O beni elbette ki anladı.

Ve bedenlerimiz yeniden bir anlaşmaya girdi.

☄️

Saniyeler dakikaları, dakikalar ise saatleri devirdiğinde ancak babam aklıma gelebilmişti. Ben her ne kadar toparlanma telaşına düşsem de Sidar altında sadece baksırı ile yatıyor ve benim telaşımı gülerek izliyordu. O kadar rahat bir konum seçmiş ki kendine, hiç de kalkacak gibi durmuyordu.

"Sen yine izin mi aldın?" Tüm hareketlerim durmuş ve tek kaşım havada onu izlemeye başlamıştım. Elleri ensesinde bağlı olan Sidar, hızla sol dirseğinden destek aldı ve yan döndü, başını da avucuna bastırmıştı.

"Ne izni?" Göz devirmeme kim engel olabilirdi ki?

"Babamdan izin aldığın için mi rahatsın?" Alayla güldü, benimse bu tavrına kaşlarım çatılmıştı.

"İzne ihtiyacım yok." Bu adam yine beni çıldırtmaya başlamıştı. "Yanıma gel." Bir süre yüzüne baktım ve kollarım göğüs hizasında birbirine dolamıştım. "Gel hadi." Sağ elini yan tarafına vurarak gelmem gereken yeri gösteriyordu. Sıkıntıyla nefes bıraktım. Yanına gidip oturduğumda açıkta kalan bacaklarımı sevmeye başlaması uzun sürmemişti.

"Ben sadece koruma değilim güzelim." Biri onu duyabilirmiş gibi sesini kırmıştı. "Dahası baban da bilmiyor ama" daha dikkatli dinlemeye başlamıştım. "Ben ondan emir alacak adam değil," eli çeneme gelmiş, parmağının ucuyla sevmişti. "Emir verecek kişiyim." Boğazımda oluşan yumruyu yutkunmam uzun sürmemişti. Onun basit bir adam olmadığını biliyordum ancak bu gücü kimden aldığını bilmiyordum. İçimden bir ses tenhalardan yükseldi.

Sara K... Sidar tüm gücünü bahsi geçen kişiden mi alıyordu? Evet olabilirdi, babam kandırılmış olmasına rağmen, onun adamı olduğunu öğrenmiş ve yaşamasına izin vermişti. Aklıma oturmayan şeyler vardı. Emir alamayacak kadar güçlü biri ise nasıl bir başkasının adamı olabiliyordu?

"Ama Sidar," nasıl göründüğümü bilmiyor olsam da ciddi manada gözlerimden merak akıyordu."Başkasının emrinde değil misin?"

Önüme düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Hiçbir şey göründüğü gibi değil, benim güzelim." Son dedikleri ile ona belli belirsiz gülümsemiş olsam da zihnim doluydu. "Sara da gücünü benden alıyor." Kalbimin atışının ağırlaştığını hissettim. Bu nasıl olabiliyordu?

"Sara benim de, tam olsun." Kafam karışmış onun gücünün sınırlarını düşünürken konuştuğumda sesim kısık çıkmıştı. "Benim zaten." Bakışlarım dehşetle onu bulduğunda ağzım açık kalmıştı.

"Sen?" Ağlamaklı çıkan sesim ile vermem gereken tepki gerçekten bu muydu bilmiyordum. Bakışlarım aramızdaki boşluğa indiğinde bir gülme sesi geldi kulaklarıma, ne olduğunu anlamadığım için de bakışlarım onu buldu ve bu defa daha sesli gülmeye başladı. Dahası gülerken konuştu.

"Ne? Benim de, tam olsun diyen sendin." Bu benimle dalga mı geçiyordu? Göz bebekleri kıpır kıpırdı, gülerek yüzümü izliyordu. Hırsla omzuna vurduğumda sarsılmadı ancak gülmeyi bırakmıştı. Yanından kalkmak üzereyken kolumu tuttu ve engel olduğunda küskün bir ifadeyle ona bakmaya başladım. Yüzüm asılmıştı. Kızar ya da çemkireceğimi sanmış olmalı ki o da bu ifadem ile belli belirsiz de olsa sırıtmaya devam etti. Yatakta oturur pozisyona geldiğinde elimi tutuşu daha güçlendi.

KARAYEL +18 (KBM)Where stories live. Discover now