hellfire; eddie, billy, steve

kasabaya geri dönen, billy.

𓆱

   geçen yaz olanların etkisi hâlâ hawkins'e hâkimdi. aradan bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen insanlar o avm yangınını ve sebebi bilinmeyen cesetlerin etkisinden kurtulamamış, kasabanın tamamen lanetli olduğunu düşünmeye başlamışlardı.

   steve harrington da o insanlardan biriydi. geçen yazın onun üzerindeki etkisinden kurtulmak çok zor olmuştu. olanları unutmak için uğraşacak bir şeyler edinmesi gerekmişti ama her şeyi eline yüzüne bulaştırmış, üniversiteden kabul mektubunu alamamıştı, nancy ve jonathan'ın birlikte üniversite okuma planlarını öğrenip iç çekip durmuştu, o sikik tek bir mektup almamıştı bile. neyse ki robin ve dustin hâlâ buradaydı. günün çoğunluğunu onlarla geçirmeyi seviyordu. en yakın arkadaşlarının sinir bozucu, çatlak, kesinlikle iletişim bozukluğu yaşayan kişiler oluşunu görmezden geliyordu.

   görmezden geldiği bir diğer şey de önünde duran geçen yaza ait olan gazete parçasıydı. yerde buruşturulmuş bir şekilde bulmuştu onu ve sinirlerini bozmuştu bu durum. saklamıştı bu gazete parçasını. atmamış ya da detaylıca okumamıştı ama şimdi önündeydi. bulduğunda buruşuk gazeteyi düzeltmek adına uğraşmış ve emeğinin karşılığını almıştı çünkü billy; o, onun imzası olan kusursuz gülümsesiyle net olarak karşısındaydı. gazete parçasını yerden alma sebebi billy'di. o buruşuk gazete parçasında onu görmüştü.

   "hawkins'in kahramanı, avm yangınında çocukların hayatını kurtardı." başlığıyla, onun hayat hikâyesine ve kahramanlığına yer verilmişti. onun okul takımıyla kazanılan basketbol maçındaki fotoğrafı kullanılmıştı.

   bukle bukle sarı saçları, beyaz formasının üzerini süslemiş, yüzü kazanılan maçın heyecanıyla kızarmış, mavi gözleri hınzırca parlamış, gülüşü... o güzel gülüşü yüzüne çapkın bir ifade vermişti. elinde bir de basketbol topu vardı ve arkalarda billy'i izleyen kendisi de vardı. bu fotoğrafa o da dahil olmuştu. onu izliyordu, öfkeyle. o maçta varını yoğunu ortaya koymuştu steve. billy bu kasabaya gelmeyene kadar onun hiçbir rakibi yoktu, o 'kral steve'di' ve billy gelir gelmez krallığını elinden almıştı, kaptanlık hariç. bunu da ona kaptırmamak için elinden geleni yapmış ama maç bittiğinde bütün tebrikleri sikik billy almış, üstüne okulun muhabirleriyle de kendisi sözcü olarak konuşmuştu. kaptan o bile değildi, bu gerçek kimsenin umrunda değildi. o billy'di ve gelir gelmez herkesi etkisi altına alan biriydi. tam o anın fotoğrafıydı bu. bu öfke o yüzden vardı.

   artık bu öfkeye sahip değildi. bu fotoğraf yüzünden çok kişi onun billy'i kıskandığını, billy artık daha popüler olduğu için onu çekemediğini düşünmüştü ki bu doğruydu. sevdiği ya da sevdiğini düşündüğü kız arkadaşı başkasına aşık olmuştu, arkadaşları boktan kişilerdi ve onu terk etmeleri uzun sürmemişti ve en kötüsü de oldukça berbat şeylere tanık olmuştu. kısa bir sürede steve'in elinde sadece okuldaki popülerliği kalmış ve o da elinden alınmıştı bu yüzden billy'i kıskanmıştı ve bu gerçek billy'in onunla daha çok uğraşmasına neden olmuş, çok fazla canını sıkmıştı. ondan kurtulmak istemişti, ona dair her şey onu öfkelendirmişti.