Playing With Fire•Taennie

1.9

Kurs çıkışı otobüs bekliyordum.

"Bırakmamızı ister misin ?"

Jisoo'nun sesi ile arkamı döndüm. Üçü dizilmiş bana bakarken dudaklarımı ısırdım.

"Birazdan gelir otobüs. Teşekkür ederim."

"Gel gel bırakırız seni."

Yine Hoseok'un motoruna binmiştim. Benim için oldukça uzun sürüyordu bu yolculuk çünkü motorlar oldukça korkunçtu.

Taehyung ve Jisoo önden giderken birden durdular. Hoseok da durduğunda korkuyla kaldırdım başımı. Jisoo kaskını Taehyung'a verirken gülümsedi.

"Bowling oynayalım."

Kaşlarımı çattım ve kaskımı kaldırdım.

"Ne ?"

"Bowling. Hadi gel."

Jisoo elimden tutup çekiştirdiğinde zar zor motordan inmeyi başarmıştım. Düşmediğime şükrederken Hoseok kaskı elimden aldı ve Jisoo tarafından büyük binaya sürüklendim.

İçerisi oldukça sesliydi. Yüksek ses ile yüzümü ekşitirken Hoseok ve Taehyung da arkamızdan gelmişti. Gerekli ödemeleri yaptıktan sonra takımları kararlaştırmamız gerekiyordu. Taehyung'un Jisoo ile olacağını bildiğimde başımı eğip Hoseok'a ilerlemeye başladım.

Bileğim dolanan el ile bakışlarım Taehyung'a dönerken ciddi ifadesiyle bana baktı.

"Ben Jennie ile takım olurum. Zaten oldukça kötü oynuyordur."

Gözlerimi sonuna kadar açtım.

"Yah !"

Hoseok'un alaylı sesi doldu kulaklarımıza.

"Sen de pek iyi sayılmazsın. Kesinlikle kaybedeceksiniz."

"Bir şeyine oynayalım."

Jisoo'nun fikrine Hoseok'dan cevap gelmişti.

"Kaybeden kazananlara yemek ısmarlar."

Bileğimi Taehyung'dan çektim ve göğsümü kabarttım.

"O yemeği ısmarlatacağız."

"Hayatında hiç bowling oynadın mı ?"

Hoseok benimle şakalaşırken ellerimi belime koydum.

"Hiç bowling oynamamış olabilirim ama kazanacağım. Hatta sana sushi ısmarlatacağım. Hayır, hayır. Sana tam olarak dana eti ısmarlatacağım. Soju da ısmarlayacaksın bana."

"Göreceğiz."

Herkes koltuklara geçmiş ve oyun başlamıştı. Biraz devam eden oyunda son turdaydık. Hoseok atış yapacakken gülümsedim ve sesimi yükselterek konuşmaya başladım.

"Hoseok oppaaa ! Seni seviyorum umarım atamazsıın !"

Hoseok duraksayıp bana döndüğünde topu yanlışlıkla bırakmıştı. Jisoo sitem etti.

"JUNG HOSEOK !"

Zafer ifadesiyle skor tablosuna bakarken gülümsedim.

"Kazanabili-"

Başımı mutlulukla sağ çevirdiğimde kesinlikle dibimde Kim Taehyung görmeyi beklemiyordum. O an zaman durmuş sesler yavaşlamıştı. Sadece gözlerim içine bakan gözleri ve birbirine çarpan nefeslerimiz vardı. Gözleri dudaklarıma kaydı ve ben her zamanki gibi istemsizce yaladım dudaklarımı. O da dudaklarını yaladı ve gözlerini gözlerime çıkarttı.