Bölüm 12

569 30 10
                                    

 Zeynep her ne kadar üzüldüğünü fark ettirmemeye çalışa bile perişandı bu iğrenç gün bitsin de eve gidebileyim diye bakıyordu vefayı o kadar özlemişti ki vefası ona hep bebek gibi davranırdı aman zeynosu hasta olmasın aman zeynosu üzülmesindi vefa için yine o gözleri dolu dolu olmuştu işte çağrı ise zeynep'e verdiği sözü tutmaya çalışıyordu ege yanında sanki arkadaşıymış gibi davranıyordu içinden bildiği bütün küfürleri egeye saydırıyordu bir an önce kalkmak istiyordu o masadan Zeynep acaba üzgün mü hala diye düşünüyordu o sırada ege ortaya bir konu attı

Ege: çağrı sende bu zeyneple çok yakınsın kardeşim sakın bir hata yapma

Berk:evet çağrı unutma olanlar kazaydı

Çağrının zaten asık olan suratı iyice asılmıştı o gece vefanın öldüğü gece çağrı çok sarhoştu hayal meyaldi hafızasında ki görüntüler ama tek bir olayı net hatırlıyordu vefayı o lanet lavaboda sıkıştırıp dövdükleri an.. sonra egenin ölmüş lan demesi çağrı o günden beri vicdan azabı yaşıyordu zaten kaç defa karakolun önünden çevirmişlerdi çağrıyı en son Zeyneple ilk kez yalnız kaldığı günün akşamı gitmişti karakola çağrı çünkü zeynp'in gözleri ona daha önce hiç yaşamadığı duyguyu yaşatmıştı aşkı çağrı zeynep'e elini ilk tuttuğunda aşık olmuştu bile ama Zeynep asla indirmemişti duvarlarını çağrı zeynep'i evine götürdüğünde söylemişti zaten ikisi de ateşti tehlikeliydi onların ilişkisi çağrı zaten sönmek üzere olan bir mum gibiydi tek bir üfleme ile tükenecekti çağrı daha sonra karar vermişti zeynep'i tercih etmişti vicdanını bir kenara koymuştu belki her gün kendini zehirliyordu bu vicdanı ama Zeynep ile geçireceği bir saat için canını bile vermeye hazırdı çağrı

...

Sonunda zeynep'in beklediği günün sonuna gelmişlerdi hiç kimseyi görmek istemiyordu Zeynep çantasını da alıp dışarı çıkmıştı bisikletini de alıp gidecekken bir ses durdurdu onu

-güzellim

Çağrıydı bu normalde olsa kızardı ama yine hoşuna giderdi şuan o kadar yorgundu ki hiçbir şeye tepki bile veremiyordu çağrı onun baygın bakan gözlerini görür görmez hemen çekip sarıldı sevdiği kadına zeynepte hemen yüzünü çağrının boynuna gömdü ikisi de sanki bu anı beklemiş gibi her hareketi ezberlemiş gibiydi çağrı onu kimse üzmesin ağlatmasın istiyordu zeynep'e de çağrı çok iyi geliyordu Zeynep o an anlamıştı bir tek çağrı vardı birlikte aynı cephede savaşıyordu onunla zeynep'in çağrıdan başka kimsesi kalmamıştı bu kafasına dank ettiğinde daha da sıktı kolları çağrıyı bıraksa sanki uçacak bir kuşmuş gibi davrandı o an çağrıya

-çağrı benim senden başka kimsem yok

Çağrı bu cümleyi duyunca kendini atmak istemişti bir yerlerden zeynep'i bebekmiş gibi seviyordu saçlarını okşayıp kafasını minik bir öpücük kondurdu ve konuştu

-olsun ben senin her şeyin olurum hem unuttun mu bambi kahramandır sen benim kahramanımsın

-sende benim bambimsin çağrı koçak

Zeynep bunu söyler söylemez bisikletine binip eve gitmişti neyse ki annesi yoktu ona dert anlatamazdı hemen odasına gitti kafasına yastığa koyar koymaz telefonuna bir bildirim geldi

x:En yakın arkadaşının katilini şuan sana verebilirim ama şartlarım var

Bu mesaj ile donup kalmıştı Zeynep kötü bir şaka olabilirdi ilk önce zeynepte öyle düşündü ama sonra bir umut cevap verdi

                                                                                                            z:Şartın neyse kabul ediyorum

Querencia /zeyçağWhere stories live. Discover now