𝐀ş𝐤'𝐚 𝐃üşü𝐧 || Akgiz.ೃ࿐ Öğretmen Öğrenci İlişkisi

XVII

༊*·˚. ≪•◦ Hata◦•≫ .ೃ࿐

"Birlikte başaracağız dedin. Birlikte güçlüyüz dedin! Demedin mi!? Dedin! Hepimizi kandırdın!" Diye bağırdı Ateş, ortaya atılarak. "Mhm, evet öyle birşey dedim,ama o sırada biraz güçsüzdüm. Eğer siz gitseydiniz plan çökmüş olacaktı, bende kalmanız için, evet öyle birşey söyledim" diye tekrarladı Akif,çok sakin birşekilde. Ayağa kalktı sarışın kız, "Kendinizi toparlayınca tekrar rehineniz olduk yani, öyle mi?"diye sordu Selin, öfkeyle. "Aynen öyle oldu Selin" dedi öğretmen ve sinsi sinsi sırıttı. "Ya hocam, dün akşamki tavrınızla şu anki tavrınız arasında çok fark var. Yani niye o zaman bize bu ödülleri verdiniz ki?!" Diye bağırdı Fikret. "Bir dersten geçtiniz diye bütün derslerden geçmiş sayılmazsınız, değil mi? Dünün sorular farklıydı, dünün sorularını geçtiniz, bitti! Bugünün soruları farklı! " dedi öğretmen,kendi sesini yükselterek. "Ya hocam bıçağı sapladınız, şimdi de çeviriyorsunuz. Ne istiyorsunuz bizden? Anlatın, biz de bilelim." Dedi Halil, kalabalığın içine girerek. Derin iç çekişti öğretmen, "Aslında çok basit" dedikten sonra elinde tuttuğu gözlüklerini kendi göz hizasına göre giydi. "Avcı kod-adlı öğretmen'in kim olduğunu bulun ve o öğretmeni itiraf etmeye zorlayın. " diyince, öğrenciler aniden üst üste konuşmaya başladılar ve hocanın üstüne gittiler. Ama Akif aldırmadı, "Arkadaşlar." diye başladı cümlesine. "Gerçek;etrafa parçaları dağılmış bir puzzle gibi. Onları fark etmeniz gerek. O parçaları toparlayıp,büyük resmi görmeniz gerek. Büyük resmi görmek içinse,tek birşey yapmanız lazım." dedi öğretmen ve öğrenciler "Ne? Ne yapmamız lazım?" diye sordu. Akif Hoca ilk önce birkaç dakika tahmin etmelerini istedi, ama kimse cevap vermeyince soruya yanıt verdi, "Düşünmek" dedi gülümseyerek. Öğrenciler ise derin iç çekerek hep beraber o ismi tartışmaya başladılar. Akif Hoca onlara sadece "Akşam sekize kadar vaktiniz var" diyerek masaya yaklaştı, kendi çantasını omzuna koyarken önünde Merve'yi fark eder.

"Hocam..sizinle özel konuşabilir miyiz?" diye sordu Merve ve öğretmen kabul edince onu telefon dolu poşet taşımasına yardım etti Merve. Birlikte ofise varınca içeri girdiler. Akif Hocanın sırtı dönükken, genç kız hemen poşetten kendi telefonunu aldı ve kendi deri pantolonun arka cebine koydu.  Akif Hoca, kıza doğru dönünce ona baktı. Tam olarak özel konuşmak istediği şey neydi bilmiyordu, "dinliyorum, Merve." dedi, onun konuşmasını bekleyerek. "Hocam, ben çok özür dilerim. Yanlış yaptım biliyorum.. sizi kızdırmak istemedim. Aslında kötü bir amacım da yoktu, bir anlık birşeydi. Takipçilerim çok-" deyip cümlesini bitiremeyen kız,öğretmen onun sözünü keser. "Herneyse Merve. Çıkabilirsin. " dedi Akif, sinirli birşekilde. Kız fazla uzatmadı ve süratli birşekilde ofisi terk ederek lavaboya gitti. O sırada öğrenciler sınıfta, tahtaya tüm öğretmenlerin fotoğraflarını koydular ve tek tek sorgulamaya başladılar. "Kimyacımız Selim Hoca?" dedi Gizem ve tahta kalemiyle o öğretmen'in tahtada asılmış olduğu fotoğrafı işaret eder. "O adam yapamaz ya..yapmamıştır.. bencede abi" dediler öğrenciler ve Gizem onları dinlerken "yapmamıştır" dedikleri an fotoğrafa bir 'X' çizer. Sonra başka öğretmenlere geçerek tek tek böyle sorgularlar. "O zaman sadece dört isim kaldı. Sizce kim suçlu?" dedi Gizem sınıf arkadaşlarına, geri kalan öğretmenlerinin isimlerini sayarak. Coşkun Hoca, Simge Hoca, Taner Hoca ve Harun Hoca... "Bence müdür kesinlikle olamaz" dedi ortaya atılan Salih. "Bence olabilir. Bir keresinde müdürü  başka bir öğretmene Rüya hakkında birşeyler söylenirken duydum. Anlayacağınız müdür,Rüya konusunda bayağı bir dertliydi. " diye aralarına girdi Nil. "Yinede böyle bir sebepten çeteyle işbirliği yapıp Rüya'ya sahte video hazırlatmazdı bence, yani o kadarda değildir diye düşünüyorum ben." dedi Gizem,itiraz ederek. "Bencede, geçerli bir sebep değil bence. Çarpıla gitsin, Gizem" dedi Ateş, ona katılarak. Gizem, herkes kabul edince Coşkun Bey'e 'X' çizer ve başka öğretmene geçerler.