Siren | Minsung

3

Conan Gray/Heather

~7 gün sonra~

"JİSUNGİEEE  İLAÇLARINI ALDIN MI?"

Onaylama manasında mırıltılar çıkararak yattığım yerden doğruldum.Bir haftadır Hyunjinlerde kalıyordum.Minho olayı dışında her şey anlatmıştım.Babamla aramda olanları,denizcilerin beni kurtarmasını.Gidip bir kolye ucu almıştım.İçine inciyi yerleştirdim.

"Jisung benimle biraz gelir misin?"
Kafamı salladım,ayaklarım hala yaralı olduğu için Jeongin'in koluna girerek üst kata çıktım.

"Jisung,iyi olduğuna emin misin?"

" Tabi ki de iyiyim,mükemmelim."

"Neden boynundaki inciye bakıp duruyorsun?Beni endişelendiriyorsun güzelim."

"Önemli bişey değil gerçekten Jeongin.Endişelenme iyiyim ben."

"Pekala Hyung.Sen öyle diyorsan öyledir."

Tam aşağıya ineceği sırada kolundan tuttum.

"Jeongin benim şeye gitmem gerek."

"Nereye?Benle rahatça konuşabileceğini biliyorsun değil mi?"

"Benim acilen denize gitmem gerek Jeongin.Sorgulama,sadece Hyunjin'in haberi olmasın."

"Hyung,Hyunjin'in ne kadar alıngan olduğunu biliyorsun.Sana ben izin versem bile ona söylemem gerek üzgünüm."

"Pekala,harika,mükemmel!"hızlıca yürüyerek odaya girdim kapıyı hızlıca kapattım.Yüz üstü yatağa kendimi bıraktım.

Neden onu bu kadar merak ediyorum ki?Neden zihnimde geçirdiğimiz bir saat dönüyor?Ne zaman bir deniz insanı görebilirim ki başka? Düşüncelerimde kaybolarak uykuya dalmışım.

"Jisungie,Jisungieeee~ Uyan hadi.Yemeğimizi yiyelim geri uyursun."

Acaba Minho ne yemişti?Ahtapot yanına mürekkep balığı mürekkebi?

"Güzel gider bak mürekkeple ahtapot."

"Hadi kalk,yoksa üzerine yatarım!"

"İstemiyorum Hyunjin git başımdan."

"Yemekte ne var Jeongin?"

Kollarını önünde birleştirerek kapıya yaslanan Jeongin dudaklarını öne doğru büzüp "Bilmem, ne var yemekte Hyunjin'im?"

"YA YEMEKTE NE VAR SÖYLER MİSİNİZ ARTIK?!"hızlıca yerimden doğrulduğumda ikisi de sırıtıyordu.Hyunjin Jeongin'in yanına gidip belinden tuttu ardından beşlik çaktılar.

"İyi tamam,geliyorum."

Sinirle yorganı itekleyip ayağa kalktım.

"Siz gidin ben tuvalete gidiyorum."

Kafa sallayıp aşağıya indiler,ben de tuvalete girdim.Elimi yıkarken gözüm yansımama takıldı,boynumdaki kolyeye.Gözümden eş zamanlı bir yaş düştüğünü hissettim.

"Jisung-ah~ Tuvalete mi düştün yavrum?"

Gözümdeki yaşı tek elimle silip yüzümü yıkadım.Kapıyı açtım.

"Yok düşmedim tuvalete.Gel hadi yemek yemeye gidelim."

"Bak iki gündür bişey yemiyordun bu gün neden yemek istiyorsun?"

"Yemeği çok met ettiniz dayanamadım."Gülümseyerek aşağıya indik.

Gerçek çok güzel kokuyordu.

"Oy benim sincabım acıkmış mı?!"

Göz devirip oturdum.Herkes yemeğini alıp yemeye başlamıştı.Yavaşça yemeğimi yerken bana baktıklarını hissediyordum.

"Jeongin tatlı yemeye mi gitsek?"

İşaret parmağını çenesine koyup düşünür gibi yaptı.

"Hmmmm,olabilir.Deniz kenarında çok güzel  bir tatlıcı var."Deniz diyince kafamı kaldırmıştım.

"Gerçekten mi?!"

"Tabi ki ama önce yemek yemen gerekiyor."

"Canım hiç istemiyor gerçekten."

"Güzelim iki gündür ağzına tek lokma sokmadın.Bari biraz ye.Ben yedireyim mi sana?"

"İstemiyorum Hyunjin."

"Aç ağzını AAAAAA"

"Hyunjin amk-"ağzıma yemeği sokmasıyla cümlem yarıda kesilmişti.Zar zor bir kaç lokma yedikten sonra tatmin olmuş şekilde gülümsedi.

"Heh aferin benim sincabıma.Hadi üzerini değiştir."

"Jisung hyung şu habere baksana."

Kalkıp koltuğun yanına geçtim.Bu haber...

"Denizciler bu garip yaratığı yakalamışlar ancak kaçmayı başarmış.Ayrıca suyun içinde çekilen resimler ise hem korkunç hem de merak uyandırıcı.Şimdi denizcileri dinliyoruz.

-Mürettebatımdan birisi gelip merman gördüğüne yemin ettiğini söyledi ama mermanlar ve deniz kızları sadece masallardan ibarettir.Büyük ihtimalle bir köpek balığıydı gördüğü.

Böyle sayın seyirciler şimdi ekrana yaratığın çekilen resmini getiriyoruz."

Ekrana baktığımda gördüğüm resimle elimdeki bardak yere düşmüştü.

"M-minho?"