27.Bölüm: "Başka Hayatların Ritmi"

En başından başla
                                    

''Sen de benim sevgilimsin,'' dedi Ayşe sakin bir ses tonuyla.

''Ne güzel.''

''Evet güzel.''

Otuz beş derece tamam bir tık daha serin havanın altında kızarmış tavuk gibi birbirimize bakmaya devam ederken karşı takımdaki Efe ve Ali ikilisi yanımdan geçerken sırtıma dokunarak güldüler. Erkekler biraz şeydir...

Yürümeye devam ettiğimizde Ayşe'ye döndüm. ''Sen sahanın dışında kalacaksın.''

''İstersen içeri gireyim?''

''Yok yok,'' deyip güldüm. ''Biraz sıkılabilirsin ve kulakların, gözlerin argo şeylere maruz kalabilir.''

''Bekir ben aşko kuşko bir kız değilim sen rahat olsana ya,'' diye sırıttı. ''Kasma yani. Sen maçına odaklan hem bunlar önümüzdeki maç için büyük bir adım değil mi? Ne güzel işte.''

''Doğru.'' İç geçirdim.

''Neyse ben gideyim,'' dedim fazla beklemeden. Elimi enseme atarak kafamı sahaya çevirdim ve yeniden Ayşe'nin yüzüne baktım. Adımlarım geri geri gitti ve ona arkamı döndüm ama bu çok fazla sürmedi.

''Bekir,'' diye geldi peşimden ve ona bakmam çok hızlı oldu. Gözlerimin tam içine yaklaştı. ''Şansa ihtiyacın yok ama yine de fena olmaz.'' Cümlesinin ardından yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

Benim karnım var ya alev ateş, kelebek, arı, kurt, böcek vadisi...

Anne beni yine öptüler anne!

Anne ben sürekli bu kız tarafından öpülmek istiyorum anne!

Ona sadece gülümsedim ve salak aşıklar gibi önüme dönerek elim yanağımda soyunma odasına ilerledim.

Dakikalarca aşırı testosteron hormonuna maruz kaldıktan sonra sahaya çıktık. Ne olursa olsun küçük ya da büyük bir maç diyelim daima oyunu kuralını göre oynar, duruşumu korurdum. Profesyonel bir sporcu olmak istiyordum bunu yapmalıydım. Eh tabii şimdi sahanın tellerinin hemen ardından beni heyecanla izleyecek bir sevgilim olduğunu da hesaba katarsak... ananı avradını karizmaya focus resmen acil gol atmam ve Ayşe'yi öpücük manyağı yapmam lazım. Şimdi değilse ne zaman baba ne zaman?

Kendi kendimi gaza getirmekte üzerime yoktur bu arada.

Çoraplarımı düzelttikten sonra saçlarımı geriye yatırdım ve Ayşe'ye yan bir bakış savurdum. Gözleri benim üzerimdeydi ve ona göz kırptım.

İşte bu işte bu!

Kız eridi anasını satayım.

Yani ben olsam kesin erirdim hazır hava da sıcak bir zahmet erisin yani!

Neyse maç doksan dakika hızımızı ikiyle çarparsak uçuşa geçeriz ve aşık etme seviyemiz geri dönülmez yollara çıktığı an bizi tutabilene aşk olsun.

''Bekir!'' diye seslendi Ferit. Maç başlamak üzereydi. ''Maç sonu bir şeylere içmeye gidelim diyoruz hem galibiyeti kutlarız.''

Karşı takımdan İzzet kahkaha attı. ''Lavuklara bak şimdiden kazanmış sayıyorlar kendilerini.''

''Sen oradan bir atlama!'' diye karşılık verdi Ferit. ''Geçen gün soktuğumuz goller çıkmamıştır daha! Nasıl deldik ama filelerinizi!''

''Pisleşme lan,'' diye uyardım onu hızla.

Ferit, ''Diyene bak,'' diyerek dalga geçti benimle. ''Halı saha oğlum burası her laf mubahtır bunu en iyi sen bilirsin.''

''Tamam sen yine de abartma.''

GÜNDÜZ GÜNCELERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin