27

1.2K 74 24
                                    

Jungkook, Taehyung'la yaptıkları konuşmanın sonrasında bir yere varmış olmalıydı. Taehyung'un Vita olması, ikisinin mutluluğu önünde hiçbir engel bırakmıyordu.

Oysa bunu düşünmesi gerekirken, şimdi babası ve ağabeyinin arasında durması gerekmişti.

"Bunu yapamazsın, bunu yapmanda hiçbir mantık göremiyorum" Jungkook kralın odasına girer girmez söylediği ilk şeydi bu. Babası, saygısızlığı karşısında gözlerini kısmış ve oğlunu duymazdan gelmişti.

"Onun bir eşi var" diye yineledi Jungkook. Babası tarafından hala kaale alınmazken... Babası ise generalle ciddiyet içinde konuşuyordu. Odada olan bir diğer kişi konsey üyesi Park'tı. Jungkook onun gergin bakışlarından ne hissettiğini tahmin edebiliyordu,

Oğlunun, Jimin'in öleceğinin farkındaydı.

Jungkook çocuk yerine bile konmadığı odada tekrardan krala dönmüştü, ancak bu kez göz bebekleri kahverengi ve sıcak parlamıyordu.

"Askerlerine verdiğin emri hemen geri çek"

Şimdi üçünün de dikkatini çekmiş gibiydi.

Diğer yandan bilinçli yapmasa da, gayet açık bir emir vermişti, babasının alfasının bu emre açıkça karşı koymaya çalıştığını görebiliyordu. Jungkook, koyamayacağını bildiği için pisçe gülümsedi.

Kral ise, bu sefer saf bir nefretle bakıyordu, çünkü birkaç saniye sonra emrini geri alacak ve bu odadaki herkese rezil olacaktı. Yerinden kalkıp odadan çıkarken Jungkook, kendisine yalakalık içinde bakan generale döndü.

"Efendim, saygıyla-"

Jungkook'un gözü onun konuşması tamamlanmadan pencereye kaymıştı. "Atlayın, general"

"M-majeste-"

Bu sefer Park Pil-woo da gözlerini büyütüp ayaklandı. "Prens Jungkook-"

Jungkook odadan çıkmadan önce bunun küçük bir şey olduğunu belirtir gibi omuz silkmişti. "Atlayın, general." Ardından O, sanki hiç orada değilmiş gibi  Bay Park'a dönmüştü. "Afiyet olsun"

Odada birkaç saniye sonra gerçekleşecek kaosa tanıklık edecek bu odada, Pil Woo dehşete kapılmış ve generalin bilinçsiz şekilde pencereye ilerlemesine engel olmak adına adamın koluna yapışmıştı. Junkook'un yumuşak karakteri kimsenin bilinçli bir şekilde canını yakmazdı. Onun kontrolünü kaybettiğini tek fark eden Park Pil Woo değildi elbet.

Yine de general birkaç saniye sonra kolunu kurtarıp pencereye ilerlediğinde, kimsenin Jungkook'un emrine karşı gelemeyeceğini idrak ediyordu.

***
"Yoongi" Jimin ona dokunmak ve kendi halinde bırakmak arasında gidip geliyordu. Yoongi gözlerini, kollarında duran dostundan ayıramamış, hala uyanmasını bekler gibiydi.

"Jae Hyun" demişti boğuk bir sesle Yoongi, gözleri kılıcı turlarken. "Lanet kullanmanın cezası ölümdür." Yoongi'nin duygu karmaşası, şimdi tek suçlu olarak Hyun'u görüyordu. "Onu öldüreceğim" Jimin'e bunu söylerken o kadar üzgün bakmıştı ki söylediği şey bir an bile inandırıcı gelmemişti.

Neyse ki Jimin, nispeten daha mantıklıydı. "Gitmemiz gerek. Hadi Yoongi"

Jimin, Hyun'a nefret besleyemiyordu, Yoongi'nin aksine fevri çıkışları pek meşhur değildi. Ama korkudan tüyleri diken dikendi ve sadece uzağa gitmek istiyordu.

