Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
14.Bölüm: ''Ya Şimdi Ya Hiç"
Fıstık gibi bir sunumun ardından ezme olup çıktığımız dersleri geride bırakmış, günün geri kalanını kuru ekmek gibi geçirmiştik.
Yolda yürüyoruz yani kısaca, laf cambazlığı yapıyorum da biraz. Her neyse... Yekta ve ben bir durak erken inmiştik. Niye? Çünkü salağız. İki dakika romantizm yaşayacağız diye aralık ayında kıçımız donacak anasını satayım.
Bu arada romantizm yaşayacağız fikri tamamen benden çıktı, ben yürüyelim mi dedim o da balıklama atladı. İnsan bir naz yapar. Şaka!
''Hoca çok beğendi yalnız,'' dedi Yekta gururla bunu dillendirdiğinde. ''Özellikle sen o kadar iyi sundun ki müthişti.''
''Kendine haksızlık etme,'' diye gülümsedim botlarımın uçlarına bakarken. ''Tabii benim kadar olamasan da iyiydin.''
Güldü. ''Orada hemfikiriz.''
Kafamı hafifçe çevirip sol gözümü kıstım. ''Başka hangi konuda hemfikiriz mesela?''
''Bilmem,'' diye düşündü kendi kendine hızla. ''Farklı insanlar gibi duruyoruz ama birçok ortak yönümüz var.''
''Evet ama sen dışarıdan çok soğuk duruyorsun Yekta. Ben de mi öyle duruyorum?''
''Soğuk biri gibi duruyorum evet,'' diye onayladı. ''Ki öyleyim ama senin yanında kendimin bile bilmediğim yönlerini keşfediyorum... Sen ise soğuk durmuyorsun.''
''Hangi yönlerini keşfediyorsun mesela?''
İç geçirdi. ''Ben perdemi hiç açmam mesela, hep kapalıdır ama o gece perdemi açtım ve bunu sen yaptırdın.''
Gözlerimi temkinli bir şekilde ondan uzağa ittiğimde, ''Sanki kötü bir şey yapmışım gibi hissettirdin,'' dediğimde endişe etti. ''Hayır sana bunları hissettirmek istemem. Seni kötü olan hiçbir şeyin içine itmem.''
Sağ ol canım ama beni kendine ittin ve aşık oldum. Aşk da bayağı kötü bir şey bilmem haberin var mı? Yok.
''Peki,'' dedim öylesine.
Dün gece bana ışığım sensin demişti. Abujurum olduğu için mi öyle söylemişti? Hayır tabii ki bayağı iltifat etmişti, başka türlüsünü kabul edemem ama insan arkadaşına şöyle şeyler söylemez ya...
Gereksiz bir sevinçle güldüğümde, ''Bu arada yarın kar yağacak sanırım hava durumuna göz attım da,'' dedim.
''Yağsın.''
''He.''
Gülerek gözlerini kıstığında içimdeki ona bakarken tokat atma isteğini bastırmaya çalıştım. Döverek sevmekti bu, hani anlarsınız ya... Maalesef sevgi anlayışımız herkesle uymayabilir, ben şiir yazıp mum yakacak türden bir insan değilim.
