[38]

129 17 0
                                    

Gülüşmemiz bittiğinde Eymen, Anıl ve Bora uyudular. Uras ve ben ise yatakta oturup sohbet ediyorduk.

"Hadi bizde uyuyalım." Biz? Uyuyalım?

"Uyuyalım derken?"dedim kafamı sağa yatırarak. Uras gülerek omuzumdan bastırdı ve yatağa yatırdı. Sonra kendisi de yanıma yattı.

"Bu."dedi. Bende gülüp ona sarıldım. O da belimden beni sardı ve gözlerini kapattı. Bir süre sonra bende uyudum.
.
.
.
.
.
Sabah uyandığımda bizimkiler halen daha uyuyordu. Bende onları rahatsız etmemek için sessizce kalktım ve kendi odama gittim.
Askılı crop mor üst, yeşil yelek ve bol siyah pantalon alıp banyoda işlerimi hallettim ve giyindim. Dışarı çıktığımda Uras'ın 'Biray'diye sayıklayarak dolaştığını gördüm. Sanırım yatakta beni göremeyince bir şey olduğunu sandı, telaşlandı ve beni aramaya çıktı. Hemen yanına koştum.

"Uras."dedim gülerek. Beni görünce bir oh çekti.

"Neredeydin kızım? Çok korktum."dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarılarak sırtını sıvazladım.

"Ben uyanınca siz uyuduğunuzu gördüm ve uyandırmak istemedim. Kalktım ve odamda üstümü değiştirdim. Tam yanınızı gelecektim zaten. Korkma, yok bir şey."dedim. Arkamızdaki kapı açılınca ayrıldık. Kapıyı açan Egemen'di. Kaşları çatık bir şekilde bize baktı ve üstümü süzdü. Sonra dibime kadar girdi ve yüksek sesle konuştu.

"Dün yaptığın da yanlıştı, şimdiki de. O hata. Ailesi yok, annesi yok. Babası onu terk etmiş. Böyle bir insandan ne bekleyebilirsin ki? Babasının bıraktığı çocuk nasıldır bir düşün." dedi. Bu nasıl sözler? Hem ben onun sözlerine mi bakıcağım? Uras tam dalmak için birkaç adım atmıştı ki onu durdurdum.

"Bunu sana sorucak değilim bir kere. Sana biz olduk mu olmadık mı diye de sormadım. Sormadığım sorulara cevap verme. Uras'ın ailesi var bir kere. O da ilk ben sonra Eymen, Anıl ve Bora. Benim de ailem yok. Babam yok, annem yok. Ama bu ikimiz için de sıkıntı değil. Lütfen bizi bir daha rahatsız etmeyin."dedim ve Uras'ın eline elimi kenetledim ve arkamdan sürükleyerek binadan uzaklaştırdım. Bir süre ormanın içine girip yürüdük. Sonra Uras'ın karşısına geçtim. Sinirden burnundan soluyordu. Ellerimi yanaklarına koydum ve kafasını bana yaklaştırdım.

"Sen onun dediğini düşünme. Saçma sapan konuştu. Atıp tuttu." Uras biraz olsa da sakinleşti. Ellerini ellerimin üzerine koydu.

"Ailesi olan bir sevgili istiyorsan benden ayr-"diyecekken sözünü kestim.

"Saçmalama. Ben sana aşığım ve sadece seni istiyorum. Başka kimseyi değil. Ama sen ailesi olan mutlu bir kız istiyorsan başka."dedim ve tam bir adım uzaklaşacaktım ki ellerimi tutup kendi boynuna sardı ve beni yaklaştırdı.

"Ben sadece seni istiyorum. Başkasını düşünemem. Sen iste bütün dünyayı karşıma seni de yanıma alırım."dedi ve dudaklarıma öpücük kondurdu. Gülümsedim. Gülümsedi.
Onu cidden seviyordum ve başkasını düşünemiyordum.
Elinden tuttum.

"Hadi yemekhaneye gidelim. Karnım kurt gibi acıktı. Bak ölür kalırım burada görürsün." Gülerek kafa salladı.

"Gidelim bakalım."dedi ve ilerlemeye başladık.

~Bölüm nasıldı?

~Uzün süre bölüm atamadığım için çok üzgünüm canlarım ama birkaç işim vardı o yüzden yazamadım ama geri döndüm.

~Egemen'imiz yine yapacağını yaptı. Attı tuttu.

~Ama Biray'ın cevapları da çok iyiydi.

~Uras ve Biray sahensi nasıldı? Birbirine söylediği sözler?

Biray?

Uras?

Egemen?

Oy vermeyi unutmayın.

Yorumlarınızı bekliyorum ;D))

ANONİMKE: TEK MESAJLA | TextingWhere stories live. Discover now