2.1

381 23 18
                                    

Kocacık: Evine geliyorum

Jen: ne neden ?

Kocacık: sorgulama işte geliyorum

Jen: eve almayacağımı biliyorsun nedeni söyle

Kocacık: emir büyük yerden desem

Jen: ah jisoo
Aşık olduğum adamın aşık olduğu kız sürekli benimle bir şeyler yapıyor
Krizlik bi durum cidden

Kocacık: insanların duyguları değişebilir jennie

Jen: ne

Kocacık: her neyse geliyorum

...

Telefonu umursamazca koltuğa geri bıraktım ve cips kasesini elime aldım. Jisoo ve Taehyung aklımı çok karıştırıyordu.

Böyle giderse Jisoo'ya aşık olacaktım.

Çalan kapı ile gözlerimi devirdim ve ayağa kalktım. Bu adam araba sürerken mi mesajlaşmıştı benimle.

Cips kasesini kenara bıraktım ve zaten 5 dakika önce kullandığım cipsli peçeteyi ikiye katladım ve ellerimi silip kapıya ilerledim. Taehyung'un geldiğine o kadar emindim ki gözden bakmadan açtım kapıyı.

"Baba ?"

Yanağımdaki ani sızlama... Başımın sağa dönmesi... 1 saniye bile geçmemişti kapıyı açmamdan bu yana. Yüzüme fırlatılan kağıt... Konuşamadım. Olayları sindiremedim. Tam olarak ne oluyordu böyle ?

Yutkundum ve başımı babama çevirdim. Sinirli yüz ifadesi beklediğimden de kötüydü. Çattığı kaşları , kasılan çenesi...

Eliyle yerdeki kağıdı işaret etti. Az önce tam yüzüme fırlattığı kağıt ayağımın dibinde duruyordu.

"Bu ne !?"

Hafifçe eğildim ve yerdeki kağıdı aldım titreyen ellerimle. Sınav sonucumun yazdığı o kağıt. Optikte kaydırma yaptığım. Stresten dolayı ardından kustuğum sınavdı.

"Seni özel okullarda okutuyoruz Jennie !"

Mideme sancılar girdi o an. Kapıyı yüzüne kapatmak istedim ama elim hareket etmedi. Zihnimde sesi yankılanıyordu.

Özel okul...

İstememiştim ki. Sanatla uğraşmak istemiştim. Belki de bir idol ama hayır ben doktor olmalıydım. 2 yıldır yüzünü bile görmediğim adam gelmiş bana tokat atıyordu ve evet o benim babamdı.

Bir kaç saniye sessiz kaldık sadece. Sinirden kafayı yiyecekti neredeyse.

"Bizimle birlikte Japonya'ya geliyorsun."

"Ne ?"

Hızla kalkan başım, şaşkın ifadelerim ve babamın kararlılığı... Gözlerini gözlerime dikmiş dik duruşuyla onaylamamı bekliyordu. Gözlerim dolmaya başladığında başımı iki yana salladım.

"Sen aklını kaçırmışsın..."

"Ben mi !? Şu notla sence kim aklını kaçırmış !?"

Telefon başında olsaydım çok şey yazardım belki ama şuan öyle değildi. Sevinmeli miydim üzülmeli miydim bilmiyordum. Yıllardır görmediğim bu adam şimdi karşıma geçmiş onunla yaşayacağımı söylüyordu ama hisleriyle değil. Emirleriyle... İtaatkar bir kız istiyordu o.

"Uçak biletini alacağım. Birlikte döneceğiz."

Ardından yüzüme bile bakmadan çekip gitti. Gözlerimden akan yaşları bile silemedim. Elimde güç yoktu. Sesli ağlayacak kadar bile güçlü hissetmiyordum kendimi. Kapı açık bir şekilde dururuyordu ve umrumda değildi. Rüzgar göz yaşlarımı kurutuyordu en azından.

O an Taehyung'u gördüm karşında. Kaşlarını çatmış bir şekilde beni süzdü ve yanıma geldi. Ağladığımı fark ettiğinde hafifçe eğildi ve yüzümü avuçları arasına aldı.

"Jennie... Ne oldu güzelim."

Güzelim... Üzgünüm Taehyung ama sevinemiyorum. Bir şey diyemedim. Nefes almak bile zorlaştı o an. Hep neşeli yüzümü gösterdiğim Kim Taehyung şuan gerçek ben ile baş başaydı. Gerçek ben ile tek başınaydı ve ben bile gerçek beni aşamıyordum.

Cevap vermememin üstüne derin bir nefes aldı ve içeri girip kapıyı kapattı ardından. Beni oturma odasına ilerletti omzundan ittirerek. Yine omzumdan bastırarak oturttu beni koltuğa ve mutfağa gitti. Bir süre sonra elinde bir bardak suyla yanıma oturdu.

Dudağıma götürdü suyu. Bir yudum bile alamadım. Kenara bıraktı bardağı ve ellerini omzuma yerleştirdi.

"Jennie, beni korkutuyorsun."

"Kimse beni sevmiyor."

Kaşlarını kaldırdı. Gözlerini odada gezdirdi ve dudaklarını yaladı ardından başını iki yana salladı.

"Ben seviyorum."

Mutlu mu olmalıydım ? Evet. Mutlu olabiliyor muydum ? Enerjim yoktu.

Kolları bedenimi sardı sadece.

"Ben seni seviyorum Jen. Seni gidi velet nasıl böyle düşünebilirsin ?"

"Beni sevme Taehyung. Bana aşık ol..."

...

Beni erkek olarak görme beni adam olarak gör...

Playing With Fire•TaennieWhere stories live. Discover now