#6

225 14 18
                                    

"Artık içeri girebilirsin, Çocuk."

Burak seslice yutkunurken doğruldu. Bir an için ne yapacağını bilemeyerek kapıya baktı. İçeriden Deidara "Korkaklık yapıp kaçacak mısın, hm?" diye seslenince, derin bir nefes alıp kapının kolunu kavradı. Hızla içeri girdiğinde, Deidara ile göz göze geldiler. Ikisi de birbirine öldürmek isteyen gözlerle bakarken Pain, "Her şeyi duydun mu?" diye sordu.

Burak bu kez korkmadan onun mor gözlerine bakarken başını salladı. "Onunla alakalı planlarınızı biliyorum." dedi. Pain "Anlıyorum." derken lafını bölüp "Ve izin vermiyorum." diye devam etti.

"Izin?" diye sorarken, turuncu tüyler arasından parlayan gözler etkilendiğini gösteriyordu. Burak başını sallayıp "Evet, izin vermiyorum. Onu tehlikeye sokamazsınız ve dünyanıza götüremezsiniz."

"Senin sikik fikrini soran olmadı, Velet." dedi beyaz kedi gülerek. Konan "Hidan." diyerek onu uyardığında, Burak bu sefer ona döndü.

"Sen de mi bu planı onaylıyorsun, Konan-san?" dedi ona. "Masum bir kızın hayatını mahvedecekler."

"Ben..." Konan bir an için etrafa bakındı. "Ben çoğunluğun iyiliğinden yanayım. Akatsuki bunu sağlayabilir ve eğer Pain ihtiyacımız olduğunu söylüyorsa, Damla'yı kendim götürürüm."

Burak bir süre ona baktı, duvara toslayacağını düşünmemişti. Yeşil gözler kehribar rengindekilere kırgınlık ile baktıktan sonra, Itachi "Bize engel olmak için ne yapacaksın?" diye sordu. "Kedi olsak bile on adet S Seviye katil ninjayız."

Burak ne yapacağını bilmiyordu, kedinin söylediklerinde itiraz edilecek bir yan yoktu zaten. "Bilmiyorum." diye itiraf etti sonunda. "Sizi durduracak bir şey yapabileceğimden bile emin değilim." Omuzları kabullenmiş ile çökmüştü, elleri iki yanında yumruk olarak duruyordu.

"Ama bildiğim bir şey var." Gözleri bu sefer kırmızı gözlere kilitlendi. "O da Damla'yı kendi dünyanıza götürmenize izin vermeyeceğim."

"Anlıyorum... Pes etmeye niyetin yok." Itachi bir an için gözlerini kapatıp başını eğdi, Burak onun kedi suratında bir memnuniyet ifadesi gördüğünü sanmıştı. Sonra aniden gözlerini açıp onunkilere kilitledi.

Bir anda etrafı kırmızı ışıklarda aydınlanır gibi kızardı. Burak daha ne olduğunu anlayamadan onun Tsukiyomi jutsusuna yakalanmıştı. Şaşkınlıkla etrafa bakarken diğer kedilerin orada olmadığını gördü, sadece Itachi vardı ve o da...

"Demek gerçek dünyada böyle görünüyorsun." dedi Burak onu baştan aşağı süzerken. Içinden "Keşke bu animeyi daha fazla izleseydim..." diye geçirdi. "Nerde olduğumu bile bilmiyorum!"

"Sanırım Tsukiyomi altında olduğunun farkında değilsin." dedi Itachi koltuktan kalkarak. Burak tepki vermezken açıklamaya başladı. "Burası benim dünyam, kuralları ben koyarım. Zaman ve boyut kavramı normal dünyadan tamamen farklı işler; sizinkinden de bizimkinden de."

"Havalıymış... Ama neden burada olduğumuzu açıklamıyor bu." dedi Burak, etkilendiğini saklamamıştı.

İtachi'nin yüzü bu sefer gerçek bir gülümseme ile yumuşarken, Burak'ın gözleri irileşti.

"Bana birini hatırlatıyorsun; o kişi kadar hırslı, sadık ve büyük konuşuyorsun O nedenle sana yardım etmeye karar verdim."

"Neden herkes beni Naruto'ya benzetiyor acaba?" diye mırıldandı Burak. Itachi boş gözlerle ona bakınca "Damla da aynısını söylemişti. Ve tanıştığım çoğu anime izleyicisi..."

"Konumuza dönelim." dedi İtachi, Burak hemen isim saymayı kesip ona baktı. "Pain'in, Damla'yı bizim dünyamıza götürmek istemesinin nedenini biliyor musun?"

NekotsukiWhere stories live. Discover now