15~veda..

52 3 5
                                    

Halamla devanın oturduğu yere geri döndüm. Deva hala korkuyla etrafına bakıyordu. Halam onu sakinleştirmek istiyordu ama aklına bir şey gelmiyordu. Sandalye çekip oturdum.
"Bir şey konuşmam lazım." Diyerek girdim.

İkisi de dikkat kesildiler. Güçlü olmalıydım. Bu beladan kurtulması için buradan gitmesi gerekiyordu. Mantıklı düşünmeliydim. Boğazımı temizledim.
"Deva.."

Yok.. arada durmam gerekiyordu. 'İstanbul'da bir hayat kurma fırsatın var.' Diyemiyordum. Düşüncesi bile canımı sıkıyordu. Kendimi ikna etmeye çalışarak devam ettim.
"İstanbul'da bir kuzenim var.." dedim. Halam da dikkat kesilmişti.
"Dayımın kızı, ismi sevde.. sadece kadınların çalıştığı bir tekstil atölyesi var."

Halam kimden bahsettiğimi anlamıştı. Az çok planı da anlamıştı. Yüzü düştü. Onun da hoşuna gitmemişti. Ben ise güçlü kalmaya çalışarak devam ettim.
"Orda iş imkanı var mı diye sordum. Var dediler. Kendin bir yere geçebilene kadar sana kalacak güvenli bir yer de ayarlayabilirler."

Yüzündeki endişe gitmiş boş boş bakmaya başlamıştı. Beni duymuyor gibiydi. Gideceği ihtimalini duymuyor gibiydi. Öylece boş boş bakıyordu.Başımı eğip biraz bekledim.

"Yani sende kabul edersen, kendine bir hayat kurmak, ailenden ve başına geleceklerden kurtulmak istersen.."

Yine durdum. Ben bu akşam bu konuşmayı yapamayacaktım galiba. Başım çok ağrımaya başlamıştı. Halam devam etti.
"Yani Muhammed demek istiyor ki.." diye araya girdi.
"Eğer oraya gidersen, harama bulaşmadan paranı kazanabileceksin. Ailene karşı tavrını da koyarsan, sorun kalmaz."

Benim demem gerekenleri halamdan duymak bile yutkunmama neden oldu. Başımın ağrısı artıyordu. Deva halamı göz ucuyla dinledi. Bana doğru kısaca baktı.
"Öyle mi demek istiyorsun?" Dedi.

Şimdi ne diyecektim? Bana git mi diyorsun diye soruyordu. Ne diyecektim? Hayır hayır mantıklı olmalıydım. Burda hayatının devamı yoktu. Ömrünün  sonuna kadar bu evde kalamazdı ve çıktığında da o eve geri dönerse onlarla mücadele edemezdi. Yenilirdi. Mantıklı cevap vermeliydim..
"Hayır ben git demek istemiyorum."

Bu mu mantıklı cevap? Aklım ruhum kalbim hepsi birbirinden bağımsız hareket ediyor. Doğru düşünüyorum ama konuşamıyorum. Ona anlatamıyorum tutulup kaldım. Derin bir nefes verdim.
"Aslında deva ben senin iyi olmanı istiyorum.." dedim konunun anlamadığım bir yerinden başlayarak.. yavaş yavaş kendime geliyordum.
"İstanbul'da mı?" Dedi. Kaşlarını kaldırarak..

Hayır İstanbul'da iyi olmanı istemiyorum ama sende burda iyi olamıyorsun.. tabiki bunu böyle söyleyemedim.
"Ben senin iyi olmanı istiyorum" diye tekrarladım.
"Bana burdan çıkıp ailenin evine gidince iyi olacağını garantile, hiç bir sorun kalmaz. Peki bana bunu diyebilir misin? Yeni bir hayat kurmama gerek yok. Ailemle de mücadele ederek mutlu yaşayabilirim diyebilir misin?"

Sakin sakin konuşmuştum. Oda beni sükunetle dinledi. Kafasını kaldırıp biraz düşündü. Tarttı. Bir şey diyecek diye düşünürken birden masadan kalktı. Hareketlerini izlemeye başladım. Biraz yürüyüp döndü.
"Haklısın." Dedi.
"Ben gideyim. Kendime bir hayat kurayım. Haklısın."

Sesinde hiç mi duygu yok, yoksa öfke mi var anlayamadım. Öfkesine kendimi hazırlamıştım. Ama duygusunun olmamasına, bir şey hissetmemesine hazırlanamazdım. Ayağa kalktım.
"Deva.." diye başlamıştım ki, elini kaldırarak beni durdurdu.

"Tamam, haklısın dedim. Teşekkür ederim. Söylediğim şeyler çok mantıklı." Dedikten sonra hiç beklemeden merdivenlerden yukarı çıktı. Hemen sonra da kapısının kapanma sesini duydum.

Peşinden gitmeye hareket ettim ki halam elini kaldırdı.
"Dur dur, şimdi değil."

Çöker gibi olduğum yere oturdum. Derin bir nefes verdim.
"Ben ne yapayım hala? Söylesene ben ne yapayım? Ömrünün sonuna kadar onu burda mı tutayım? Yoksa O ailesinin yanına mı dönsün? Ben napayım?"

Sevgili dost..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin