2.0

5.2K 704 347
                                    

Seungmin:
İyi misin?

Chan:
Sanırım değilim

***

Seungmin, bugün okula gelmeyen Chan ile beraber meraklansa da asıl sebebini Jisung'un zorla Minho'ya sormasıyla öğrenmişti. Tüm gün aklımdan çıkmayan düşüncelerle savaşmış en sonunda dayanamayıp Chan'a yazmıştı.

Bugün Chan'ın babaannesini kaybettiği gündü ve bu sebeple okula gelmemişti.

Minho'dan aldığı adresle evden çıkarken Hyunjin'e 'sizde kalmaya geliyorum dedim annemlere, beni bu gecelik idare et' mesajı çekmiş ve konumu takip ederek yürümeye başlamıştı. İşin gerçeğini bilmeyen Hyunjin sevinçle bu görevi yapacağını kabul ederken Seungmin dakikalar sonra geldiği eve baktı.

Elini uzatıp zili çalmış, Chan'ı beklemeye başlamıştı.

Çok geçmeden kilit sesleri duydu ardından da karşısında Chan belirdi. Gülmeye çalıştı. "Seungmin?"

Seungmin tek bir adımla ona yaklaştı ve kollarını boynuna sardı beklemeden. Chan kalakaldığında "Gülmene gerek yok," deyip saçlarını okşadı ve daha sıkı sarıldı. "İstediğin kadar ağlayabilirsin."

Chan nasıl onun yanındaysa o da Chan'ın yanında olmak istiyordu. İlk defa gördüğü kızarık gözler kalbini acıtırken Chan'ın elleri beline dolandı, Chan ihtiyaçla daha sıkı sarıldı ona.

"Seungmin...." Yutkundu. "Sanırım en çok sana ihtiyacım varmış şu an."

Açık kapıyı umursamadan bir süre ona sarılıp sakinleşmesini bekledi Seungmin, sürekli neşeli gördüğü çocuğu böyle görmek onu etkilemişti ki bu kadar etkilemesinin sebebi artık Chan'ın onun hayatında sadece Chan olarak var olmadığı için de olabilirdi.

Uzun bir süre sonra ilk geri çekilen Chan oldu, Seungmin bununla kapıyı kapatmış "Seni merak ettim." demişti. "Yanında olmak istedim."

Chan belli belirsiz güldü. "Tek ihtiyacım olan sensin."

Elini aralarına uzattığında Seungmin'in bakışları Chan'ın eline gitmişti, reddetmeden tuttu ve evin içinde onu takip etti. Attıkları her bir adımda eve bakıyor, Chan'ın dünyasına bir de onun evinden tanıklık ediyordu.

Beraber salondaki koltuğa oturduklarında Chan bacaklarını kendine çekerek kollarını etrafına sardı, bir an boşluğa düşen eli ile Seungmin duraksasa da bu çok uzun sürmemişti çünkü eli Chan tarafından tekrar tutulmuştu.

Yan dönerek ona doğru bakacak şekilde oturduğunda "Sence," dedi. "Babaannem benden nefret ediyor mudur babam gibi?"

Seungmin iç çekti. "Chan..." Boştaki elini uzatıp onun saçlarının önünü taradı. "Eminim ki babaannen seninle gurur duyuyordur, hangi insan senden nefret edebilir ki? Evet geçmişte hataların olabilir her an insan hata yapar ama sen şu anda her hareketinle insanların hayran kaldığı biriyken babaannen eminim ki bu değişimin için seninle gurur duyuyordur."

Chan bakışlarını boşluktan çekip gözlerinin onun yüzüne sabitledi. "Öyle mi sahiden?"

Kafa salladı Seungmin. "Sahiden. Sana hiç yalan söyledim mi?" Ekledi. "Yine öyle yapıyorum, yine diyorum. Geçmişte hataların olabilir ama sen bu hatalardan ders çalışıp hayatını değiştirmiş birisin ve kim olursa olsun eminim ki seninle gurur duyacaktır."

Gülümsedi. "Hayatta inandığım bir şey var ki bugün zorluk çekiyorsan günün birinde yaşanacak güzelliklere doğru yol alıyorsun aslında. Bu yüzden kendini bu kadar hırpalama tamam mı?"

love me or leave me, seungchan ✓ Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon