"Silah"

50.5K 2K 550
                                    

"Anne

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne..." diye sayıklıyordum kuruyan dudaklarımla. Gözlerim sıkıca kapalıydı, yumuşak bir yerin üzerinde yatıyordum. Başım öyle çok ağrıyordu ki sanki kafamın altındaki yastık değil de sert bir odunmuş gibi hissediyordum. Başımı hafifçe iki yana doğru sallamıştım, saçlarım terden yüzüme doğru yapışmışlardı.

"Anne!" diyerek aralamıştım gözlerimi uzandığım yerden hızlı bir şekilde doğrulurken. Nefes nefese kalmıştım ve sanki kalbim patlayacakmış gibi hızlı atıyordu. Odadaki loş ışık yüzüme doğru vuruyordu, nefesimi düzene sokmaya çalışarak etrafa bakmıştım, burası daha önce gördüğüm bir yer değildi. Boydan boya bir cam vardı ve camdan dışarıya bakıldığında bir şehrin üstündeymişsin gibi her yer görünüyordu. Gözlerimi camdan alıp diğer taraflara doğru bakmaya başlamıştım, burası neresiydi? Annem, babam neredeydi? Ben buraya nasıl gelmiştim? Burası köy değildi, ben köyde değildim.

Başımı diğer tarafa doğru çevirir çevirmez onunla göz göze gelmiştim, Azad'la. Yatağın çaprazında olan siyah koltukta oturuyordu, sakin bir tavırla yüzüme bakıyordu. Sanki beni buraya zorla o getirmemiş gibi, ortada hiçbir şey yokmuş gibi gayet rahat duruyordu.

"Nefret ediyorum senden," demiştim dudaklarımı aralar aralamaz. Bunu söylediğimde hafifçe gülerek başını yana doğru yatırmış, elini de yan tarafa doğru kaldırıp gözlerime bakmıştı.

"Biliyorum," demişti gülümseyerek, "Maalesef."

Elbisemin eteklerinden tutarak yataktan kalkmıştım. Bana bunu nasıl yapardı? Beni buraya getirmişti, bahçede insanlara benim onun olduğumu bağırarak söylemişti. Herkes ama herkes hakkımda kötü şeyler söyleyecekti, ailem insanların kötü laflarına, iğneleyici bakışlarına maruz kalacaklardı. Babam namusu, şerefi her şeyden önde gören bir adamdı. Azad bunların hepsini bile bile bana bunu nasıl yapardı, benim adımı nasıl çıkarırdı?

"Hemen beni eve götür," diyerek ona doğru ilerlemeye başlamıştım. Oturduğu yere gelir gelmez kolundan tutup çekiştirmiştim ama yerinden bile oynamıyordu. "Ailem ne haldedir, onları hiç düşünmüyor musun? Beni hemen evime geri götür!"

Tüm gücümle onu kolundan tutarak çekmeye çalışıyordum. Ağlamıyordum ya da öylece oturup kalmıyordum, kalamazdım. Ailem söz konusuydu, insanların namusum hakkında aileme söyleyeceği kötü laflar söz konusuydu. Biz bir köyde yaşıyorduk ve burada bir adamın bir kadını alıp götürmesi çok farklı algılanıyordu. Kime nasıl anlatabilirdim tüm bu olanları? Hangi birini inandırmaya çalışacaktım masum olduğuma? Azad benim hayatımı mahvediyordu, ailemin sıradan hayatını mahvediyordu.

"Kalk lütfen, kalk!" diye bağırıyordum çekiştirmeye devam ederken. Azad ne bir şey söylüyor, ne de olduğu yerden kpırdıyordu. Çaresizlik ve öfke beni öyle ele geçirmişti ki, Azad'ı bırakıp etrafa saldırmaya başlamıştım. Büyük masanın üzerinde duran cam vazoyu alıp duvara doğru iki elimle hırsla atmıştım.

SEVECEKSİN  (Köy serisi I ) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin