Arkasına saklandığım kızla birlikte büyük binaya girdim ve etrafa bakındım. Kız ilerlerken çakırmadan sırtımı dikleştirdim ve boğazımı temizleyip burada öğrenciymişim gibi davranmaya başladım.
Nasıl bilebilirlerdi ki 10. sınıf olduğumu.
Taehyung'u gördüğümde gülümsedim ve şapkamı düzeltim ona doğri ilerleneye başladım. Bana yakınlaştıkça elindeki projeyle telaşlı koşturduğunu fark ettim. Yanımdan geçerken ben de hızla peşinden ilerlemeye başladım.
"Merhaba. Taehyungie oppa."
Önüne geçerek geri geri yurumeye başladım çünkü beni takmıyordu. Arada arkama bakıyor düşmediğimden emin oluyordum.
"Çekil önümden velet."
"Ne ? Yah taehyun-"
Ayağımın bir seye takılmasıyla geriye düştüm. Taehyung'a elimi uzattım beni tutması için ama dönüp bakmadı bile. Yere kapaklanırkenki anım ağır çekimde aynen şöyleydi ;
Ben elimi Taehyung'a uzatmış beni romantik bir şekilde yakalamasını beklerken o bileğindeki saate bakıyordu. Etraftaki insanlar kendi işleriyle ilgilenirken ben ise yavaş yavaş düşüyordum.Sonunda yere kapaklandığımda bağırdım.
"ACIDI ! YAH ! GİTME !"
Taehyung gözden kaybolurken yanıma birisi çöktü. Jisoo'nun bakışları ellerime ve dizlerime kaydı. Ardından tekrar bana baktı.
"Oh, sen kafedeki kızsın. İyi misin ?"
Gözlerimi bir kaç kez kırptım. Bu kız iyi rolü falan mı oynuyordu ? Bir insanın bu kadar iyi olmasının başka ihtimali yoktu.
"İyiyim teşekkür ederim "
Kapıya baktım
"Taehyung'u tanıyor musun ?"
Tekrar bakışlarını bana döndürdü.
"Evet... Hayır... Evet... Ah yani hayır. O benim yüzme öğretmenim."
Kaşlarını kaldırdı.
"Taehyung'un yüzme öğretmeni olduğunu bilmiyordum. Yüzücülükte madalyası olduğunu biliyordum sadece."
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun ki...
Ayağa kalktığımda ona elimi uzattım. Elimi tuttu ve o da ayağa kalktı. Eğildim.
"Tekrardan teşekkür ederim."
O bana gülümserken ben ona arkamı döndüm ve çıkışa ilerledim. Kesinlikle böyle olmasını beklemiyordum. Elimi cebime attım. Boşluğa düşen elim ile gözlerimi büyüttüm.
"Oh, hayır ! Deniz kabuğum..."
Binaya tekrar girmek için bir şeyler düşündüm. Ne düşünsem iş yaramayacaktı. Binaya ilerleyen bir adamın önüne geçtim hızla.
"Çok üzgünüm ama beni profesörlerden gizlice içeri soksanız olur mu ?"
Karşımdaki adam sırıtıp iki kaşını da kaldırdı.
"Benim kim olduğumu biliyor musun ?"
Başımı iki yana sallayabildim sadece. O ise şok içinde gözlerimin açılmasına neden oldu.
"Profesör doktor Kim Seokjin."
...
Görevimiz Taehyung: Zafere adım adım
Yer cücesi: bok kokuları alıyorum
Bak bu sefer kokuları
Kötü şey değil de kötü şeyler olmuş gibiKarılarımdan biri işte : yaptır artık şu tuvetini
Yer cücesi: şakamatik şey seni
Jen malakı: Çok kötü şeyler oldu
Sey değil şeylerYer cücesi: annemden bana bazı özellikler geçmiş belli ki
Acaba elimi kızgın yağa sokabilir miyimJen malakı: Gittim girdim gizlice
Sonra Taehyung aceleci bir sekilde gitti benimle konuşmadan ben takıldım yere düştüm sonra jisoo kaldırdı beni
Sonra çıktım ama bir baktım kabuğum yok sizden bile sakladığım pis fikrilerinin enerjileriniz geçer diye dokundurtmadığım kabukÇubuk kraker: ametist mi bu mk
Niye dokunmadık biz hiçJen malakı: Sizin enerjinizin bana geçmesi için taşa gerek yok telepati yoluyla bile ağzıma edebiliylrsunuz
Karılarımdan biri işte : sonra eve geri mi geldinJen malakı: bi tane profesöre beni profesörlere göstermeden içeri sokar mısın dedim
Sonra tanıştık
Sanırım jisoonun öğretmeniÇubuk kraker: sakın jennie
Jen malakı: her şey için çok geç
Plan hazır bileKarılarımdan biri işte : Ödev verir gibi WhatsApp grubu açıyosun mk
['Görevimiz Taehyung: zafere adım adım' isimli grubun adını 'Görevimiz jinsoo' olarak değiştirdiniz.]
YOU ARE READING
Playing With Fire•Taennie
FanfictionKim Jennie (16) bir gün kendisinden 6 yaş büyük, mimarlık öğrencisi Kim Taehyung'a aşık olur. Kim Jisoo'ya aşık olan Kim Taehyung'u kendine aşık etmek için türlü yollar dener. Bolca komiklik bolca dramatiklik ve en önemlisi bolca Taennie atışması iç...