6. Bölüm

245 25 15
                                    

Hepimiz durmuş şaşkınca Berfin'e bakıyorduk, Helin yokta ne demekti?

Arat hızla Berfin'in yanına ilerledi

''Helin yok ne demek, nereye gitti?!'' Berfin korkuyla abisine bakıp

''üstünü değiştirdi, eşyaları topladım on beş dakika önce aşağı in geleceğim dedim o indikten beş dakika sonra indim ama yoktu aradım aradım bulamadım konaktaki her yere baktım ama yok!'' dedi ağlamaklı ve korkmuş sesiyle, Arat Berfin susunca bağırmaya başladı.

''Allah kahretsin!'' diye bağırdı ardından arkasındaki adamlara döndü

''Konağı didik didik arayın, konağın etrafında, içinde aranmadık yer bırakmayın, Helin'i bulmadan da gelmeyin!'' verdiği emir ile beraber adamların hepsi bir tarafa gittiler, Arat önce Baran ve Bartın'a hitaben konuştu.

"Çok dikkat ederek, dağılın ve aramaya başlayın."

Ardından Berfin'e döndü tekrar, sıkıca sarıldı ve şaçlarını öptü, çok korkmuş gibi duruyordu Berfin.

"Tamam abim sen sakin ol bulacağım kardeşimizi." Dedi sakinleştirmek için işe de yaramış gibiydi Berfin biraz daha sakinleşmişti.

Ardından Arat bana döndü

''Arabaya binin sakın çıkmayın, şu an dışarısı çok tehlikeli'' haklıydı, Berfin'in kolundan tuttum

"Sakin ol güzelim tamam" arabaya bindik beraber. Berfin'in gözleri kıpkırmızıydı ama ağlamıyordu. ben Berfin'i sakinleştirmeye çalışırken telefonuma bir bildirim geldi üstten kimin attığına baktım

Pamir Seçkin(Şerefsiz): Evden uzaklaşalı çok oluyor boşuna arayıp zaman kaybetmeyin...

gelen bildirimi açıp okudum, şokla gözlerim büyümüştü. Helin kayıp değildi Pamir onu kaçırmıştı.

hızla arabadan inip Arat'ın yanına gittim ve mesajı gösterdim, Arat sinirden kıpkırmızı olmuştu. Gözlerini yumdu ve derin nefesler almaya başladı onu ilk defa böyle görüyordum.

Birden sinirle bağırdı ve yanında bulunan kapıya sert bir yumruk attı, ardından sakinleşmek için derin nefesler verdi ve arkasına dönüp adamlara bağırdı

''Arabalara binin, gidiyoruz!'' verdiği komut anında yerine getirildi biz de hızla arabalara bindik.

~

Sürücü koltuğunda Bartın, yanında Arat arkada da ben, Berfin ve Baran oturuyorduk, kimseden çıt çıkmıyordu. Güvenlik açısından hepimizin bir arabada olması daha iyi olur diye düşünmüşlerdi bu yüzden biz tek araba da önümüzde üç arkamız da da beş araba yola çıkmıştık, çiftlik evine gidiyorduk.

Bartın dalgın bir şekilde arabayı sürüyor ara sıra direksiyonu sıkıyordu, Arat yola bakıyordu dalgınca eli sürekli telefonundaydı, Berfin kafasını geri vermiş gözlerini de kapatmıştı, Baran ise gerginlikten dizini sallıyor ve yumruğunu sıkıp duruyordu.

Baran'ın sakin ve eğlenceli bir yapısı olsa da sinirlenince en az abileri kadar korkutucu oluyordu. Normalde hepsi çok sakin, ılımlı ve nazik fakat sinirlenince bambaşkalardı, o nazik adamların yerine tam zıtları geliyordu sanki.

Helin'i anlaşıldığı üzere Pamir kaçırmıştı, ve şu anda Helin nasıldı, ne durumdaydı bilmiyorduk. Aklıma türlü türlü şey geliyordu on iki yaşındaki çocuğu hangi akla hizmet kaçırırdı ki bir insan. Pamir bu sefer çok büyük bir hamle yapmıştı ve Arat asla sakin durmayacaktı. Bu uzayıp gidecekti tıpkı bir satranç gibi sıra sıra hamleler yapılacak, biri şah çekip mat yapacaktı ve oyun bitecekti bir galip bir mağlup. Yani bu savaş biri oyunu bitirene kadar devam edecekti.

AYZEMWhere stories live. Discover now