24

1K 89 90
                                    

Yağız ve Google Asistan güç bela eve gidiyorlardı. Ama birazdan göreceklerinden habersizdi gerizekalı.

...

Yağız Google Asistan onu arkadaki depoya getirdiği için eve oradan girecekti. Diğer kapıya gitmeye üşenmişti. Kapıyı açtığı anda hafif pis bir koku yayılmıştı. Biraz ilerlediğinde bir sürü oda kokusu ve parfüm şişesi bulmuştu. Hepsi de tozlanmıştı. Demek ki bayadır burdalardı ve çok uzun zaman önce kullanılmışlardı. Evin sahibi mi o kadar kokuyu kullanmıştı? Eğer şişeler ve tenekeler dolu olsaydı burada bir insana ömürlük gidebilecek kadar oda kokusu ve parfüm olabilirdi. Bu kadar oda kokusunu ve parfümü kim neden kullanmıştı bunu sorguluyordu aklında.

Aklına bir cevap geliyordu ve aklına gelenin gerçek olmasından korkuyordu. Aklına gelenin başına gelmesinden korkmasıydı aslında bu.

Bir örtü ile karşılaştı. Tozlu ve bazı yerlerinde açık kırmızı lekeler olan örtüyü açtığında önüne kocaman yani yaklaşık 2 kişinin sığa bileceği bi nevi tabut görevi gören bir tahta kutu çıkmıştı. Yağız ise hala ümit olduğunu ve o kutunun içinde başka birşeyler çıkması için dua ediyordu. Ama o bile az sonra karşılaşacağı görüntüyü tam olarak bilememişti. Korktuğundan daha kötüsü başına gelecekti.

Yağız o koca tabutu andıran tahta kutuyu açtığını anda beklediğinden daha kötü bir durumun içine düştüğünü anlamıştı.

...

Leyadan...

Yağız hala dönememişti. Umarım birine birşey yapmamıştır...Ona güvenmek istiyorum çünkü...Onu seviyorum. Ama artık ona güvenemem. O birini ayni birilerini öldürmüştü. Onu polise de veremem bu şartlarda. Off ne yapacağım ben yaa...Onlarla aynı evde olmamız cidden bizim için büyük bir sıkıntıydı. Planı devreye sokmamız gerekti ama artık bu çok daha riskli çünkü kaçtığımız kişiler artık dibimizdeydi. Ama şöyle bir artı yanı vardı. Yağız'ın dediği doğruysa artık hep güvende olurduk. Ama bunu sadece kendimi avundurmak için uydurduğumu düşünmeye başladım. Umarım öyle değildir.

Çağandan...

Leya kara kara birşeyler düşünüyordu. Tuana ise telefonu ile ilgilenirken Deniz artık salmış olacak ki çekyata yayılmış bir şekilde süt içiyordu. Yağız neredeydi? İçimden bir ses Google Asistan'ın benim sonumu getireceğini söylüyordu. Gerginlikten tırnaklarımı yiyecektim resmen! Of Yağız ya...

Tuanadan...

Herkes kendi kafasındaki düşüncelerde boğulduğundan dolayı bende işimi halletmek için plan yapmaya başladım. Sipariş işini Deniz ile halletmiş olduğumdan dolayı işin başka sorunları halletmem gerekiyordu. Mesela öncelikle kimden başlamalıydım? Ben Çağan'ı zaten hallederim düşüncesiyle Leya ve Yağız'ı aradan çıkarmayı düşünüyordum. Umarım başarırdım...

...

Denizden...

Öyle, oturmuş süt içiyordum. "Ne aromalı süt iciyor?" diye sormanız bile ayıp! Tabiki çikolatalı süt içiyorum. Neyse herkes kafasındaki düşünceleriyle baş başa kalmışken bende süt içip kargomu bekliyordum. Kimsenin kargodan haberi yoktu. Bu aslında Tuana'nın kargosuydu ama benim üzerime sipariş verdi. Bunun nedenini kargoyu aldıktan sonra açıklayacağını demişti. Yoksa kabul etmezdim ama neyse...O kargonun içinden ne çıkacaktı acaba? Tam o sırada biri gelmişti.

...

Daha önceki saçma sapan bölümden sonra bu bölümde kitabın özüne döndüğümüzü düşünüyorum. Bence güzel bir bölüm oldu gibi. Neyse şimdi soru sormayacağım ama siz buraya aklınızdaki soruları yazabilirsiniz. Veee bu benim işime gelir. Nedeni de bende kalsın hehehehhehehe. Şimdi sınır vakti pattisler.

Sınır

85 okunma

34 oy

75 yorum

🧸gAlğPcİ cEycEy size gAlğP bırakıp gİdEyOğ🧸

𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.Where stories live. Discover now