72 - FİNAL

429 16 5
                                    

Mahkeme günü geldi çattı. Bugün büyük gün. Bugün Alper'in cezasını çekeceği, Yağız'ın intikamını alacağım gün. Bugün Alper'in sonunu getireceğim. Sadece Yağız'ın değil, Alper'in daha önce bize yaşattığı herşeyin intikamını alacaktım.

Hazırlandıktan sonra aşağıya indim. Tuana ve Ülkü içeride beni bekliyordu. Abim de gelince daha fazla beklemeden arabaya binip yola çıktık. Abim sürücü koltuğuna geçmişti. Ben de yanına oturdum.

Defne: Çıktınız mı? Yoldayım ben.

Siz: Biz de yoldayız. Mahkeme salonunda görüşürüz.

Stresli ve son derece heyecanlıydım. Bunu Tuana da farketmiş olacak ki arabadan indiğimizde yanıma gelip bana sarıldı. Yanımda olan birileri olduğunu bilmek geliyor bazen. Daha günlü hissediyorum kendimi.

Mahkeme salonuna girdiğimizde Defne'yi oturmuş dışarıyı izlerken gördüm. Durgun duruyordu. Aslında onun da mutlu olması gerekiyordu çünkü onu evinde zorla tutan birinin hakettiği yere gidişini izleyecekti bugün.

"İyi misin? Durgun duruyorsun."

"Dalgınım sadece. Geçer birazdan. Hem mahkeme başlayacak şimdi. Heyecanlı mısın?"

"Hem de çok! Bu gün buradan ikimiz de mutlu ayrılacağız."

"Umarım öyle olur. Yağız eğer bunları görüyorsa seninle gurur duyuyordur."

Yağız'ın adını duymamla gözlerimin dolması bir olmuştu. Kendimi toplamayı başarmıştım ama yine de yokluğu acıtıyor işte. Özlemiştim sadece cennetten gelmiş kadar güzel olduğunu hatırladığım o kokusunu.

Defne'nin verdiği mendille gözyaşlarımı sildikten sonra yerime geçtim ve Alper'in avukatıyla beraber gelmesiyle mahkeme başlamıştı.

Kamera görüntüleri incelenmiş, Defne bizim alehimize şahitlik etmiş ve ardından Alper'in avukatı konuşmasını yapmıştı ama bu pek bir işe yaramadı çünkü Alper yolun sonuna geldiğini hissetmiş ve kendisi suçunu itiraf etmişti.

Yolda tuzak olduğunu biliyormuş. Zaten bu tuzağı kendisi oraya yaptırmış. Tuzak, eğer biri villaya girmeye kalkışırsa arabanın içindeki kişinin zarar görmesini amaçlanarak yapılmış.

Yağız'ın zarar görmesini istediğini ama öleceğini tahmin etmediğini ve bunun gibi bir sürü şey sıraladı ama artık bunlar pek önemli değildi. Yağız, onun yaptırdığı tuzak yüzünden ölmüştü ve suç Alper'e aitti. Yaptığı bu pişmanlık konuşması onun hapise gireceği gerçeğini değiştirmiyor.

Mahkemeyi kazanmıştık. Alper hapishaneye gidecekti. Fakat bile isteye birine zarar vermek isteğinden dolayı psikolojik destek alabilirmiş. Bu yüzden hapis yerine deli hastanesine gitme olasılığı da vardı. Ama önemli olan ondan kurtulmuş olmamızdı.

Ben Yağız'ın, abim geçmişin, Tuana Çağan'ın ve Defne ise özgürlüğünün kısıtlandığı günlerin intikamını almıştı.

Mahkemeden çıkınca Tuana, abim ve Ülkü ile beraber Yağız'ın mezarına gidip ona müjdeli haberi verdim. Belki artık Yağız yanımda değildi ama varlığını her zaman kalbimde hissediyorum. Ve bugün ona karşı sorumluluğumu yerine getirdim. Bugün onun intikamını aldım. Ve artık hayatımı hem kendim hem de Yağız için dolu dolu yaşayacağım.

Yağız'ın mezarında yaklaşık bir saat geçirdikten sonra Çağan'a müjdeli haberi vermeye gittik. Kardeşi olarak gördüğü insanın katilinin cezasının verilmiş olduğunu bilmek onun da hakkıydı.

Çağan'ın yanına gittiğimizde Tuana hemencecik müjdeli haberi vermişti. Alper'in nihayet hakettiği cezayı almasına bizden daha çok sevinmişti. Yağız'ın katili olduğunu öğrenince onun iyiliğini düşündüğü her an için kendisine lanetler etmişti.

𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.On viuen les histories. Descobreix ara