9. Perde

70 13 21
                                    

Lütfen bölüm öncesinde oy vermeyi unutmayın, düşüncelerinizde benim için çok önemli yorum yaparsanız sevinirim.

İyi okumalar çiçeklerim 🌺

İnstagram->carmenella.13

Bölüm Şarkıları
🌺 Can Koç- Gökyüzünü Tutamam
🌺 Duman- Seviyorsan İnanıyorsan

Beni ikilemde bırakan her şeyden nefret ediyordum. Ben net bir insandım. Beyaz ya da siyah ama grim yoktu.
Şimdi ona bakarken, hayatımda bir çift mavinin yer aldığını fark ediyordum.

Masada Giray ve ben dışında kimse konuşmuyordu. Giray'ın da tek derdi beni tavlamaktı.
Ben masanın en köşesindeydim, karşımda Verka oturuyordu ve bu işkenceden farksızdı. Tam karşımda otururken ona bakmamaya çalışıyordum.
Yanımda Giray oturuyordu, onun yanında Arda ve Aysar. Verka'nın yanında Kerem, Asır ve Vera oturuyordu.

Portakal suyumdan bir yudum daha aldım.

"Seni ne zaman görsem portakal suyu içiyorsun," dedi Giray. Onun buz mavisi gözlerine baktım.
Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Evet, seviyorum." Sürekli kısa cevaplar versem de vazgeçmiyordu.
Anlık Verka'yla göz göze geldik. Kafamı hemen çevirdim. Gelmeyeceğini söylemişti ama gelmişti. Yine de kırıklarım göğüs kafesime batıyordu.

"Başka neler seversin?" Seni değil Giray.
Sandalyemi geriye itip, ayağa kalktım.

"Babama bakacağım." Arkamı dönüp kafeden içeri girdim. Cam kenarında oturuyordu.
Yanına gidip, oturdum.

"Çiçek kızım." Kafamı omzuna koydum.
"Bir sorun mu var?"

"Aslında yok. Sadece bu ara fazla dağınık."

"Kafan mı?" Gülerek sormuştu babam.

"Hıhım," dedim. Aynı anda iç çektik.

"Eve gitmek ister misin?" Düşündüm. Ben kaçmazdım, her zaman yüzleşirdim. Şu an kafam dağınık olabilirdi ama toplamak sadece benim elimdeydi.

"Hayır. Sadece azıcık babamla olmak istedim." Babam kolunu omzuma atıp bana sarıldı.

"Azıcık mı?" Gülerek sordu. Kafamı kaldırıp yeşil gözlerine baktım.
Yüzünde az önceki gülüşünün gölgesi vardı.

"Baba ben kırılmaktan çok korkuyorum." Gözlerinde parlayan anlayışla bana daha sıkı sarıldı.

"Bunu engelleyemezsin Açelya, aşk kırar. Bundan kaçamazsın. Önemli olan kırıklarına rağmen yaşamak, savaşmak." Babam anlamıştı, demiştim ya her zaman anlardı. Aşka saygısı olan bir adamdı. Her zaman bir dağ gibi yanımda durur ve beni korurdu.

"Ben aşkın ne olduğunu bilmiyorum."

"Öğrenirsin." Babam kolunu çekip, çenemden tutup ona bakmamı sağladı.
"O çocuk mu?" Gözlerimle onayladım.
"İyi birine benziyor ama benzemesi öyle olduğu anlamına gelmez." Haklıydı. Onu doğru düzgün tanımıyordum.

Arkamızdan gelen boğaz temizleme sesiyle babamla aynı anda oraya döndük. Verka gelmişti, yanımızda dikiliyordu.

"Gel evlat, otur." Verka babamı kafasıyla onaylayıp tam karşımıza oturdu.

"Kusura bakmayın, böldüm sanırım." Bu ne kibarlık. Kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

"Daha sonra tamamlarız," deyip ona dik dik baktım.

Kül DeğirmeniWhere stories live. Discover now