ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓

4

kızgınlık: omegaların daha sık ve daha hafif geçirdiği
alfa ve deltaların daha fazla aralıklarla ve daha ağır geçirdiğim bir dönem
bu dönemde feromonlarını kontrol etmekte zorlanırlar ve ruh eşlerine, eş seçtikleri kişiye ihtiyaç duyarlar
ruh eşi olmayan ya da kurdunun eş olarak benimsediği biri olmayan kurtlar genelde kendilerini biriyle ilişkiye girerek tatmin edebilirler
bunu istemeyenler de bastırıcı kullanabilirler
bastırıcılar kurtları zayıflatıp zarar verir ama özellikle omegalar dışarıdayken kendilerine bir şey olmaması için kullanırlar

<>

jay:
bugün yine gelmedin

riki:
beni merak ediceğini bilseydim haber verirdim
malum
yanında olsam kızıyorsun
olmasam kızıyorsun bebeğim

jay:
hala mı aynı konu
söyleme şöyle
hem bana öyle hitap etmesene

riki:
işte
ben de nereden beni terslemeye başlayacak demiştim
ikinci mesajındaymış
bingo
iki demiştim zaten kendi kendime

jay:
bugün de çok komiksin

riki:
teşekkür ederim hayatım

jay:
riki neredesin dedim

riki:
busandayım

jay:
ne

riki:
busandayım?
gören de internetim filan çekmiyor ya da okuma bilmiyorsun sanar
bu tepki ne

jay:
nasıl ya

riki:
heceleyeyim mi sevgilim

jay:
nw

riki:
sevgilim

jay:
hm

riki:
sen bir yumuşadın mı acaba?
onayladın birde

jay:
yo
sen hep bana böyle şeyler söylediğin için öyle cevap verdim
ne alaka yani

riki:
anladım
:D/
bir sorun mu var
bana çok yazmazsın sen

jay:
bir şey yok
sadece yanımda değilken nasıl beni feromonunla işaretlemedin şaşırdım
bulduğun bu yöntemi hep kullanırsın sanıyordum

riki:
5 gün ya da bir hafta burada olmam gerekiyor
ve bir gün işaretledim çok sinirlendin
güzel alfamı rahatlatmak isterdim ama senin o kadar sinirli olman onu yıpratıyormuş

jay:
burada bile beni düşünmüş/
ne yapacaksın orada

riki:
toplantılar var
onlara gideceğim
sonra benimle beraber çalışan arkadaşlar gezmek içmek istediler
ben senin yanına gelmek istedim aslında ama bir gün sonrasında babamın yerine gideceğim bir toplantı var

jay:
kurdum çok huysuz/
nasıl dayanacağım bir hafta/
hem kızgınlıkta feromonların iyi geliyordu/

riki:
bebeğim
cidden bir şey mi var
niye yazıp duruyorsun
yani bu kadar çok yazman için uğraşıyorum ama
keşke o mesajları atsan birde

jay:
hayır
bir arkadaşım soru sormuştu telefonum açık kalmış
haftaya görüşürüz

riki:
görüşürüz bebeğim
hemen çıktın mı
üzülüyorum artık

_____

riki:
bebeğim
okula gitmemişsin

jay:
ne
nasıl öğrendin
bir hafta diyordun hani
iki günde mi geldin

riki:
bakıyorum gelmemi çok istiyorsun

jay:
ne alaka
kurdum çok acı çekiyor/
nolur gel/
sana nasıl ne ara neden bu kadar bağlandı anlamıyorum/

riki:
tamam tersleme hemen
arkadaşıma seni sordum
seninki gelmedi bugün dediği gibi kendimi sana yazarken buldum

jay:
bir şey yok
canım istemedi

riki:
emin misin
bugün en sevdiğin ders vardı

jay:
eminim riki
uzatma uyuyacağım

riki:
uykuyu benden çok sevdiğini bilmek üzücü ama tamam bebeğim
beni çağırıyorlar gitmem lazım
bu yüzden şimdilik bahanene inanmak zorundayım
ama sonra konuşacağız

jay:
inan inanma
beni sorgulamayı kes
birde sonra konuşacağız diyor
bu kadar kolay mı gidiyorsun/

_____

<2 saat sonra>

jay alnından akan terleri silerken elleri titriyordu. yatağında kıvranırken kasıklarına giren acıyla iki büklüm olmuştu. tam da bu haldeyken telefonundan gelen seslerle telefonu zar zor eline almıştı.

"efendim"

"jay sana geliyorum. istediğin bir şey var mı?"

"jungwon- gel-me. riki..." nefesi kesilse bile konuşmaya devam ettiğinde kasığına giren ağrıyle elde olmadan susmak zorunda kalmıştı.

"tamam sakin ol anladım. sakın bastırıcı kullanma. riki'yi arıyorum gelemezse de... bilmiyorum. dayan tamam mı?"

"bir dakika..." jay soluklandığında jungwon zaten elinden bir şey gelmeyeceği için sessizce beklemişti.

"şimdi asıl sen sakin ol... ben iyiyim tamam mı? riki'yi arama ben arayacağım" jay zar zor konuştuğunda jungwon hızla reddetmişti.

"aramazsın sen... kendine yediremezsin" arkadaşı jay'in kişiliğini bilerek konuştuğunda jay inandırmak için "canım acıyor nolur kapat won" diyerek telefonu kapatmıştı.

dediği gibi rehberi açmış riki'nin ismini bulmuştu ama acıdan arayamadan bayılmıştı.