65

200 15 4
                                    

"Kardeşleri yetmiyormuş gibi bir de sevgilisi çıktı başıma.."

Kimse Defne'nin bu dediğini duymamış olsa da ben duydum. Kafamda yavaş yavaş bazı şeyler oturmaya başlamıştı sanırım. Defne'nin amacının Yağız'ın katilinin Alper olduğunu ispatlamamıza yardımcı olmak olmadığından şüphelenmeye başladım.

Ülkü, abim ile sarıldıktan sonra gözlerini salondaki kanepede uzanan Defne'ye çevirdi. Anında değişen yüz ifadesinden Defne'den elektrik alamadığı belli oluyordu. Defne'nin de ona pek sevgi dolu baktığı söylenemezdi.

Abim Ülkü'nün Defne'ye baktığını farkettiği anda yüzünü Defne'nin tarafına çevirdi ve Defne'nin minikleri bir anda değişiverdi. Zamanında oyunculuk ile bir ilgisi olup olmadığı merak ediyorum doğrusu. Bu konuda inanılmaz bir yeteneğe sahip.

"Kızlar sana yolda anlattı mı yoksa ben anlatayım mı?"

Yolda Ülkü'ye anlatmaya fırsatımız olmadığı için Ülkü'nün olanlardan haberi bile yoktu. O yüzden abim Ülkü'ye olayları kısaca anlattı ve yemek hazırlamak için mutfağa gitti.

Abimin mutfağa gitmesiyle beraber rol yapmayı bırakan Ülkü ve Defne kendi aralarında geçen oldukça samimiyetsiz bir tanışma faslından sonra birbirleri ile yemeğe kadar hiç konuşmadılar. Onlar suspus olunca Leya sıkılıp abime yardım etmeye gitti. Ben de bu gergin ortama ses katmak için televizyondan rastgele bir dizi açtım.

Yemekte Defne'nin sürekli olarak abim ile birşeyler hakkında konuşma çabası Ülkü'yü rahatsız etmiş olacak ki Defne'ye abimle olan ilişkisini belli etmek için elinden geleni yaptı. Defne masanın ortasındaki abim ve Ülkü'nün yapışık ellerini görmezden gelip aynen konuşmasına devam etmişti. Ülkü de en sonunda dayanamayıp Defne'ye alttan alttan laf sokmaya başlayınca Defne anında masum kızı oynamaya başlamıştı. Az önceki oskarlık performansını görmesem inanabilirdim ama gerçeği gördükten sonra insanın buna pek inanası gelmiyor.

Abim de bu gergin ortamı farketmiş ve onları yakınlaştırmak amacıyla ikisini yalnız bırakmaya karar vermişti. Bence bu kötü bir fikirdi çünkü Ülkü masada soramadığı hesabı abimin yokluğunda soracaktı. Ve bu durumda Defne'nin ne yapacağını kestiremiyorum bile.

Abim, Leya ve ben mutfakta kendimize ve diğerlerine sıcak çikolata hazırlarken Ülkü'nün sesini duyduk. Sanırım dediğimde haklı çıkmıştım.

Kupalarımızı tezgaha bırakıp salona gittiğimizde Defne'nin kolunun kanadığını gördük. Ve yerdeki kırık vazo parçalarını... Cidden n'olmuştu burda?!

"Defne iyi misin?! Koluna n'oldu?"

Defne, abimi görür görmez yüzündeki zafer gülümsemesini silmişti. Ülkü ise kenardaki tekli koltuğa geçip onları izliyordu.

"Birşey olmadı. Benim hatam. Vazoyu devirdim yanlışlıkla ve parçası kolumu çizdi."

"Vazo çok ağır ama. Emin misin sen vazoyu kaza ile devirdiğine? Bu öyle kolay kolay devrilecek birşey değil."

Defne uzun bir süre Ülkü'ye baktıktan sonra yine abime dönüp kendisi yanlışlıkla vazoyu kırdığını söyledi. Neden özellikle Ülkü'ye bakmıştı ki?

Abim Defne ile yalnız konuşmak istediğini söyledikten sonra hep birlikte mutfağa gittik ve sıcak çikolatalarımızı içtik. Abiminkisini ise Ülkü içmişti.

"N'oldu içeride? Kavga mı ettiniz Defne'yle?"

Defne'nin adını duymasıyla sinirlenmesi bir olan Ülkü bülbül gibi şakımaya başladı.

"Kıza açık açık Deniz'den uzak durmasını söyledim. Umurunda bile olmadı! Bir de vazoyu kırıp masada kalan sivri parçalardan biriyle kendi kolunu kesti! Deli midir nedir?!"

Duyduklarımız karşısında şok geçirirken bir anda mutfağa abim girdi. Epey sinirli bir hali vardı.

"Ülkü seninle konuşmamız gerek."

"Konuşuruz sonra. Ne dedi sana Defne?"

"Gerçekleri söyledi Ülkü. Sırf bizim aramız bozulmasın diye sakladığı gerçeği söyledi."

"Ne gerçeğinden bahsediyorsun sen? Orada dedikleri doğruydu. Kendisi kırdı vazoyu."

"İtiraf et Ülkü. Kız kendisi ağlaya ağlaya anlattı vazoyu kırıp sivri parçalarıyla kızın kolunu kanattığını! Bir de tehtid etmişsin kızı bana anlatmasın diye!"

Belki de Defne bu eve hiç gelmemeliydi...

...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.Where stories live. Discover now