13- Kurallar ve Oyun

4.5K 117 14
                                    

Oy ve yorumlarınızı eksik etneyin ballarım. Keyifli okumalar dilerim. Sizi seviyorum. ♡
Hatalarım varsa kusura bakmayın.

Alkım hissettiği sıcaklıkla kıpırdandı. Kendisini çekmeye çalışırken yavaşça gözlerini araladı. Babalarının kolları kendisine sıkıca sarılmış uyuyorlardı. Hissettiği kokudan Kuzey babasının boynunda yattığını anladı. Bir kolu beline, diğeri ise başının altındaydı ve omzunu tutuyordu. Atlas babası da arkasında belinden saçmalamış şekilde yatıyordu.

Sıcaklığa rağmen güzel hissediyordu. Kalbi ısınıyordu. İlk uyanan Atlas olmuştu. Kollarını sıklaştırıp yanağına öpücük kondurdu çocuğun. Ve uyanık olduğunu görüp gülümsedi. Sessiz olmaya çalışıp doğruldu.

" Sen biraz daha babanın yanında uyu. Ben kahvaltıyı hatırlayınca sizi kaldırırım tamam mı yavrum?" diye fısıldadı Atlas. Alkım da gözlerini açıp kapayarak onayladı babacığını. Atlas Alkım'ın ve Kuzey'in üzerini iyici örterek çıktı odadan.

Kuzey sanki hissetmiş gibi daha çok sardı bebeğini. Alkım da sıkıca sarmaladı babasını. Uykusunun gelmesini bekledikten sonra uyuyamayacağını anlayıp kıpırdandı. Kuzey gözlerini titreştirerek yavaş yavaş açtı ve başını eğdi. Alkım babasının uyanmasıyla gülümsedi.

" Günaydın gün ışığım. " diyerek yeni uyanmanın etkisiyle derince konuştu Kuzey. Alkım dişleri görünesiye kadar gülümsedi. " Günaydın babacığımm." Kuzey bu güzellikle gülümsedi. Ardından alnına öpücük kondurdu.

" Atlas babam bize kahvaltı hazırlamaya gitti babacığım." Kuzey tamam anlamında kafasını salladı.
" O zaman yatakta biraz daha tembellik yapabiliriz." diyip yüzüne öpücükler kondurdu Alkım'ın. Alkım kıkırdayarak öpücük bombardımanının bitmesini bekliyordu. " Bende öpeceğim!" diyip biraz yukarı kaydı. Ve kendisine yapılanın aynısını Kuzey babasına yapmaya başladı.

Daha sonra ikisi kim daha çok öpecek yarışmasına tutulduğu sırada. Atlas girdi odaya. " Bensiz ha! " diyip yatağa atladı ve ikisini de gıdıklamaya başladı.
İkiye bir olunca mağlup olup gıdıklanılmaya başladı.

Kuzey gelmelerinin ardından Alkım'a döndü. " Hadi bakalım önce banyoya sonra kahvaltıya" dedi.

---

Kahvaltı masasına oturduklarında Alkım baya bir acıktığı için ağzına hemen bir şeyler sokuşturmaya başladı.
" Yavaş ye boğulacaksın." dedi Kuzey endişeyle. " Bir şey olmaaaz." dediği sırada ağzındaki lokmayı boğazına takıldı ve öksürmeye başladı. Atlas hemen ayağa kalktı. Kollanırını karnını dolayıp bastırdı birkaç defa. Sonunda boğazına takılan şey çıktığında rahat bir nefes verdi. Kuzey şu uzattı çocuğa.

Temkinli bir şekilde oturduklarında hala Alkım'a bakıyorlardı. Kaşlarını çattı Atlas. " Bir dahakine söz dinliyorsun Alkım." diye sertçe konuştu.
Alkım üzgün gözlerle baktı babasına. İlk defa kendisine sinirli konuştuğunu görüyordu. Gözleri doldu hemen.
" Özür dilerim." diyerek gözlerini kaçırdı ve başını eğdi.

Kuzey elinde hazırladığı ekmeği çocuğun dudaklarına uzattı. Alkım göz ucuyla bakıp ağzını açtı ve yemeye başladı. Kuzey her lokması bittiğinde diğerini veriyor arada meyve suyundan
içiriyordu Alkım'a. İyice doyduğundan emin olmak adına sevdiği şeylerden uzatıyordu.

Alkım doyduğuna emin olduktan sonra hafif geri çekildi istemediğini belirtmek adına. " Son bir lokma. Hadi." Alkım ağzını açtı. Kuzey son lokmasını da verdiğinde çocuğun ağzına değen kendi elini refleskle dudağına götürüp yaladı. Daha sonra kendi karnını doyurmaya başladı.

Atlas sessiz duran çocuğa baktı çayından yudumlayarak. Sonra geriye yaslandı. Kuzey de doyduğunda beraber kaldırdılar her şeyi.
Alkım ellerini yıkayıp salona geçip oturduğunda Kuzey yanına geldi. Çocuğu kendine çekti.
" Korktuğu için öyle dedi baban. İkimiz de senin için endişelendik bebeğim." Alkım dudakları büzülmüş şekilde baktı. " Biliyorum ama alışık değilim sadece." dedi.

ALKIMDonde viven las historias. Descúbrelo ahora