14~çözüm..

40 4 4
                                    


Düğmesine basılıp durdurulmuş robot gibi kaldım. Ne diyeceğimi bilmek bir yana dursun düşünemiyordum da..
"Ben.." dedim.

Babam araya girdi.
"Zaman kazanmaya çalışıyorsun, çalışma. Ağzında geveleyeceğin bir yer kalmadı artık. Dümdüz anlat."

Kendimi toparladım. Bir şeyler yapmalıydım. Olayları tümden anlatmadan, yalan söylemeden onları razı etmenin bir yolunu bulmalıydım.
"Aslında anlatacak çok bir şey yok. İşten çıkmaya karar verdim."

Annem sözüme güldü. Beni o kadar iyi biliyordu ki, bu saçma açıklama onu güldürmüştü.
"İşte çıkmaya karar verdin.." diye tekrarladı gülerek. Ardından ekledi.
"Yavrum buna çıkmak değil kaçmak denir. İşten çıkmak istersen doğru düzgün patronunla konuşur istifa eder çıkarsın. Sen işten çıkmak istemiyorsun. İşte olan bir şeyden dolayı işe gitmek istemiyorsun."

Harika! Gerçekten harika! Herşeyi anlatmadan onları nasıl ikna edeceğim acaba? Zaten ben anlatmadan anlıyorlar..

"Birisiyle bir sorunun mu var oğlum?" Dedi babam.

Gerçekten hiçbir şey söylemeden herşeyi söylemiş nasıl oldum anlamıyorum. Ben sustukça daha çok anlıyorlardı.
"Bir arkadaşımla kavga ettim." Dedim sonunda. Zaten bu kadarını anlamışlardı.
"Kiminle?" Diye sordu annem.

"Acarla.."

Biraz düşününce Acar'ı hatırladılar. Daha önce bir iki defa görmüşlerdi. İlk babam hatırlayıp sordu.
"Neden?"

"Bir kız onun yüzünden zor duruma düştü. Oda kılını kıpırdatmadı. Bende dayanamadım."

İşin için de bir kız olduğunu duyunca ikisinin de bakışları değişti. Sanki bunu bekliyorlardı. İşin sonunda böyle bir mesele olduğunu biliyor da buraya gelmeyi bekliyorlardı.
"Gönül meselesi yani.." dedi babam arkasına yaslanarak..

"Hayır hayır.." diye itiraz ettim.
"Öyle bir şey değil. Sadece birisinin onun yüzünden bu kadar zor bir surumda kalmasına dayanamadım. Tartıştık."

"Onu anladık" dedi babam.
"Ama o kız herhangi bir kız olsaydı, tartışır ertesi gün işine giderdin. Ama sen Acar'ı görmek istemediğin için işi bırakıyorsun. Doğru mu?"

Şimdi tam olarak burda ne diyeceğim? Ben nerden kıvırsam doğrusunu buluyorlar. Hiçbir şekilde çare bulamıyorum. Bir kaç dakika sonra olayı görmüş gibi bana anlatacaklar diye ödüm kopuyor..

"Hayır aslında.." diye başlamıştım ki annem fırsat vermedi.
"Kim peki bu kız?"

"Tanımıyorsunuz.." dedim. Yalan değildi. Tanıyor bile olsalar hiç hatırlamazlardı.
"Sen nerden tanıyorsun?" Dedi annem.

"Acar sebebiyle tanıdım." Dedim üstü kapalı bir cevapla.. babam hayretle kaşlarını kaldırdı. Ne düşündüğünü anladım. Hemen açıkladım.
"Benim kızla bir alakam yok. Acar'ın meselesiydi. Ama bende şahit oldum. Kızın nasıl zor durumda kaldığını da gördüm. Acarla da ciddi bir kavga edince bir daha işe gitmek istemedim. Bu kadar."

İkisi de sessizce durdular. Muhtemelen jest mimiklerimden ne kadar doğru söylediğimi anlamaya çalışıyorlardı. Hiç bozuntuya vermeden konuyu değiştirdim.
"En kısa zamanda iş bulurum ben baba.. sen merak etme.."

"Kız nerde peki şimdi?" Dedi babam. Sanki daha önce dediğimi duymamıştı. Aklı tamamen yapbozun eksik parçalarındaydı. Buna yalan söylemeden nasıl cevap verecektim? Terlemeye başlamak üzereydim. Neyseki babam başka bir soru sorarak bunun çok da üstünde durmadığını gösterdi.
"Hayır yani ne gerekiyorsa yapalım. Zor durumdaysa ailesine haber verelim. Yada İşte her neyse, elimizden geleni yapalım."

Sevgili dost..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin