19~sevmek lezzeti..

42 2 1
                                    

Halamın evine geldiğimde daha fazla yürüyecek takatim kalmamıştı. Eve gidebilecek gibi değildim. Başımın ağrısı da dayanılmaz haldeydi zaten. Yatmak uyumak istiyordum. Eğer şurası halamın evi olmasaydı, oraya kaldırıma yatacaktım. Uyumak.. sadece uyumak.. çok, çok uzun bir süre uyumak..

Eve yaklaşınca biraz durdum. Koşmuştum. Çok koşmuştum. Sonra yorulup normal yürüyüşe dönmüştüm. Ama hiçbirisi daralan göğsüme iyi gelmemişti. Durup üç kere derin nefes aldım. Yok.. geçmiyordu. Hala göğsüm daralıyordu.

Son gücümü kullanarak yaklaşık 20 adım daha attım ve halamın evine geldim. Apartman zilini çalacak kadar bile halim kalmamıştı. Duvara yaslanıp biraz dinlendim. Bir süre sonra zili çaldım. Halam hemen otomatiğe basıp kapıyı açınca artık bir an önce varmak içim mümkün olduğunca, yapabildiğim kadar merdivenleri hızlı çıkıp ikinci kata geldim.
Halam daire kapısını açmış bekliyordu. Beni görünce gözlerini hayretler içinde açtı. Berbat görünüyordum.
"Ne oldu sana?" Dedi.

Ne mi oldu bana? Oraya çökmemek için kendimi zor tuttum. Bunu bir kere daha sorsa kesinlikle olduğum yere çökerdim. Bana ne mi oldu? Ben kalbim yerinden çıkmış gibi hissediyorum. Birisi onu çıkarmış avuçları arasında Mengene misali sıkıyor gibi hissediyorum.

Şu anda hiçbir şey söyleyecek durumda değildim. Zorla konuştum.
"Uyumak istiyorum hala.."

Halam hayret dolu gözlerle hiçbir şey demeden beni içeri alıp kapıyı kapattı.
"İyi misin yavrum?"

Tek bir cümlelik daha gücüm kalmıştı. Aynı şeyi tekrar ettim.
"Uyumak istiyorum hala.."

Hemen beni oğlu Ebubekir'in odasına götürdü. Üzeri örtülü olan yatağı açtı.
"Gel, geç.." dedi.

Hiç bir şey demeden geçip yattım. Son kez yüzüme konuşmak istercesine baktı ama benim onun gözlerine kakacak kadar bile Halim olmadığını görünce üzerimi örtüp odadan çıktı.

Gözlerimi kapatmamla hayatımın en rahatsız, en huzursuz en sıkıntılı uykusuna dalmam bir oldu.
Beynim duyduklarımı düşünmeyi kaldıramadığı içim kendisini uykuya veriyordu. Kendimi ayakta tutamıyordum. Uyudum..
-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/-/

Gözlerimi zorla açtım.sanki birisi üzerlerine taş koymuştu. Hem zorla açılıyor hemde açıldığında çok acıyorlardı. Tekrar kapatmak istedim.
Kim bilir kaç saattir uyuyordum. Başım ağrıyordu. Çok ağrıyordu. Elimle başımı tutup zorla yatakta oturdum. Gözlerimi karşıya diktim. Beynim o kadar allak bullaktı ki neden bu halde olduğumu bile kafamda toparlayamıyordum.

Gözlerimi ovuşturdum ama üzerlerindeki ağırlık geçmiyordu. Zorla ayağa kalktım. Kim bilir kaç saattir uyuyordum. Cebimden telefonumu çıkartıp saate baktım. Bir buçuk saat olmuştu. Kendimi toparlayıp çıkmam lazımdı. Halamı da korkutmuştum.

Odadan çıkıp etrafa bakındım. Diğer odadan beni gören Ebubekir yanıma geldi.
"Uyandın mı Muhammed abi?" Dedi.

Onun odasında yatmıştım çocuk da benim yüzümden odasına girememişti.
"Uyandım odana gelebilirsin kusura bakma" dedim.

"Estağfirullah abi. İstersen daha yatabilirsin."

Gülümseyecek "sağol" diyecektim ama gülümsemeye gücüm yetmedi. Sadece "sağol" dedim. Mutfaktan sesler geliyordu. Halam orda olmalıydı. Yavaşça oraya girdim. Beni görünce işini bıraktı.

"İyi misin canım?" Dedi.

Kafa sallayıp kendime bir bardak su doldurdum. İçmek için masaya oturunca halam da diğer sandalyeye oturdu.
"Ne oldu Muhammed?" Dedi. Yumuşak bir sesle..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 21 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sevgili dost..Where stories live. Discover now