15.Bölüm: ''Bazı Güzel Anlar"

15K 3K 4K
                                    

Keyifli okumalar. 🤜🏻

 🤜🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

15.Bölüm: ''Bazı Güzel Anlar"

Ben bir şey yaptım.

Yekta'nın yanağından öptüm.

Öptüm mü la harbiden?

Valla billa öptüm şak diye. Bildiğiniz öptüm yani. Çocuğun tepkisini göremedim bile. Ne yaptı acaba arkamdan? Sövdün mü düştün mü Yekta efendi? Keşke mal gibi kalan yüz ifadene bakabilseydim ama kendi mallığımla uğraştığımdan sana sıra gelmedi.

Ay öptüm valla boş ver Gonca kızı.

İmdat!

Gözlerimi kocaman açarak dağınık saçlarımla üzerimden düşen yorganıma kollarımı koyarak odamdaki boş duvarı sorguladım sonra da aynama bakıp irkildim. ''Anasını satayım tipe bak, kapa kapa!''

Yekta şimdi biz evlensek her sabah bu yüzü görmek zorunda kalacaksın koçum, hadi yine iyisin sahibinden full hd çarpılmış surat.

Aynayla konuşmaya başladım çünkü neden konuşmayayım? Çünkü aynayla konuşmayı severim. Dudaklarımı büzerek, ''Bu dudaklar Yekta'nın taş gibi yüzünü öptü,'' dedim. Dudaklarıma dokundum ve sırıttım. ''Lan sanki öpüştük anasını satayım, öpüşsek dudaklarıma mühür vuracağım.''

Ee bundan sonra ne olacak peki?

Ayağa kalktım ve elimi uzatıp kendime konuştum. ''Anlat bakalım Gonca kızı! Ne diyeceksin şimdi sen bu çocuğa?'' Kendimi taklit ettim. ''Şey Yekta yanağın çok öpülesi duruyordu ben de öpüverdim, korkma koçum yabancıya gitmedin.''

Duraksadım.

Tükürdüm. ''Senin yapacağın açıklama anca bu kadar olur!''

Ardından kendimi tekrar yatağa attım ve ellerimi karnıma koyarak tavandaki cama bakıp gülümsedim. ''Yine de her şeye rağmen çok güzeldi.'' Gözlerimi kapattım, iç geçirdim. ''Ne olacaksa olsun artık kardeşim, yeter be öptük işte anasını satayım. Bavulunu toplayıp kapıma dayanıyormuş bir de.''

Kendimin delisiyim ben, bakmayın siz bana.

Güne kaç sıfır önde ya da geride başladığımı bilemezken kahvaltıya inmeden dün geceki öpücükten sonra kendimi veremediğim dersin başına oturdum. Elime kalemi alarak esnediğimde aynı cümleyi on kez okuduğumda beynime hiçbir şeyin girmediğini fark ettim. Kalemi elimden bırakmadan sıktığımda, ''Kontrolünü kaybetme,'' dedim. ''Arkadaşsınız siz, olabilir böyle ufak tefek şeyler.''

Aynen arkadaşlar arasında olabilir böyle şeyler.

Şey arkadaşça evlenelim mi mesela?

Kendi kendimi sürekli bozmaktan duramayan ben derin bir nefes alarak büt korkusuyla yüzleşerek iki tokatla kendimi kendime getirdim ve derse odaklandım.

GÜNDÜZ GÜNCELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin