mingijongho ile ilk ders için sınıfa girdiğimizde bazı bakışların üstümde olduğunu hissedip kafamı eğmiştim. sırama oturup direkt uyuyayım derken sırtımın dürtülmesiyle yerimden sıçramış ve arkama dönmüştüm.
"daha iyisin değil mi?"
yunho gülümseyerek bana bakıyordu.
depar atan kalbimi sakinleştirmeye çalışayım diye birkaç saniye öylece bakışmıştık. dilim tutulmuştu.
"ha- iyiyim!"
sonunda konuşabildiğime şükrederek garip bir gülümsemeyle önüme dönmüştüm. ben bu çocukla nasıl arkadaş olacaktım ki? yeni sohbet etmeye başladığım insanlarla konuşmak benim için çok zordu. istemsiz kekeliyor ya da cevap bile veremeyecek kadar dilim tutuluyordu. ellerimin titremesi zaten durdurulamazdı.
tüm vücudum demeliydim sanırım.
derin nefes alıp vermeyi denemiş, biraz olsun rahatlatmaya çalışmıştım kendimi. tüm bakışlar sanki delip geçiyordu bedenimi.
"mingi, sakin ol ve derin nefes alıp vermeye devam et. kimse sana bakmıyor."
jongho yanımdaki sırasından uzanıp bir elini bacağıma koyarak beni rahatlatmaya çalışmıştı. o an anladım zaten bacaklarımın da durmadan titrediğini.
dediği gibi yapmıştım. zil çalana kadar kafamı sıraya gömmüş ve başka şeylere kafa yormayı denemiştim.
____
1-a
mingi: ben malim
san: noldu
wooyoung: ulan bak okulda degiliz gotunuzu toplamayalim sonra
jongho: ne diyon pic
ben bisi yapmadim
mingi: ya
yunho merak edip beni sordu
kekeliyodum az kalsin yine
sonra bi sakinlesemedim... hala atlatamadim su seyimi
kafayi yicem aq
wooyoung: ya sapsal
sakin ol
kotu bir sey yapmadin ayrica heyecanlanacak bir sey de yok
eminim atlatacaksin kendine biraz zaman ver
san: yunhonun da takacagini sanmiyom ztn
jongho: aksine iki saattir mingiye bakiyo meraktan
mingi: kafami kaldiramiyom
wooyoung: kendine gel
bi lavaboya falan git
mingi: ya hayir iyiyim simdi
utaniyom
san: 😭😭😭 mal aq
jongho: bu nasi tepki amina koyim san
san: sus bi
ya mingi
pamuklara sarim seni gel dicem de hastayim malsf
orda olsam kurban oldugum opusur koklasirdik yunho da kiskanirdi bizi
mingi: 🗿 iyiyim cidden abartma
wooyoung: gerizekali iste hastalaninca iyice halleniyo birilerine
birazdan beni de sikecek de yataktan kalkamiyo ezik
jongho: SPALSĞWLWĞWLWĞALSĞWKW AMK
ilac milac aldiniz mi
wooyoung: yok ormandan bitki toplayip ozuyle kendim ilac yaptim knk
jongho: espri seviyen de boyun gibi
yok
san: sus guldurme
mingi: DOALDPŞSPWLSĞLSPWPZ
wooyoung: orospular sizi
neyse verdik ilac iste yatiyo onumde camis gibi
san: bnle ilgileniyo biliyonuz mu
hastaneye gidene kadar kolumdan ayrilmadi, doktorla konustu, ilaclarimi aldi, eve geldik yatagima yatirdi ustumu degistirdi sonra corba yapti...
mingi: bence o wooyoung degil kac o evden cabuk
wooyoung: ben iyi bi arkadasim mingi.
jongho: belli
🥰
wooyoung: ne diyon yine
jongho: bisi demiyom aq
neyse ders baslicak hadi gorsz
mingi kafani kaldir artik
mingi: tm ya
_____
kafamı kaldırmamla hocanın gelmesi de bir olmuştu.
dersin yarısına geldiğimizde olanları unutmaya çalışmıştım. arada sağıma dönüp jongho ile bakışıyordum. bana 'gözüm üstünde' hareketini yapıp sırıtıyordu aptal.
önüme döndüğümde gerçekten şanslı olduğumu hissediyordum. arkadaşlarımı çok doğru seçmiştim. birbirimize sürekli laf atsak bile bunlar sevgimizdendi.
"pişt."
kulağımın dibinde duyduğum sesle irkilerek omzumun üzerinden arkama bakmaya çalışmış ve yunho ile burun buruna gelmiştim. anlık ne yapacağımı şaşırdığımdan öylece donakalırken o kafasını biraz geri çekmişti.
"pardon... iyi olduğuna emin olmak istedim sadece. iyisin değil mi?"
hoca arkasını dönük olduğundan fısıldayarak konuşmaya devam etmişti. kendimi sakin tutmaya çalışıyordum.
"iyiyim... teşekkürler."
yerine tekrar oturduğunda ben de önüme dönmüş ve not tutmaya çalışmıştım. o sırada bir şey fark etmiştim.
yunho çok güzel kokuyordu.
_____
yunho bebek gibi kokuyo 🥰🥰🥰🥰
HAPPYYY JONGHO DAAAAAYYYY!🥰🥳🥺🤏🏻😭👶🏻💖