🌸

578 45 149
                                    

"Az kalsın ölüyordum!" diye söylendi peşimden kıyıya doğru yüzerken. Ben sudan çıkıp kıyafetlerin olduğu tarafa adımladığımda, çok geçmeden yanımda belirmişti.

"Öldürüyordun beni diyorum. Özür diler insan be!"

Adımlarımı durdurup ona döndüğümde "Hani çok iyi nefes tutuyordun?" diye sordum.

"Kafamı birden soktun suya. Nefes almamıştım bile." Yenilgiyi kabul edemeyeceği için bahane üretmeye çalışıyordu. "Hı hı," dedim geçiştirmek için. Ben onu geçiştirdiğim için küçük bir öfkeyle kaşlarını çatmıştı.

"Bir de ağlatacaktın beni güya."

"Çok istiyorsan," dedi aramızdaki mesafeyi bir adımda kapatırken. Yakınlığı yüzünden geri çekilmek istesem de bileğimden tuttuğu için başarılı olamamıştım. Heyecanla sözünü tamamlamasını beklerken kulağıma eğilip "Seni hemen burada ağlatabilirim." demişti.

Nefesi boynumu gıdıklarken gerildiğimi hissediyordum. Israrla ağlatmaktan bahsetmesi kafamda soru işaretlerinin belirmesine neden olurken geri çekilmiş fakat yüzünü yakınımda tutmaya devam etmişti.

Bu yakınlık kalbimi hızlandırırken sertçe yutkundum. Resmen duygularımı altüst ediyordu pezevenk. Kalp sağlığım tehlikedeydi şu an.

"Sanji," dedi sırıtışı tüm suratına yayılırken. Efendim demeye kalmadan "Benden mi hoşlanıyorsun?" demesiyle bedenim kaskatı kesilmiş, nefes alamamaya başlamıştım. Şu an gerçek anlamda nefes almakta zorluk çekiyordum. Beynim oksijensizlikten zonklamaya başladığında Zoro'nun yüz ifadesi değişmişti anında.

"Ne oldu?" diye sordu endişeyle. Bedenimi tutup sarsmaya, yanaklarımı tokatlamaya başlamıştı fakat hiçbir işe yaramıyordu bunlar.

"Sanji mosmor oldun. Ne oluyor?" diye sorsa da cevap verememiştim. Bilincim gidip geliyordu. İşte, etme bulma dünyası. Zoro'yu boğmaya çalıştığım için allah belamı veriyor olmalıydı.

Aptal yosun sonunda anlamış olacak ki "nefes almıyorsun sen" diye mırıldanmıştı. Vay amk bilmiyordum. Ama hâlâ endişeli görünüyor, ne yapacağını bilmiyordu.

O an hiç beklemediğim bir şey oldu. Belki de ölmüşümdür, emin değilim. Fakat bilincimi yitirmeden önce Zoro'nun dudaklarıma kapandığını hatırlıyorum. Gerisi karanlık.

...

Beynimi siken gürültüyle gözlerimi araladığımda, bu sefer de "Ayıldı!" diye cırlayan kız sesleri yüzünden ağrıyan başımı tutup yerimde doğruldum.

"Ne oluyor?"

Anında başımda beliren Zoro "Az kalsın ölüyordun." gibi saçma bir cevap verdiğinde ona vurmak istesem de kolumu kaldıracak halim olmadığı için yeniden yatmıştım..

Kamp alanında oluşumuz dikkatimi çekmişti. Buraya nasıl geldiğimiz hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tam soracağım anda Zoro benden önce davranmış ve açıklamaya başlamıştı.

"Geri dönmediğimizi fark edince aramaya başlamışlar. Sen bayıldıktan hemen sonra buldular bizi. Sonra da kamp alanına geldik."

Anladığımı belirten şekilde kafa salladığımda "Sen baygın olduğun için tüm azarı ben yedim." demişti sahte bir üzüntüyle.

Gülerek "İyi olmuş." diye karşılık verdiğimde tch tch'ladı.

"İnsan bir teşekkür eder be."

Hâlâ gülerken "Ne için?" diye sormuştum. Tam olarak ne için teşekkür etmem gerekiyordu bu aptala.

"Sana suni teneffüs yapmasaydım çoktan ölmüştün." dediğinde zihnime dolan görüntülerle ikinci bir şok geçirdim. Yeniden baygınlık geçirmek üzereydim ki Zoro'nun okkalı tokadı beni kendime getirmeye yetmişti.

Utançla kafamı başka tarafa çevirdiğimde "Oy," diye seslenmişti.

"Hâlâ sorumun cevabını alamadım."

Benden mi hoşlanıyorsun, demişti bana. Anlamış olabilir mi diye düşündüm bir süre. Bunca zaman hiç belli etmemişti, ki zaten beni en yakın arkadaşı olarak gördüğünü sürekli dile getirirdi. Anladıysa kızması gerekirdi değil mi. Belki de bağırıp çağırması. Fakat şu an oldukça sakin bir şekilde gözlerime bakıyor oluşu bana hiç yardımcı olmuyordu.

Hemen şimdi itiraf edebilirdim ona olan sevgimi. Onu kaybetmek istemesem de hislerimi daha fazla içimde tutmakta zorlandığım bir gerçekti. Kendi içimde can çekişirken dışarıya belli etmemek için hep çok çabalamıştım. Neden yapmıştım bunu?

Kızlardan hoşlanan en yakın arkadaşıma aşık olacak kadar zavallı biri olduğumu anlamasın diye mi? Öğrenince aramızdaki ilişkiyi bitirip bir daha yüzüme bakmayacak diye mi?

"Sanji," dedi bir eliyle yanağımı okşarken. "Bunca zamandır acı çektiğini göremediğim için özür dilerim."

"Neyden bahsediyors-"

Baş parmağını dudaklarıma bastırıp susmamı sağladı. Gözleri göz bebeklerimden daha derinlere odaklıydı. "Özür dilerim." diye tekrar etti.

"Bunca zamandır seni fark edemediğim için özür dilerim."

🌸🌸🌸

Galiba kurgu bok yoluna gidiyor 💩😃
Bravo bana 👏🏻👏🏻👏🏻

Ben burada bölüm yazmaya çalışıyorum annem tuhaf şarkılar açmış son ses dinliyor bi dur be kadın ne yazacağımı unutuyorum.

Bu arada taslakta iki kurgu daha var bunu bitirip bir an önce onlara başlamak istiyorum. Ama bunun sonunu nereye bağlayacağımı hiç bilmiyorum 😩

Neyse 1 mi 2 mi? Seçin birini.

söyle buldun mu, aradığın aşkı..Where stories live. Discover now