ÖLÜMLE BURUN BURUNA

15.1K 795 369
                                    

KEYİFLİ OKUMALARR 💖

Kırmızı gözler hepimizi etkisi altına almıştı. Alexin sarı gözleri gözlerimin önünde kırmızıya dönüşmüştü ve dişleri daha da sivrilip büyümüştü. Ivan ölmüştü...

Alexin yanında getirdiği kurtlar alexin önünde çökmüş bir şekilde gökyüzüne uluyorlardı. Alex kafasını yavaşça indirdiğinde gördüğüm kırmızı gözleri ivanın dı, o gözler ivanın kırmızı gözleriydi...

Yaş almakta olan gözlerimi savaşa çevirdim, gözümden almakta olan yaş hiç dinmeyecek miydi? Savaşın da gözünden bir damla yaş düştü. Bu yaş benim ki gibi değildi. Onun kırmızı gözleri şimdiden intikam ateşi ile daha da parlamaya başlamıştı.

Alex hain bir sırıtışla bize bakarken diğer kurtlar hâla uluyordu. Hicran ve selenin birden kükremesi ve uluyan kurtlara saldırmaları bir oldu.

Savaş vakit kaybetmeden alexe saldırdı. Daha hırçındı, daha hırslı ve öfkeliydi. Uluyan kurtlar hazırlıksız yakalandığı için Hicran ve selen tarafından yere serildiler.

Nora olduğu yerde kalmıştı ve sadece olanları izliyordu. Kaan çoktan savaşın arkasından alexe saldırmıştı.

Melisanın kolunu tuttum ve nazanın yanına koşmaya başladım. Naza kilitlenmiş bir şekilde yerde oturuyordu. Yanına çömelip iki elimle yüzünü tuttum

"Naza, bana bak, kendine gel"

Naza kafasını iki yana salladı yavaşça. Gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Melisa ivananın yanına çöktü.

"Yok, hayır, ölmedi ivan hayır" diye konuştu kendi kendine

Kendinde değil gibiydi. Ivan ölmüştü, nazanın ivanı, alfası.

"Onu geberteceğim!" Diye bağırdı bir anda

"Maral! Ivan ölmüş olamaz, ivanı öldüremez o!"

Diyecek bir şey bulamıyordum. Ivan onun için farklıydı, ivan ve naza bir başkaydı. Ama artık ivan ve naza diye bir şey yoktu, vampir ve kurt adam düğünü olmayacaktı...

"Kalkman gerek" diyebildim sadece. O ise hıçkıra hıçkıra ağlıyordu

"Ivan--" dedi ve sözünü tamamlayamadan iç çekti ve hıçkırdı

"Ivan öldü değil mi maral?"

Derin bir nefes alıp yavaşça kafamı salladım.

"Yaralarımın iyileşmesi için kan içmem lazım" dedi.

Göğsümde olan kafasını yavaşça geri çekti ve gözlerime baktı

"B-bana bir hayvan bulabilir misin?" Dedi.

Sesinde ürkünç bir ton vardı. Ama bana değil alexe karşı olduğunu anlamıştım. Kafamı salladım ve ayağa kalktım. Ardından melisanın sesini duydum

"Dur maral"

Yüzüne baktığımda ciddi bir ifade vardı. Nazanın yanına gidip çöktü ve kolunu uzattı

"Zamanımız yok, yap hadi" dedi. Naza eminmisin der gibi melisaya baktı

"Hadi" dedi tekrar melisa.

Naza vakit kaybetmeden melisanın koluna dişlerini geçirdi. Melisanın ağzında ufak bir inilti çıktı ve sonra dişlerini sıktı. Naza yavaşça kanını emmeye başladı. Giderek hızlanıyor du, duramamasından korktum. Hâla kanını içerken uyardım

KİMSESİZ VE DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin