1.2

1.5K 101 29
                                    

İyi okumalar.

Haktan'dan :

Serra'nın beni öptüğünden bu zamana iki gün geçmişti, kırk sekiz saat.

Ne ben bir şey demiştim ne o.

İkimizinde kendi içinde vermiş olduğu bir savaş vardı, bunu biliyordum ve hem kendimin hem de onun hazır olduğu bir vakti bekliyordum.

Şimdi ise birlikte onedio için çekime gelmiştik.

Yine çok güzeldi.

Mikrofonlarımız ayarlandığında kamera karşısına geçmiştik.

Yönetmen kayıt işaretini yaptı ve gerisini bize bıraktı.

"Selamlar, ben Serra. Bugün Onedio'da sizlerden gelen soruları yanıtlayağız. "

"Ben de Haktan, umarım zor sorular sormamışsınızdır. " Gülerek soruların bulunduğu fanusu Serra'ya uzattım. İçinden bir kağıt seçerek katını açtı.

"İlk sorumuz, kendi karakterleriniz dışında kimi canlandırmak isterdiniz ? Ben Arap olmak isterdim."

"Ben de Vefa olmak isterdim galiba çünkü arkadaşları tarafından çok seviliyor. " Serra, fanusu bana uzattığında ben de onun yaptığı gibi bir kağıt seçtim.

"Haktan, ilişkilerde nasıl biri ? Eğer bu sevgililik anlamındaysa henüz bir tecrübem yok ama arkadaş konusundaysa genel anlamda uyumlu biriyim. "

Kamera arkasında bulunan Ebru Abla şaşkınlıkla bana baktı.

"Hiç kız arkadaşın olmadı mı ?"

"Maalesef." Gülerek fanusu ikimizin ortasına bıraktım.

"Setin enlerini sayar mısınız ? Bence setin en komik insanı Bartu, en duygusalı Çağla, en annemiz Ecem, en sempatiğimiz Durukan, en enerjiği Miraç, en haylazımız Özgür, en süslümüz Doğa, en abimiz Ulvi ve son olarak en oburumuz Haktan." Serra sona beni eklendiğinde birbirimize bakıp gülmüştük.

"Diğer sorumuz benim beklediğim bir soruydu açıkçası, linçler hakkında ne düşünüyorsunuz demişler. Eleştirilere her zaman açığız çünkü işimiz oyunculuk, bu durumda sürekli bir eleştiri içindeyiz. Yersiz yapılan yorumlar can sıkıcı olsa da alıştığımız için tepki vermiyoruz."

"Haktan'a katılıyorum, birilerinin bizim hakkımızda iyi veya kötü yapacağı yorumlar bizi artık çok etkilemiyor. İşimize odaklanıyoruz. "

Serra soru kağıdını çektiğinde kahkaha atarak bana bakmıştı.

"Birbirinizi telefona ne diye kaydettiniz ?"

Bir kameraya bir Serra'ya baktığımda zile basmıştım.

"Ben bu soruyu cevaplayamam. "

"Ya! Ben de sevinmiştim öğreneceğim diye ! Haktan'ı Hakmet diye kaydetmiştim, aramızda dalga geçiyorduk. Öyle de kaldı."

GÜL GÜZELİ / textingWhere stories live. Discover now