[29]

183 19 0
                                    

Sabah aramımla uyandım. Saate baktığımda saat daha 5.05'di. Bende hemen beyaz üst, dizleri yırtık ispanyol paça pantalon giydim. Kırmızı rujumu sürdüm ve eyelener çekip çantamı ve valizimi alarak dışarı çıktım. Valizimi kapının önüne koydum ve yan odada olan Eymen'in odasına daldım. Eymen'de tam çıkacakmış zaten çünkü çantasını almış kapının hemen arkasındaydı.

"Günaydın"dedi gülümseyerek. Bende gülümsüyerek cevap verdim.

"Günaydın. Hadi kahvaltı edelim sonra da taxsiye binerek okula gidelim." Dediğime kafa salladı ve koluma girdi. Kol kola odadan çıktık. O valizini akşam odasının yanına koyduğunu fark ettim. Eymen'e dönerek soru sordum.

"Ee biz bu valizleri nasıl indiriceğiz? Tamam sende o kas o güç var da ben?"dedim kendimi göstererek. O da gülerek yanağımdan makas aldı ve konuştu.

"Ben indiririm, sen merak etme."dedi ve kendi valizini aldı. Bende kendi çantamı ve onun çantasını elimi alıp iki koluma astım. Sonra aşağıdan amcam geldi ve benim valizimi aldı ve konuştu.

"Kızım bende senin valizini indiririm." Bende kafa salladım ve hep beraber aşağıya indik. Valizleri ve çantaları kapıya koyup yemek odasına geçtik. Yemek odasında sadece iki tabak vardı. Demekki onlar daha kahvaltı etmiyeceklerdi. Zaten ne bekliyorsam? Bu saatte insan kalkıp neden kahvaltı etsin zorunlu olmadıkça? Sandalyelere oturup yemeklerimizi yedik.
Yemeklerimizi yedikten sonra herkesle kısaca vedalaşıp taxsiye bindik. Taxsi bizi okulun kapısının önünde bıraktı ve valizlerimizi indirdi. Bende taxsiden inince kamp otobüsünün geldiğini fark ettim. Saat daha 5.56'ydı. Demekki erken geldiler. Taxsici gittikten sonra Eymen konuştu.

"Dur sen burada bekle beni, ben kendi valizimi otobüse koyayım sende yavaştan getir. Ben kendiminkini koyunca sana yardıma gelirim." Kafa salladım ve Eymen çantasını sırtına takıp valizide alarak otobüse gitti. Bende çantamı aldım ve valizimi sürmeye başladım. Ama o kadar ağır ki çok az ilerletebildim. Sonra zaten Eymen geldi ve valizin üstüne vurdu.

"Kız bin hadi valizin üstüne. Süreyim seni."dedi. Bende gülerek valizin üstüne oturdum. Yüzüm ona dönüktü. O da bir yandan ittirip bir yandan gülüyordu. Bende kollarımı açarak gülmeye başladım.

"Çok güçlüsünüz yakışıklı beyfendi."dedim kahkaha atarak. O da kahkaha atarak karşılık verdi.

"Tabi hanfendi ne sandınız bizi? Boşuna mı bu kadar spor yaptım sanıyorsunuz?" Otobüse yaklaşınca tanıdık bir ses duyuldu.

"Dikkat edin! Biray'ı sakın düşürme Eymen!" Bu ses Uras'a aitti. Gülerek ona doğru döndüm ve valizden indim. Eymen Uras'a cevap verdi.

"Ben kaç yıldır bunu yapıyorum sen bilmiyor musun?"dedi ben bizimkilerin yanına giderken o da valizimi otobüsün bagajına koydu ve bizim yanımıza geldi.

"Günaydın."dedim.

"Günaydın." Koro halinde karşılı verdiler.
Gülüp bağırarak konuşmaya başladım.

"Heyecanlı mıyız Bayburtttt?" Bir anda hepimiz kahkaha atmaya başladık. Ama Uras sadece gülüyordu. Demekki mizahtan anlıyorlar guuuud. Bir anda arkamdan Yiğit'in sesi duyuldu.

"Bizim menejer espiri yapmayı da mı biliyormuş?"dedi gülerek. Ha ha ha çok komiiik. Ne kağarr komiğk ne kağaar komiğğk.

"Tabi canım. Biz kuzişler olarak son espiri bükücüyüz."diyip kolunu omzuma attı Eymen. Bende yanağından tutup diğer yanağına öpücük kondurdum. Gökhan ve Bulut'ta geldi.

"Ee ne zaman gidiyoruz?"dedi Gökhan.

"Vallaha Gökhancım bende bilmiyorum ki. Burdan kum saati gibi mi duruyorum? Harbi öyle mi duruyorum?"diyip kendimi süzdüm. Sonra çevremden kahkaha sesi duyuldu. Baktığımda bütün basketbol takımı burada olduğunu gördüm. Egemen öne çıktı.

"Yook. Buradan bakılınca prenses gibi duruyorsun."dedi sırıtarak. Eymen, Uras, Anıl ve Bora yani bizimkiler yumruklarını sıkarak bir adım attılar. Bende hemen önlerine geçtim.

"Bırakın değmez."dedim Egemen'e bakarak. Sonra Semih hoca geldi ve konuştu.

"Hadi çocuklar gidiyoruz. Herkes otobüse."dedi. Bizde hemen otobüse bindik. Benim yanıma Eymen, Uras'ın yanına Anıl, Bora'nın yanına da Fatih oturuyordu. Gerisine bakmadım çünkü önemli değil ve umrumda da değil. Bir süre ilerledikten sonra uykum geldiğini fark ettim ve kafamı Eymen'in omzuna koydum. Eymen aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı ve kafamı tutup cama koydu. Tabi o beni uyuyor sanıyor. Eymen Uras'ın yanına gitti ve bir şeyler dedi.

Uras'tan

Eymen yanıma geldi ve sırıtarak konuşmaya başladı.

"Abi sen kalk ben buraya oturayım. Sende Biray'ın yanına otur. Uyuyor şimdi. Kafasını omzuna koyar o."dedi ve kolumdan tutup kaldırdı. Ben bir Biray'a bir de Eymen'e baktım. Eymende kafama vurarak devam etti.

"Abi ne bakıyon git hadi."dedi. Ehh iyi madem.
Biray'ın yanına oturdum. Biray gözlerini açtı ve bana bakarak kafasını omzuma koydu. Ayy istiyerek koydu. Heyecandan bayılacağım şimdi. İlk başta kasılsamda sonradan bende kafamı kafasına koyup gözlerimi yumdum. Ve uykuya daldım.

~Bölüm nasıldı?

~Biray ve Eymen'in ilişkisine bayılıyorum. Tam eğlenveli abi-kardeş ilişkisi.

~Uras ve Biray sahnesi? Ayyy çok tatlılar.

~Uras'ın Biray düşecek diye korkması?

~Biray'ın bavula binme sahnesi?Hsjshshs. Bunu küçükken bende yapardım ordan geldi aklıma.

ikinci kasenizden sonra tüm lobutları devirmeye ne denir

Biray?

Anonimke/Uras?

Eymen?

Bora?

Anıl?

Egemen? Iyyy.

Yiğit?

Yağız?

Fatih?

Bulut?

Burak?

Mert?

Gökhan?

Oy vermeyi unutmayın...

Yorumlarınızı bekliyorum ;)

ANONİMKE: TEK MESAJLA | TextingWhere stories live. Discover now