29.Bölüm: "Hedefe Ulaşmak"

En başından başla
                                    

Atıldım. ''Bu hep bize bir şey söylüyor da kendisi de gelin getirecek onu niye konuşmuyoruz?''

Annem ve babam gözlerini irileştirerek Bekir'e baktığında Mayıs kahkaha attı. ''Burası iyice evlendirme dairesi gibi oldu. Anne ve babama evlatlarından bir adet tansiyon aleti.''

Annem, ''Bekir ne diyorsun oğlum?'' diye sordu korkuyla.

''Hayta herif!'' dedi babam. ''Okul mu okuyacaksın top peşinde mi koşturacaksın serserilik mi yapacaksın belli değil!''

''La ne oluyor?'' diye şaşırıp kaldı Bekir. ''Ne gelini la? Benim niye haberim yok?''

''Eline geçen ilk fırsatta damat enişte diye annemlere gaz veriyorsun sıra sana gelince nasıl da salağa yatıyorsun hemen!'' dedim.

''Gonca!''

''Ne!''

''Şş,'' dedi babam kızarak. ''İyice saçmaladınız. Burada oturmuş sizin gönül işlerinizi konuşacak değiliz, herkes efendi gibi okulunu okusun yeter! Beni çileden çıkarmayın üst üste.''

''Valla ben okuyorum okulumu,'' dedi Mayıs. ''Aşık da değilim kimseye.''

''Senin yaşında biz de değildik,'' diye baktım haline. ''Ayrıca aşk kötü bir şey değil beni burada babamların yanında konuşturma. Elbette önceliklerimizi biliyoruz ama güveninizin tam olduğunu da bildiğimiz için konuşabiliyoruz. Lütfen yani!''

Bekir dudaklarını bükerek, ''Konuş kız!'' dedi. ''Düğününde iki çeyrek takacağım sana.''

Gözlerimi devirdim. ''Düğün diyor ya!'' Ağzımdaki ekmekle iç geçirdikten sonra çay bardağıma uzandım. ''Zaten abimin düğününe şurada nereden baksan birkaç ay kaldı ve ben asla ama asla ne giyeceğim bilmiyorum.''

''Elbise giy işte,'' dedi Bekir ruhsuzca. ''Onu da ben mi söyleyeyim?''

Alaycı bakışlarla, ''Birkaç hafta sonra üniversite sınavın vardı değil mi senin hatta daha az ben tarihe bakmadım,'' dedim. ''Bu kafayla o sınava girersen diğerlerine yardım etmiş olursun helal lan sana.''

''Komik kızsın.''

''Her zaman.''

Babam, ''Hepiniz güzel şeyler giyersiniz kavga etmeyin,'' dedi. ''Daha doğru düzgün başlamadık da hazırlıklara.''

Ferdi abim, ''Baba zaten düğünü bahçede yapacağız sazcımız da eniştem olacak sağ olsun,'' diye ekledi. ''Gerisi kolay iş yapılır.''

''Of ben ne giyeceğim?'' dedi Mayıs. ''Abi biraz daha sonra evlen ya.''

''Derde bak.''

''Neyse giyeriz bir şeyler,'' diyerek acele edercesine ayaklandım. ''İki saat sonra finalim var benim kaçtım.''

''Sana da başarılar kızım,'' dedi babam samimiyetle.

Önce ona sonra diğerlerine el sallayarak çantamı sırtlanarak bahçe kapısına yürüdüm. Demir ve boyası kavramış beyaz kapıyı açtığımda karşımda bir postacı gördüm. Duraksadı ve bana baktı. ''İlhami Gündüz'ün evi mi burası?''

''Evet?'' dedim garipseyerek. ''Ne oldu?''

Elindeki zarfı bana uzattı. ''Oğlu Bekir Gündüz'e bir gönderi vardı, buyrun.''

Adamın uzattığı zarfı aldım ve içini açmadan inceledim.

''İyi günler,'' dedi adam çok beklemeden.

''Size de,'' dedim şaşkınlıkla. Merakım ve şaşkınlığım aynı derecede artarken arkamı dönerek bizimkilerin masasına ilerledim.

Annem, ''Bir şey mi unuttun?'' diye sordu.

GÜNDÜZ GÜNCELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin