26. Bölüm~'Garabet'

En başından başla
                                    

- Orda bir dur bakalım Esin Hanım.

- Sen ne yüzle geldin buraya geldin ya Kenan biz sana arkadaşlıktan başka ne yaptık? Neden bunu bize yapıyorsun!

Bu söylediğim kelime Kenan'ın içine sinmiş gibiydi, yüzünde o gıcık sırıtması varken bi anda üzülür pozisyonda oldu.

- Ne oldu Kenan, zoruna mı gitti? Biraz ağır bir kelime olmuş olabilir ama sen daha çoğunu hakediyorsun!

- Yeter! Susun dedim!

- Sen kimsin ya bize emir veriyorsun? Damla beni tutma bırak şunların beşini birden benzetim!

- Neden geldin Kenan!

- Görüntü kayıtlarını almaya!

- Ne görüntü kayıtları?

- Damla, görüntü kayıtları burada, sizin evde. Çabuk onu verin yoksa sıra Esin'e yada sana gelcek!

- Sen kimsin ya? Haa sen unuttun herhalde şu dünkü olayı. Nasıl sizi keriz gibi kandırdım o bomba ile, heee Kenan, hatırlandın mı?

Kenan, Esin'in bu cümlesi ile daha çok sinirlenerek;

- Yeterr! Bana çabuk o görüntü kayıtlarını verin!

- Yok sana görüntü kayıtları, zaten yerini bilsek bile sana vermeyeceğiz. Dimi Damla?

- Aynen öyle Esin, şimdi defol git evimin önünden!

Kenan daha çok sinirlendi, en azından bunu fark edebiliyorduk. Testereli kişileri talimat vererek evimin kapısının önüne yolladı.

- Sen, ne yaptığını sanıyorsun ya? Buna hakkın yok!

- Vericeksiniz o görüntü kayıtlarını!

Testereli kişiler kapımı kırmış ve evimin içine çoktan girmişlerdi bile. Kenan ise bizi korkutmak için silahını çıkartarak gökyüzüne doğru sıkıyordu. Esin daha fazla dayanamadan cebinde sakladığı silahı çıkardı ve Kenan'a ilk başta doğrultarak şöyle dedi.

- O yukarı sıkılmaz buraya sıkılır!

Dedi ve Kenan'ı omzundan vurarak etkisiz hale getidi. Sessiz kalan Kardelen, Kenan'ı öyle görünce hemen bize tabanca doğrulttu.

- Siz ne yaptınız?

- Sizin bize yaptığınızı, bu daha hiçbir şey. O tabancayı indir çünkü ajan olduğumu biliyorsun Kardelen!

Dedi Esin. Kardelen ise tabancayı bırakarak Kenan'ın başucunda geçti ağlayarak. Esin ise deliye dönmüş şekilde Kardelen'e silah doğrulttu.

- Şimdi sıra sende Kardelen!

- Esin ne yapıyorsun, sakın yapma!

- Sen karışma Damla, bize yaptıklarından bıktım.

- Esin dur!!

Korkudan gözlerimi kapatmışken ardından bir silah sesi daha duyuldu. Gözlerimi korku ile açtığımda Kardelen ve Kenan yerde yatar pozisyonda kanlar içerisindeydi.

- Bak Damla, Maraz ve Zehra'ya yaptıklarının aynısını onlara yaptım.

Dedi Esin. Deliye dönmüş gibi başını bir o yana bir bu yana sallıyordu. Ardından evimde olan üç testereli kişi çıktı.

Patronları Kenan ve Kardelen'i yerde öyle görünce hemen testere ile bize doğru koşmaya başladılar. Esin son kurşunlarını hiç acımadan gelen testereli kişilere sırası ile sıktı.

Ben arabaya yaslanmış ve korkudan ağlıyordum. Gözlerimi hiç açmadım, ardından Esin bana yaklaşarak şöyle dedi.

- Sakin ol Damla, sadece intikam aldım. Şimdi burayı temizleyeceğim.

- Daha ne yapacaksın Esin?

- Kenan gibi yapıcam, her yeri temizleyip sadece yaptıklarını polisleri çağırarak söyleyeceğim, bana yardımcı ol Damla.

Dedi elini uzatarak. Ben ona nasıl yardımcı olacağımı bilmiyordum. Yolun ortasında yerde kanlar içerisinde yatan beş kişiyi Esin'in yapmadığını nasıl ortadan kaldıracaktık?

- Ne yapıcaz Esin?

- Yolun ortasına onların arabalarını katacağız, ardından çarpar gibi pozisyona getireceğiz. Daha sonra ise bunların gerçekçi olması için bir arabanın şoför koltuğuna Kenan'ı diğer şoför koltuğuna Kardelen'i katacağız.

- Esin, suçunu böyle örtbas edemezsin!

- Sadece bana güven ve dediklerimi yapalım.

2 Saat Sonra...

- Herşey oldu, şimdi polisleri arayıp burada kaza olduğunu söyleyeceğiz.

- Esin, her yerden izini sildiğinden emin misin?

- Ben ajanım, ajanlar tabii ki emin olacak. Hadi ara.

- Tamam arıyorum.

Arama tuşuna 155 yazıp sağa kaydırarak arattım. Hemen açtılar ve ne üzerine ihbar vereceğimi söylediler. Bende Esin'in dediklerini söyledim ve iki dakika içerisinde burada olacaklarını söylediler.

- İşte bu kadar Damla!

- Esin, neden bunları yaptın?

- Sana dedim Damla, "Yarınki güne umutla bak, gecenin ne doğuracağını tahmin bile edemezsin!"

- Geceyi dehşete düşüren sendin ama!

- Damla, onlar bunu haketti! Neyse bak polis sesleri geliyor, sakın polislerin yanında bir şey çaktırma!

Sadece tamam demekle kaldım çünkü polisler hemen bizim yanımızda durdu ve ambulanslar ise arkalarından geliyordu.

- İhbarı veren siz misiniz?

- Evet evet, çok korkunç bir kaza yaşandı.

- Nasıl yaşandığını anlatır mısınız?

- İşte biz bir partiden çıkmış eve doğru araba ile geliyorduk. Bir baktık evin önünde böyle bir kaza gördük, hemen size haber verdik.

- Peki, ama sizi ifade vermek için karakola götürmem gerekiyor, buyurun.

Esin ile polis arabasına binecekken otopsi yapan bir hemşire yanımızda olan polise seslendi.

- Amirim, burada toplam beş kişi var ve dördü kişinin nabızı atmıyor.

- Tamam olay yeri inceleme ekiplerini hemen çağırın!

Dedi polis. Ardından polis arabasına yüzümüz şok içerisinde bindim. Daha sonra arabada Esin, polislerin duymayacağı şekilde kulağıma fısıldadı.

- Sence kim hayattadır Damla?

- Bilmiyorum...

- Bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'26. Bölüm Sonu'

~Devam Edecek~

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere🤍✨

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin