GÜL GÜZELİ / texting

2.4

İyi okumalar.

! Bu bölüm yetişkin içeriklidir.

Haktan'dan :

Kulaçlarım yüzmem için yeterli gelmemeye başladığında havuzdan başımı çıkartarak nefesimi toparlamaya çalıştım.

Zihnimdeki kara leke gibi olan düşünceler işlevlerimi zorlaştırıyordu.

Bitmiyordu.

Aramızdaki sorunlar bitmiyordu.

Her seferinde konu yaş farkımıza geliyordu ve bu çok sinir bozucuydu.

Yaşla değil, yaşadıklarıyla büyür insan.

Aşkta yaş kuru bir rakamdır sadece.

Ona olan aşkımla, ona olan savaşım dinmek bilmiyordu.

Ya biz başaramıyorduk ya da başarmamak için her türlü yolu deniyorduk.

Kapı zilinin peş peşe çalınmasıyla havuzdan çıkarak bel bölgeme havlumu sardım.

Ellerimle yüzümdeki su birikintilerini alarak saçlarımı düzenledim.

Bu saatte bana gelse gelse Durukan gelirdi.

Vefa'nın ölümü için yas tutup çelenk tasarlardık birlikte.

"Alacaklı gibi çalma kapıyı Durukan!"

Söylene söylene açtığım kapının arkasında Durukan değil, Serra vardı.

Üstünde şort pijama takımıyla sinirli yüz hattıyla karşımdaydı.

Kaşlarımı kaldırarak sorgulamaya başladığımda omuz atarak omzuma vurduğunda yanımdan bir hışımla geçip içeriye girdi.

"Beni deli ediyorsun Haktan!"

Kapıyı kapatarak bakışlarımı Serra'ya çevirdim.

"O kadar yolu seni deli ettiğimi söylemek nedeniyle gelmene gerek yoktu Serra. "

Hırsla göğüs kafesime vurarak beni ittirmeye çalıştığında çok da etki ettiğini söyleyemezdim.

Güç konusunda biraz daha kendini geliştirmesi gerekiyordu.

"Bazen sabrımı sınıyorsun ve beni sinirlendiriyorsun!"

"Sinirini çıkarmak için geldin yani ?"

"Kendimi paralayana kadar seni paralayayım dedim!"

"Ferit'ten mi öğrendin çat kapı gelmeyi ?"

Kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

"Ne alakası var ? Ne alakası var ?!"

Dudaklarımı büzerek sorusunu havada asılı bıraktığımda mutfağa girmiştim.

Dolaptan su şişesini çıkartarak bardağa doldurduğumda, bardağı elimden Serra almış, suyu da içerek boş bardağı tezgaha sertçe koymuştu.

"Bana cevap ver Haktan!"

"Ben sana kötü bir şey dememiştim Serra, kıskançlık değildi konu tamam mı ? Erkek arkadaşlarına ne zaman laf ettiğimi gördün ? Etmem, edemem. Hakkım yok buna. Benim kızdığım nokta, geç bir saatte çok da tanımadığın bir insanın evine geliyor oluşuydu. "