu alarak odadan çıktı.

Salona ilerlediğinde Kuzey babasının başını, Atlas babasının omzuna yaslı halde ve ufak ufak dudaklarına öpücük bırakılırken gördü. Bu görüntüyle karnı kasıldı. Hoşuna gitmişti. Bir an kendisinin de aralarında dudaklarının öpüldüğünü hayal etti ardından kafasını iki yana salladı. Ufak bir öksürük ile geldiğini belirtti. İkisi ayrılıp gözlerini Alkım'a çevirdiler ve mest olmuşçasına baktılar. Bebekleri çok güzeldi.
" Gidelim mi?" diye sordu Alkım.
" Olur bebeğim kalkalım." diyerek ayaklandı Atlas. Alkım ise şaşkınlıkla baktı Atlas babasına. Gözlerini kırpıştırdı. Dudaklarını ıslatarak arkasını döndü. Kuzey'in bakışları ise çoktan o güzel dudaklara kaymıştı. Kendilerini toparlayıp kapıya ilerlediler.

---

Alkım merakla bakıyordu etrafa çünkü daha önce böyle bir yere gelmemişti. Geldikleri yer oldukça lüks bir yerdi. Kıpırdanarak etrafı inceliyordu.
Garson gelip menüleri bıraktı.
" İstediğin ne varsa söyleyebilirsin. Eğer karar veremiyorsan da yardımcı olabilirim canım." diyerek sessizliği bozdu Kuzey Alkım'a bakarken. Çocuk çok ürkek, sessiz duruyordu ve çok güzel görünüyordu.
" Evet aslında karar veremedim. "
diyerek utangaçca tebessüm etti. Atla da buranın ünlü yemeklerinden önerdi ve böylelikle yemeği seçmiş oldular.

Yemeklerini yerken Alkım aklında olan soruyu dile getirdi.
"Size nasıl hitap etmemi istersiniz? "
Atlas ve Kuzey lokmalarını bitirip birbirlerine baktılar anlık. Daha sonra Atlas boğazını temizleyerek cevapladı soruyu.
" Bize İstediğin şekilde hitap edebilirsin. Bunda bir zorunluluk hissetmeni istemeyiz. "
Kuzey heyecanla devam etti.
" Bize nasıl mutlu olacaksan öyle seslenebilirsin canım." diyerek gülümsedi. Alkım bir süre sessiz kaldı. Düşündü. Yanakları kızardı, dudaklarına yaladı ve titrek bir nefes alarak ikisine baktı.
" O zaman... Size.. Baba diyebilir miyim?" diyerek sordu sonra yutkundu ve gözlerini kaçırdı.

Atlas ve Kuzey ise heyecanla soludu. Ardından gülümseyerek cevap verdi.
" Tabii bebeğimiz nasıl isterse."

🦊

🦊

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
ALKIMTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon