29. Bölüm~'Alevler Eşliğinde'

Start from the beginning
                                    

- Egemen hadi boşver, alalım kutuyu çıkalım buradan. Eve varınca açarız..

- Aslında açılır da neyse.

Egemen'in sözünden sonra arkasından bir ses geldi, hemen o ses doğru odaklandık.

- O da neydi öyle?

- Damla, arkamızda bir gizli geçit daha var. Birileri geliyor kaçalım!

Hemen Egemen'in bahsettiği yere baktım ve o yere daha da yakından baktığımda testreli kişiler arka arkaya sıralanmış ellerindeki testereler ile bize yaklaşıyorlardı.

- Damla hadi!

Hemen geldiğimiz geçitten eğilerek ilerlemeye başladık. Testereli kişiler, girdiğimiz geçiti görmüş ve peşimizden hızlıca geliyorlardı. Egemen'in elinde kutu ile önümden ilerlerken ben ise onun arkasında hızlıca ilerliyordum.

Testereli kişiler ise arkamdan hâlâ gelmeye devam ediyorlardı. Hızlıca geçitin sonuna yani benim eve vardık. Egemen, geçitin önünde bekleyen Esin'e kutuyu verdi ve hızlıca ayağa kalkarak çıktı.

Bende tam çıkacakken ayağımı tutan bir el hissettim. Testereli kişilerden biri bana hızlıca yetişmiş ve eliyle ayağımı tutarak kalkmama izin vermiyordu.

- Yardım edin!

Diye Esin ve Egemen'e bağırdım. Onlar hemen neyin olduğunu anladılar ve bir elimden Egemen, bir elimden ise Esin tutarak beni kendilerine doğru çekiyorlardı. Testreli kişi ise ayağımı bırakmıyor ve direniyordu.

İkisi bir yandan beni çekiyor, testereli kişide beni çekiyordu ve bu canımı çok acıtıyordu.

- Hadi, canım acıyor!

Dedim. Egemen ve Esin son güçleriyle hızlıca beni kendilerine doğru çektiler ve ben o esnana kendimi evin içinde buldum. Daha sonra gelecek olan testreli kişi buraya gelemesin diye bir kapak ile geçiti kapattılar ve ardından çekmeceyi ittirerek geçiti tamamen kapattılar.

- Az kalsın beni tutuyordu.

- İyi misin Damla?

- İyiyim, neyse bekleyin her yeri kilitleyip geliyorum.

İlk başta mutfak kapısını daha sonra arka bahçe kapısını ve en son ise normal kapıyı kilitleyerek Egemen, Esin ve Maraz'ın olduğu oturma odasına geldim. Kutudaki kiliti Esin, kendi malzemeleri ile açmaya çalışıyordu. Açamadıklarını gördüğümde odamda sakladığım büyük bir taşı getirerek ellerinden kutuyu aldım ve hızlıca vurarak kilidi açtım.

- Vay be Damla!

- Bazen senin o malzemelerin işe yaramıyor Esin.

Elimdeki kutuyu yavaş ve heyecan ile açtım. Açtığımda gördüğüm o USB Belleği beni hiç bu kadar sevindirmişti. USB Belleğinin altında bir not vardı, hemen elime aldım ve buruşturarak açtım. Notta şöyle yazıyordu;

"Tebrikler, oyunu siz kazandınız.."

Okuduğum notu Esin, Egemen ve Maraz'da okumuştu. Ardından Esin, elimdeki USB Belleğini alarak bilgisayarına takmaya çalıştı. Hemen onu uyararak yapmamasını söyledim.

- Dur Esin yapma!

- Neden?

- Sarp Komiser'i çağıralım. Kafamıza göre iş yaparsak o içindeki kayıtları riske atabiliriz.

- Damla haklı Esin, sen Sarp Komiser'i ara Damla.

- Tamam.

Dedim ve odamdan telefonumu alarak Sarp Komiser'i aradım. Aradığımda şaşırdığım şekilde hemen açtı.

Kusursuz OkulWhere stories live. Discover now