24

551 43 94
                                    

ben asiri yorgunum diye bolum atmayi unutmusum siz de hic uyarmiyorsunuz
normalde attigim saate gore cok gec olsa da (belki yorumlariniza da yarin cevap veririm) yarin tekrar unutmamak icin atiyorum asklarimm

<>

<riki>

"bebek istemiyor musun zaten? böyle düşünmekte haklı?" diyen sunghoon'a göz devirip bardağıma kattığım sojuyu dikmiştim.

sunoo "riki bırak artık" dediğinde "ben daltayım. bunu unutuyorsunuz" demiştim.

aklıma gelenle gözlerim dolduğunda "evet bir delta şu an deli gibi içti sarhoş olmuş ve ağlıyor" demişti.

"sunghoon"

"ne var sunoo? yalan mı"

"yalan çünkü bebekten çok onu istiyorum" demiştim. bu dediğimle ikisi de geriye yaslanmıştı.

"daraldım yemin ederim" diyen sunoo telefonun çalmasıyla masadan kalkıp mekandan ayrılmıştı.

"sunghoon"

"yine ne var?"

"ben minik elleri, minik ayakları olan jay'e benzeyen bir bebek çok istiyorum"

"demiştim sana"

"ama böyle olmayabilir? o varsa bebeğim olmasa da olur."

"riki..."

"gerçekten. yine de minik bir bebeğimiz olabilir ki... onu biz büyütürüz ve huyları jay'e benzer-ama ne var biliyor musun? beni yanında görmek istemiyor. utanıyor benden ve okuldakilerin birkaç bakışında benden uzaklaşıyor."

"riki kendini bu kadar yıpratma onun da kendince sebepleri vardır"

"ben evden çıktığımda birisiyle sarılıyordu. sebebi o galiba?" dediğimde şaşırmıştı.

"ne demek biriyle sarılıyordu. yanlış anlamışsındır."

"benimle ne için konuştu bilmiyorum ama demek başka biri vardı?"

"riki bak saçmalıyorsun. böyle düşünmeye devam edersen pişman olursun. jay seni çok seviyor. siz ne kadar zorlukla beraber oldunuz bilmiyor musun?"

"bilmiyormuşum demek"

"bak daha dün beraber sınavdan çıktık ve sen hep yanında oldun. günlerdir sınav günlerinde yanına bir şeyler götürdün. nöbet sonrası yorgun olmana rağmen gidip o ders çalışırken onu izledin ya da öncesine de gideceksek ben jungwon ve sunoo ile kavga ederken siz yanımızda sarmaş dolaştınız."

"jay'in umrunda değil galiba-aaa jay'in sarıldığı çocuk" diye parmağımla uzattığımda sunghoon elimi indirmişti.

"delirdin mi napıyorsun ya? jay'in abisi o-bir dakika heeseung?" diyip sarıldığında "sunghoon sen hani benim arkadaşımsın ya?" diye bağırmıştım.

sunghoon kafama vurup "geri zekalı artık saçmalamasan mı?" demişti. o sırada kafamı ovarken yana bakmam ile "üç tane jay mi? çok güzel. jayler en azından biriniz benden utanmazsınız değil mi?" demiştim.

"yuh üç sunoo ve üç jungwon mu? nasıl yaptınız lan bunu"

"kafasına vurmasa mıydım acaba?"

"bir tane daha vurursan geçer bence"

"haklısın sunoo-"

<jay>

"ya sevgilimi bozuk televizyon gibi kullanmayı bırakır mısınız?"

"sevgilinin hali kalmamış ama sen bilirsin" diyen jungwon ile göz devirmiştim.

"biriniz arabaya kadar taşımama yardım etsin. sonra eve gideceğiz. abi yarın eve geleceğim tamam mı?" demiştim.

sunoo ayağa kalkıp bana yardım ettiğinde ona selam verip riki'nin ehliyet kemerini takmıştım. 

"sevgilim bu zamana kadar benim yüzümden katlandığın her şey için çok teşekkür ederim, çok özür dilerim, seni çok seviyorum." diyip yanağına bir öpücük kondurmuş ardından da arabanın kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçtiğimde "biliyor musun sunghoon, jay benden utandı bugün. ben çok kırıldım biliyor musun?" demesiyle gözlerim dolmuştu.

gözlerim yanmaya başlamış boğazım acımaya başlamıştı. hıçkırıklarımı tutamayıp ellerimle yüzümü kapamıştım.

"ben onu çok seviyorum ama hala inanmıyor bana ben belki beni sevdiği söylediğinde her şey düzelir sanmıştım... of çok uykum var ama beni evime bırakma sunghoon. jay yokken o eve girmek bile istemiyorum"

"riki... yapma bunu bana"

"aaa delirdim galiba sunghoon jay bana sesleniyor. deltayım diye çok iyi bir içici sanıyordum kendimi ama değilmişim. halüsinasyon filan da gördüm az önce. üç tane jay gördüm üç" diyerek havaya parmaklarıyla ikiyi göstermişti.

gözlerimin dolu olmasına rağmen gülümsemiştim.

bu hali aşırı tatlı gelmişken bir o kadar da moralim bozulmuştu. elimi yüzüne attığımda yanağını okşamıştım.

"çok özür dilerim. bunu binlerce kez söyleyebilirim umarım beni affedebilirsin" derken feromonlarını dengesiz bir şekilde yaymaya başlamıştı.

az gelen feromonları beni rahatlatacakken birden artan feromonlarıyla camı açmıştım.

çok içtiği için olan bir dengesizlik miydi anlamıyordum ama biraz daha artarsa bana da ağır gelecekti.

"sunghoon hızlı sür şu arabayı ne kadar yavaş sürüyorsan artık hiç sallanmıyorum bile. galiba kızgınlığım yaklaşıyor ve feromonlarım daha fazla ağır gelmeden gitmeliyiz" dediğinde içimden siktiri çekmiştim.

<>

bu bolumu yazarken sakasiz sarhos rikiye agladim

ᴅᴇʟᴛᴀ-ᴊᴀʏᴋɪ ✓On viuen les histories. Descobreix ara