KİMSESİZ HİSSETMEYECEKSİN

29.4K 1.3K 280
                                    

Nasıl olur? Karşımda oldu herşey, cesetlerin hepsi parçalandı ve parçaları bile yanmıştı. Nasıl sağ kurtulabilir oradan? Ve burada ne işi var? Savaş mı kurtarmış?

Şaşkınlıkla yavaş yavaş merdivenleri indim, kızın karşısında durdum ve izledim, sonra etrafında bir tur döndüm, koluna dokundum ve tekrar etrafında döndüm

"Kızım napıyorsun tavaf mı yapıyorsun kızın etrafında?" Kaanın sesiyle kendime geldim. Herkes şaşkın şaşkın beni izliyordu

"Bu nasıl olur? O ölmüştü, gözümün önünde oldu herşey"

"Kaan onu kurtardı" savaşın bu dediğine inanamiyormus gibi kaşlarımı çattım

"Kaza anında oradamıydınız? Ve sen sonra beni takip ettin" savaş düz bir sesle konuştu

"Evet."

Kız bize korkak bakışlarını atıyordu ve onunda boynunda diş izleri vardı, birden gözlerim doldu, çektiğim acıyı başkasının da çekmesi neden bu kadar üzmüştü ki beni? Kıza bakarak savaşa dönmeden titrek sesimle konuştum

"o-onudamı-" savaş sözümü kesti "evet." Naza, Kaan ve Nora sakin bir şekilde bizi izliyorlardi, Nora bile ses çıkarmıyordu.

"ne oldu? Arkadaşını gördüğün için sevinmedin mi?" Gözümden düşmek üzere olan yaşı hemen sildim ve savaşa döndüm

"o benim arkadaşım değil" dedim. Savaş hızla kızın yanında bitti

"yani simdi burada onu isirsam" kızın saçlarını eline aldı ve boynuna bakti "kanını emsem, umrunda olmaz mı? dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu?

"Hayır, yapma. Demek istediğim, o benim arkadaşım değil, bırakın gitsin"
dedim.

Kızın gözleri dolmuştu, aklıma o gün ki yalvarislari geldi, cesetler ve kan kokusu geldi. Gözümü sıkıca kapayıp geri actim ve başım döndü, gözümün önü karardı, kaanın koluna tutundum.

Savaş bir anda dibimde bitti "maral, iyimisin?"

"B-ben, iyiyim sadece -" cümlemi bitiremeden savaş beni kucağına aldı. Noranin sert bakışlarını o halde bile üzerimizde hissediyordum.

"Savaş bırak, iyiyim" Savaş merdivenleri çıkarken konuştu "sus." Basamaklari çıktıkça basim daha çok dönüyordu.

Odaya geldiğimizde Savaş beni yavasca yatağa yatirdi. Dümdüz tavanı izliyordum, o da beni izliyordu

"nasıl hissediyorsun?" diye sordu Savaş.

Sakince fısıldadım "güçsüz, çaresiz, kimsesiz" dedim.

Güçsüzüm, karsimda kanımı emen bir vampir ve onun arkadaslari var. Çaresizim, buradan gidemiyorum ve kanımı icmesine engel olamıyorum, buraya hapisim. Kimsesizim, annem ve babam yok, arkadaşım yok, gidecek bir yerim yok, bu dünyada yanliz başıma vampirlerle hayatta kalmaya çalışıyorum...

Savaş yavaşça yanıma uzandi, çekilmedim çünkü ona bile gücüm yok, başım dönüyor.

"Sen sıkılmazsın diye getirmiştim o kızı. Bu kadar üzüleceğini düşünemedim." dedi.

Ne yani şimdi de duygularımı mı önemsemiş gibi yapıyor? Gözlerimi yaşarttinız beni burada zorla tutup kanımı emen ve bana dokunmaya çalışan vampir bey. Yine de sesimi çıkarmadım.

Ben sessizliğimi bozmazken o bir anda dogruldu ve yatakta oturur pozisyona geldi. Yine mi kanımı içecek? Hiçbir tepki vermedim. Kafamı bacaklarının üzerine koydu, ve saçımı okşamaya başladı.

KİMSESİZ VE DENGESİZWhere stories live. Discover now