"Kan"

51.2K 1.8K 334
                                    

Yatağın ucunda oturuyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yatağın ucunda oturuyordum. Büyük camdan dışarıya doğru bakıyordum, aşağısı renkliydi ama bu oda, bu ev ve benim kalbim ışıksız kalmıştı. Benim hayatımdaki ışık çalınmıştı, ben kurtarmaya çalıştıkça daha da kötü olmuştu. Saatlerdir üzerimdeki beyaz elbiseyle burada oturuyor ve dışarıyı izliyordum. Azad odadan çoktan çıkmıştı, ben burada yalnızdım. Anne ve babamın halini düşündükçe gözyaşlarım yanaklarıma doğru süzülüyordu. O bana bir fırsat vermişti, o bana gitmem için fırsat vermişti ama bunu kafasına silah dayayarak yaptığı için gidememiştim. Annem ve babama bunu nasıl anlatabilirdim? O bana gitmem için izin vermişti ama ben kendine bir şey yapmasın diye gidemedim, sizin yanınıza dönemedim nasıl derdim? Bunu kendim bile kabullenemiyordum. Ondan nefret ediyordum, belki de onun ölümü benim tek kurtuluşumdu ama ben buna engel olmuştum. Bunu neden yapıyordum?

Kapının aralanma sesini duyduğumda onun geldiğini anlamıştım. Bu evde bizden başka kimse var mıydı bilmiyordum ama sanki o ormanın içindeki dağ evinden farksızdı. Sessizdi, insan burada da kendini yalnız hissediyordu. Kocaman bir odanın içindeydim ama cehennemden farksızdı.

Adım sesleri git gide bana doğru yaklaşmaya başlamıştı ama ben gözlerimi camdan almıyordum. Ona karşı içimde büyük bir öfke vardı. Başına o silahı dayadığı için, beni kendini öldürmekle tehdit ettiği için, buraya zorla getirdiği için, ailemin şerefini, benim insanların gözünün önünde kişiliğimi hiçe saydığı için büyük bir öfkeyle doluydum.

Bir şeyi masanın üzerinde bıraktığında odada tok bir ses yankılanmıştı ama ona doğru bakmadığım için bıraktığı şeyin ne olduğunu bilmiyordum. Ardından adım sesleri tekrar bana doğru yönelmeye başlamıştı. Yanımda durup bir süre sessiz kalmıştı, siyah gözlerini yüzümde hissedebiliyordum ama ona bakmak bile istemiyordum.

"Gel," demişti hiçbir şey olmamış gibi normal bir sesle. Neden şimdi böyle sakin davranıyordu? Saatler önce beni zorla buraya sürükleyen kendisi değil miydi? Başına silah dayayan hatta eminim ki bir adım daha atsam kendisini vuracak olan o değil miydi? İçimdeki nefretin büyüklüğünü bile bile beni burada zorla tutan da kendisiydi. Şimdi nasıl böyle sakin olabilirdi? Ama unutuyordum, o bencilin tekiydi. Kendi istediğini yapmıştı, önce benim onun olduğumu bütün konağın önüne bağırarak söylemişti ve şimdi bütün köy bununla çalkalanıyordu. Ne derlerdi, aileme nasıl bakarlardı? Hizmetlinin kızı Karan'ların oğlunu baştan çıkarmış mı diyeceklerdi, nasıl lekeleyeceklerdi beni ve ailemi?

Hiçbir tepki vermeden camdan bakmaya devam ettiğimde koluma uzanmış ve beni oturduğum yerden kaldırmıştı. Engel olmaya çalışmamıştım, zaten gücümün yettiği de yoktu. Masaya doğru ilerleyip sandalyeyi geriye doğru çektiğinde oturmamıştım. Masanın üzerine bıraktığı cam tepsideki yemeklere bakıyordum. İlk defa gördüğüm yemeklerdi, ailemin daha önce hiç görmediği, tadını hiç bilmediğimiz şeyler. Ama biz çok mutluyduk. Azad gelip ailemizi mahvetmeden önce, hayatımı alt üst etmeden önce biz o evde çok mutluyduk.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin