14. Perde

54 9 5
                                    

Lütfen bölüm öncesinde oy vermeyi unutmayın, düşüncelerinizde benim için çok önemli yorum yaparsanız sevinirim.

İyi okumalar çiçeklerim 🌺

İnstagram-> carmenella.13

Bölüm Şarkıları
🌺Lana Del Rey- Doin' Time
🌺Kovacs- My Love






" Edebiyattan da altmış almışım işte." Aysar'ın hüzünlü sesiyle, iç çektim.
İki dersi pek iyi değildi.

"Üzülme ikinci sınavlarda düzeltirsin. Birlikte çalışırız," deyip onu motive etmeye çalıştım. Korkunç bir haftayı geride bırakmıştık. Cuma günü son sınavdan çıktıktan, bir gün sonra sınav sonuçları açıklanmıştı.

"Sen iyi misin? Sesin durgun geliyor." Artık birbirimizin duygularını, ses tonumuzdan anlayabiliyorduk.

"İyiyim." Değildim. Verka, tuhaf davranıyordu. Fazla mesajlaşmıyorduk, okulda bile çok az yan yana gelmiştik. O böyle davrandığı için sevgili olduğumuzu kimseye söylememiştim ve anladığım kadarıyla onunda söylemek gibi bir niyeti yoktu.

"Pekala. Yine de bir sorun varsa, benimle istediğin an konuşabilirsin." Aysar'ı gerçekten sevmiştim. İyi bir dosttu.

"Beni bırak da, Arda'yla aranız nasıl?" Aysar gülmeye başladı.

"Yani, iyi. Sadece şu Işıl benden hoşlanmıyor." Çünkü Arda'dan hoşlanıyor. Bunu anlamak zor değildi ama Aysar fazla iyi niyetli olduğundan anlamıyordu.

"Onu takma Aysar. Zaten kendi grubu dışında kimseyi sevdiğini sanmıyorum." Aysar'la bir süre daha muhabbet edip, telefonu kapamıştık. Telefonu çalışma kağıtlarımın yanına koyup, metine göz gezdirmeye devam ettim. Tiyatro kulübü yıl sonu için bir gösteri sergilemeye karar vermişti. Bize üç ayrı çalışma yollamışlardı ve aralarından birini seçmemizi istiyorlardı.

Ne yazık ki kafam fazla dağınıktı. Hangisinin ne anlattığını bile algılayamamıştım. Yerimden kalkıp, banyoya geçtim. Dişlerimi fırçalamaya başladım. Kaküllerim dağılmıştı. Saçımın ön tutamlarını bir toka yardımıyla arkada toplamıştım.
Üzerimde gri bir kapüşonlu ve siyah bir şort vardı.

İşimi bitirdikten sonra odama döndüm. Telefonumu alıp, Verka'ya mesaj atmayı düşünmüştüm ama vazgeçtim. Pekala, kendimi üzmeyi bırakmalıydım.
Kapının çalmasıyla odamdan çıkıp merdivenleri inmeye başladım.

Babam olamazdı. Bu ara fazla çalışıyor ve mesaiye kalıyordu.

"Kim o?" Diye seslendim.

"Sevgilin." Verka'nın sesiyle gözlerim kocaman oldu. Kapıyı açtım, karşımdaydı. Üzerinde her zaman ki gibi deri ceketi vardı. İçinde siyah bir sweat olduğunu fark ettim. Altında da dar, siyah pantolonu vardı.

"Burada ne işin var?" Diye sordum. Kollarımı önümde bağladım. Ona gülmeyecektim.

"Konuşmamız gerektiğini düşündüm. Birde sen, baban geç geldiği için biraz korktuğunu söylemiştin." Okulda yanıma uğradığı beş dakikalık anda bahsetmiştim. Pek umursamış gibi değildi ama şimdi buraya gelmişti.

"Dengesiz," deyip geri çekildim ve geçmesi için kapıyı açtım. Ona dengesiz dememe gram şaşırmadan içeriye girdi. Neyse, en azından kendinin farkındaydı. Salona geçmesini beklerken, merdivenleri çıkmaya başlamasıyla kapıyı kapatıp, ardından ilerledim.

Kül DeğirmeniOù les histoires vivent. Découvrez maintenant