Yağız'ın ölümünde kesin Alper'in parmağı vardı. Buna eminim. Olayın telefonda anlattıkları kadarıyla sınırlı olmadığına adım kadar eminim. En başından beri biz üçümüzü süründürmeye çalışıyordu, eğlencesi sona erince bizden kökten kurtulmak istemişti. Yağız'ı ölüme sürükleyen oydu. Yağız mecbur kalmadıkça hızlı araba kullanacak birisi değildi. Onu buna mecbur bırakan Alper'di.

Beni kandırdığını düşünmüş olabilir. Peki birazdan gelecek olan polisleri nasıl kandıracak?!

...

Leya'nın başına Tuana'yı bırakmıştım. Şuan daha önemli bir işim vardı. Alper'in polisleri görünceki yüz ifadesini izlemek gibi.

Alper hâlâ bıraktığım yerdeydi. Sonra bir doktor gelmişti yanına ben de hemen yanlarına gittim. Yağız hakkında niye bize değil de katiline haber veriyorlardı ki?

"Defne Hanım'ın durumu nasıl doktor?"

"Defne Hanım'ın durumu gayet iyi. Birkaç çizik ile atlatmış kazayı. Birazdan normal odaya alacağız. Bir hafta sonra da taburcu edilir tahminimce."

"Çok teşekkürler."

Doktor "Geçmiş olsun." deyip oradan uzaklaşmıştı. Defne de kimdi ve daha da önemlisi Yağız'ın yanında ne işi vardı? Bu kazada Defne denilen kızın ne işi vardı?

"Defne kim Alper?"

Alper bana dönüp biraz beni incelemişti. Beni beklemiyor gibiydi. Birazdan yaşayacağı polis şokundan sonra bu yaptığım bir hiç olacaktı. Fakat onun bundan henüz haberi yoktu.

"Kız arkadaşım. Seni burada alakadar eden şey nedir?"

"Neden Yağız ile beraber o arabaya bindiğini merak ettim. Fakat o kızın senin sevgilin olduğunu öğrenince daha çok merak ettim. Senin sevgilinin Yağız ile aynı arabada yan yana ne işi vardı tam olarak?"

"Ne ima etmeye çalışıyorsun?"

"Sevgilin seni Yağız'la mı aldatıyordu da Yağız'dan kurtulmak istedin acaba?! Senden beklenecek bir psikopatlık."

"Telefonda demiştim sana kafayı yediğini. Hâlâ aynı fikirdeyim. Sen cidden kafayı yemişsin."

"Niye? Yağız çok yakışıklı bir çocuk. Sen de yakışıklısın ama o kızın yerinde olsam Yağız'ı sana tercih ederdim."

"Bir katili mi?!"

"Artık sen de bir katilsin. Ne farkın kaldı artık Yağız'dan?"

"Ben bir katil değilim! Yağız'ı da ben öldürmedim! Senin o aptal arkadaşın kendi kaza yaptı. Kabullen artık!"

Tam birşey diyeceğim anda polisler sarmıştı çevremizi. Alper'in surat ifadesindeki anlık değişimi müzede sergilenmeye değerdi.

"Yanlış anlaşılma var! Ben suçlu değilim!"

"Karakolda anlatırsın derdini."

Alper'i kollarından tutup zorla araca bindirmişlerdi. Herkes hayretler içerisinde Alper'i izliyordu. Bana ve kardeşlerime yaptıklarının bedelini en ağır şekilde ödeme vakti gelmişti.

"Abi neler oluyor?"

"Alper hele şükür hakettiği yere gidiyor, Tuana."

"Sen mi ihbar ettin onu?"

"Evet. Yağız'ı ölüme sürükleyen oydu. Leya'nın sevdiği adamı, benim kardeşim olarak gördüğüm insanı bizden koparmanın bedelini ödeyecek."

...

Merhaba!

Çoook uzun zaman sonra yeniden karşınızdayım.

Sizden ricam oy ve yorumlarınızı eksik etmemeniz. Sadece emeğimin karşılığını almak istiyorum. Ayrıca yorumlarınız beni motive ediyor. Lütfen kendinizi benim yerimize koyun ve ona göre davranın.

Önümüzdeki pazar yeni bölümde görüşmek üzere!

Önümüzdeki pazar yeni bölümde görüşmek üzere!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝙥𝙞𝙨𝙡𝙞𝙠.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin