𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝟏𝟖: 𝘒𝘪𝘴𝘴

279 27 14
                                    

Kahraman bakış açısı
Steve ile konuşup gülüşüyorduk. Mutluydum. Ama bu mutluluğun kısa süreceği hissi kafamı karıştırıyordu. Neden böyle hissediyordum? Kötü bir histi.

Steve: Ciddi misin? Tanıştığımız ilk gün bana aşık olamazsın!
Lexi: Oldum bile!
Steve: Neyse ki bu bana normal geliyor çünkü tüm kızlar beni beğenir.
Lexi: Steve Harrington eski haline dönmeye başladın yine.
Steve: Hadi ama gerçekler bunlar.
Lexi: Tanrım!

Steve'i öldürmeli miydim? Yoksa gerçekten sikeceğ- Birden kapı açıldı içeri sinirli Dustin ve Erica girdi.

Dustin: Ne yapıyorsunuz burada? Kaçtınız diye ödüm bokuma karıştı!
Lexi: Ben varım Dustin, niye korkuyorsun ki?
Dustin: Zaten bu yüzden korkuyorum ya?

Tanrı beni sınıyor muydu?

-

Dustin yavaşça tuvaletin kapısını açıp dışarıya bir göz attı. Bizde onun arkasından bakmaya başladık.

Dustin: Lexi güçlerini kullanabiliyorsun değil mi?
Lexi: Evet kullanabilirim.
Dustin: Tamam, bunu duyduğuma sevindim. Hadi, karışın.

Dustin'in bunu söylemesi ile tuvaletten çıkıp insan içine karıştık. Steve ile ellerimiz kenetliydi. İlerliyorduk.

Lexi: Laboratuvarda iken bile bu kadar aksiyon yaşamadım. Bu beni aşıyor.
Dustin: Orayı çok seviyorsan gidebilirsin Lexi. Ha ben Dr. Brenner'ı görmek istemiyorum dersen bunlara katlanırsın. Biz bunların 10 katını yaşadık!
Lexi: Bir şey demedim say.
Robin: Çocuklar!

Robin'in bize seslenmesi ile hepimiz durduk karşıya bakıyordu. Oraya döndüğümüzde Ruslar oradaydı.

Dustin: İptal. İptal!

Bize döndüklerinde hemen kaçmaya başladık. Yürüyen merdivene geldiğimizde kapalıydı. İki merdiven arasındaki kaydırak gibi olan yerden sırayla kaydık.

-

Saklanıyorduk. Rus telsiz ile konuşuyordu. Boş bir AVM de ses yankılanıyordu. Bizi arıyorlardı. Sessizce konuşmaya başladım.

Lexi: Onları halledebilirim.
Steve: Hayır, şimdi olmaz. Daha yeni kendine geldin buna izin veremem.
Lexi: Ama kurtulamayız.

Adım sesleri yaklaşıyordu. Steve ağzımı kapatmıştı. Araba sesi geldi. Ne oluyordu? Yüksek bir ses geldi. Saklandığımız yerden tam görünmeyecek şekilde çıktık. Adamlar yerde yatıyordu. Ölmüşler miydi? Araba ise fırlatılmıştı. Eleven! Hemen olduğum yerden çıkıp yukarı baktım. Hepsi buradaydı.

-

Aşağı indiler. Dustin koşup Eleven ve Mike'a sarıldı. Erica ise direkt olarak Lucas'a seslendi.

Lucas: Ne yapıyorsun burada?
Erica: Onlara sor. Onların hatası.
Steve: Doğru. Evet çok doğru. Kesinlikle bizim hatamız.

Jonathan ve Will'e koşup sarıldım. Özlemiştim onları. Geri çekildiğimde kısa bir gülümse bırakıp Eleven'a doğru yürüdüm. Ona sarıldım. Kısa bir sarılmanın ardından konuştum.

Lexi: İyi misin?
Eleven: Bacağım dışında evet.
Lexi: Bacağına ne oldu?

Eleven yere düşmüştü. Diğerleri farketmiş olacak ki hemen buraya koştular.

Lexi&Mike: Eleven!
Eleven: Bacağım.
Mike: Bacağı. Tamam.
Lexi: Onun nesi var!?

Jonathan'ın Eleven'ın bacağını açtığı an gördüğüm şey ile şoke oldum. Bu da ne böyle? Hareket etmeye başladı. Ayağının içinde bir canlı mı vardı!? Eleven acı çektiğini belirten sesler çıkarıyordu. En sonunda çığlık atmıştı.

Why me?Where stories live. Discover now