1.1

376 24 14
                                    

Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve burnumu çektim. İçeri giremiyordum çünkü üniversite'nin kapıları çoktan kapanmıştı. Olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Ellerimi dizlerimde birleştirdim ve başımı ellerime koydum.

Kesinlikle onu bulmalıydım. O deniz kabuğunu bulmalıydım.

...
Yaklaşık bir buçuk yıl önce

Kolumla sildim gözyaşlarımı. Ailem yaklaşık 3 gün önce ayrılmışlardı ve bana yeni söylüyorlardı. Daha sonra ikisi de önceden evli olan iki kişiyle evlenmiş ve aile bağlarımızı saçma bir hale getirmişlerdi. Yongsun adında biri ise bana ayrı eve çıkmayı teklif etmişti. Başta kabullenemesem de kabullenmiştim. 1 hafta sonra eve taşınacaktık.

Liseye yeni geçecektim ve psikolojik olarak bu durumdan iyi etkilenmemiştim.

Rüzgar eserken içime çektim havayı. Gülümsedim ve göz yaşlarımın tekrar düşmesine izin verdim.

Alayla güldüm gökyüzüne karşı. Yavaş yavaş hıçkırıklara döndü gülümsemem. Gecenin bir saatinde binanın tepesinde ne yapıyordum ben ?

"Güzel soru..."

Bir adım attım. Ardından bir adım daha. Belime dolanan eller birden beni çektiğinde dengemi sağlayamadım ve geriye düştüm. Sırtım betona sertçe çarptığında inledim.

Düşerken kolundan çektiğim kişi ise benim üstüme düşmemek için tam üstümdeyken yerden destek aldı.

Gözlerimi açtığımda gördüğüm yüz tüm hayatımı değiştirdi. Hiç tanımadığım bir adam bana üstten bakarken gözlerini büyüttü.

"Sen çıldırdın mı ?"

Dudaklarındaki gözlerim gözlerine çıktı. Biçimli yüzü bana o kadar yakındı ki konuşamadım. Öyle ki başımın altındaki elini bile yeni hissediyordum.

Kumral saçları alnına dökülürken dudaklarını yaladı ve derin bir nefes alıp üstümden kalktı. Elini uzattı. Kemikli eline tutundum ve ayağa kalktım. Yürümeye çalıştım ama incinen bileğim ile koluna tutundum. Beni belimden desteklediğinde başını iki yana salladı.

"Sen aklını kaçırmışsın."

Birden belimi bırakmasıyla boşlukta hissettim kendimi. Önümde çöktü.

"Bin hadi."

Sırtına bindiğimde bacaklarımı elleriyle tuttu ve yavaşça ayağa kalktı. Binanın teras katından çıktı ve beni evimin önüne kadar taşıdı. Daha sonra ise elime bir deniz kabuğu tutturdu ve üzüldüğümde kulağıma götürmemi söyledi. O zaman deniz sesi beni ferahlatırmış.

İşte o gün... O gün seni sevmeye başladım.

O gün ateşle oynamaya başladım Taehyung...

...

Şimdiki zamana geri dönüyoruz

Yanımdaki hareketlenme ile başımı kaldırdım. Görüş açıma giren Taehyung derin bir çekti.

"Ne işin var burada ? Bu yağmurda napıyorsun ?"

Elindeki şemsiyeyi üstümüzde tutarken elini uzattı.

"Kalk hadi."

Sadece elimi cebime götürdüm ve çıkardığım parayı ona uzattım. Eline bıraktığım paraya baktı.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun ?"

"Üzgünüm geç verdim."

Şemsiyeyi sinirle kenara bıraktı ve dizlerinin üzerinde eğilip parayı elime bıraktı.

Playing With Fire•TaennieWhere stories live. Discover now