"Seok'u nasıl bırakacağım"

Jimin onun gözlerinin dolduğunu görünce bir adım geri çekildi. İçinde bulundukları durumun önemi yok gibiydi artık, önce yapmaları gereken şeyi yapmalıydılar. "Haklısın, onu uğurlamalıyız"

***
Taehyung, Jungkook'a hiç böylesine sinirli bakmamıştı. Öyle ki, Jungkook'un dehşet saçan deltası, içeride bir yerlerde korkuyla mırlıyordu.

"G-generali mi öldürdün?!"

Jungkook ağzını fısıldar gibi aralayıp "Ama Jimin-" diyecek olmuştu ki Taehyung hışımla kendisine dönünce sadece sustu. Parmağının ucuyla kapalı perdelere uzandı çünkü odanın karanlığı içini boğuyordu. Taehyung ise manzaraya tanıklık etmemeye olan arzusuyla perdeyi hemen geri kapattı.

Kapının sesi, beklenmedik olduğu için ikisini de ürkütmüştü.

Hyun ikisinden de bitik bir şekilde içeri girdi. "Pekala... baban kararını geri aldı."

Jungkook'un az da olsa yüzü aydınlanmıştı şimdi. Ama Hyun'da rahatlamaya dair hiçbir iz yoktu. Daha büyük bir derdi vardı...

Il Woo tarafından çalınmış kılıcı, yıllar sonra ilk kez kan dökmüştü. Ve Hyun bunu derinlerine kadar hissediyordu.

Şimdi, o kadar tehlikeli olan kılıcı,  kim bilir kimin elindeydi? Jungkook kadar tehlikeli bir şey varsa, o da kılıcıydı.

Dikkatini toplayıp boğazını temizledi. "Kral Jimin'i Yoongi ile evlendirmek istiyor artık. Ama Yoongi'nin eşinin çoktan Jimin olduğunu öğrenirse bu onu memnun etmeyecek. Onları bulup bir plan yapmalıyız..." Hyun başındaki ağrıyı geçirmek için alnını ovarken devam etti. "Ayrıca... Kral, Geun Il Woo'yu general ilan edecek" Bunu söylerken öylesine huzursuzdu ki başına gelecekleri düşünmek bile istemiyordu.

"Eski tanıdığın olan şu Geun Il Woo?"

Hyun gözlerini devirerek kollarını birleştirdi. "Rahmetli generalimiz en azından laf dinliyordu"

Taehyung, Hyun'a dikkatle bakıp arkasındaki duvara yaslandı. "Onunla aranda ne var?"

Jungkook bu soruyu kendisi sormadığı için yenilmiş hissediyordu.

Hyun birleştirdiği kollarını sıkılaştırıp parmaklarıyla kollarını sıktı. "Gençlik dönemi sorunları"

"Acaba aranızda... romantik bir şey-" Jungkook'un tahmini üzerine Hyun'un midesi bulaşmıştı şimdi.

"Çıkıyorum, çok işim var biliyorsunuz"

***
Yoongi küçük kulübeye girerken Jimin'i de hemen yanında içeri sokmuştu. Sabahtan beri müşterisi olmayan yaşlı adam, ikiliyi görünce yerinden hemen kalktı ve kendilerine yürüdü.  Aralarında sessizce bir konuşma geçmiş  ve adam uzaklaşmıştı. Yemekler gelene kadar da o anda başlayan sessizlik süregeldi.

"Yoongi, çok üzgünüm..."

"Ne yapabiliriz ki?" Yoongi önündeki yemeklere bakıp çaresizliği yüzünden sinirleniyordu. "Benim hatam ona bu güne kadar ne kadar değerli olduğunu söylememekti"

"Eminim ki biliyordu"

"Bilmiyordu." Yoongi yemekten önce alkole uzanmıştı. "Her gün ona sıkıntı olmak dışında bir şey yapmadım. Ailesi var mıydı bilmiyorum, neden saraydaydı bilmiyorum. Sadece hep oradaydı "

"Hiç konuştuğu birisi yok muydu?"

Yoongi başını iki yana salladı, Seok sadece kendisiyle dururdu. Ardından bardağını sessizce masaya bıraktı. "Hyun. Hyun'la konuşurdu"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Castle On The Hill | Vkook, Yoonmin OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin