Hayat Ağacı | Yarı Texting

34

Odamın kapısını kapattıktan sonra yatağa kendimi atarak yastığa sarıldım. Ben her ne kadar her şey yoluna girecek düzelecek umudu ile kendimi telkin etsemde çevrem beni çıkmaza sürüklüyordu. Yorulmuştum. Ruhen ve bedenen çöküntü içerisindeydim. Zihnim ve kalbimin düşüncelerinin birbiri ile savaştığı iki tarafında mağlup olduğu bir noktadaydım.

Aşağıdan gelen sesleri umursamayarak yabancısı olduğum oda da gezdirdim gözlerimi, hoştu ama boştu...

Atlas'ı çok özlemiştim ama söyledikleri zaten dolmuş ve patlamak için yer arayan sinir sistemime damlayan son damla olmuştu. Birinin beni anlayıp dinlemeden yargısız infaz yapması veya hakaret etmesi kesinlikle hoşlanmadığım bir şeydi.

Baş ucumda ki telefonun titremesi ile Atlas'ın yazdığı düşüncesiyle telefonu elime aldığımda yapılmadığımı görmüştüm.

Atlas Han: Güzelim sana bana geri dön diyemem belki ama.

Atlas Han: (🔊 Sesli Mesaj) Senin kollarında başlayan sabahlara biten gecelere doyamadım hâlâ.
Huzur bulduğunda kıskanırmış işte hayat
Garip ama sen n'olur üzülme artık.

Değilsin yalnız, bu bir veda değil
Mutluyum inan, anladım, bi' şanstı bu
Aşkınla dolu bir gün bile bir ömür yeter bize.

Gitme, kal
Ya da beni de yanına
Al da kalmayayım..

Atlas Han: Gitme benden ne olur sevgilim...

Atlas Han: Özür dilerim... Korktum Ömür sana bir şey olacak diye ödüm koptu sensiz kalma düşüncesi beni yıktı sana açılmadığım sensiz geçen seneler benim üzerime bir bir bindi hepsi ölü toprağı oldu üzerime.

Atlas Han: (🔊 Sesli Mesaj)
Bir başıma bu diyarda
Sensiz olamam, yapamam
Beni de al yanına

Kokun artık yok buralarda
Duyabilmemin bi' yolu var da
Korkuyorum çok, yitiriyorum aklımı
Derdim çok büyük, anla

Kalbim her teklediği anda
Heyecan basıyor umudunla
Gelemiyorum sana, ne yapayım?
Bana bi' anlatın ama çaresi yok daha.

Yatakta cenin pozisyonunu alarak aslında deli gibi özlediğim sesini tekrar tekrar dinleyerek arkası kesilmeyen göz yaşlarıma ev sahipliği yapmıştı yanaklarım ve yastığım.Gitme diyordu ben ondan gidemezdim ki onu bu denli severken onu bir başına bırakıp gidemezdim. Oda sinirlerini tutamamakta kendince haklıydı. Ona olan özlemim kırgınlıklarımın üzerini anında örterken Sesli bir nefes alarak telefonumu elime aldım.

Ömür: (🔊 Sesli Mesaj)
Benden uzak dursan sana dokunamam
Bana biraz yaklaşsan hayatta kalamam
Sana dokunamamak zaten ölmek demekti
Olmadığın her dakika ellerim seni istedi...

Ömür: (🔊 Sesli Mesaj)
Benden nefret ettiğinde çiçekler solardı
Kendini benden saklarken, bulutlar ağlardı
Kokun doğaya karışmış, denizler sen kokuyor
Ve gözlerinde bir yalvarış, ellerin beni istiyor..

Atlas Han: Geleyim mi?

Ömür: Soruyor musun?

(Görüldü.)

Aradan geçen beş dakika da kapımın tıklatılmasıyla yatağımda oturur pozisyona gelrrek 'gel' dedim.

Atlas odanın içerisine önce kafasını uzattığında küçük bir tebessüm ile ona bakarak kafam ile içeri gelmesi gerektiğini belirten bir hareket yaparak derin bir nefes aldım.