1.6

3.8K 566 475
                                    

Geç gelen bölüm o yüzden azıcık daha uzun.

*

"Seungmin tencerenin altını kıssana."

Chan'ın talimatıyla kendisine söyleneni yaptı Seungmin. Yanlış anlaşılma olmasın, elbette onun isteklerine ve emirlerine uymuyordu. Sadece Chan yemek konusunda daha bilgiliydi o kadar.

"Böylece ikinci yemeğimizi de bitirmiş oluyoruz. Şimdi o ocakta pişedursun, salataya başlayalım." dedi Chan. Yayına başlayalı neredeyse bir saat olacaktı ve çoktan ocakta iki tencere kaynıyordu bile. Tavuklar haşlanırken ve sebze çorbası kaynarken, Seungmin dolaptan salata malzemelerini çıkardı.

"Ben havuç rendeleyeyim. Sen de domates ve salatalık kes." derken havuçları soymaya başladı Seungmin.

Chan dudaklarını büzerek itiraz etti. "Ne domatesi ya!"

Seungmin gülerek başını iki yana salladı. "Binlerce kişi izliyor şu an. Aralarında çocuklar da var. Domates hakkında kötü bir şey söyleyemezsin!"

"Söylemedim zaten!"

"Çocuklar siz siz olun yemek seçmeyin."

"Diyene bak!"

Ufak atışmalar ve hamarat dakikaların ardından sonunda salata malzemeleri hazırlanmış, masa hazırlanırken karıştırılmak üzere tek bir kaseye konmuştu. Seungmin ocak başına gitti ve haşlanan tavukların altını kapattı. Tenceredeki tavukları tek tek bir tabağa aldı.

"Hala ne yemek yaptığımızı söylemedin." dedi Chan. Seungmin yemeğin bir tavuk yemeği olduğunu söylemiş, Chan da buna göre hareket etmişti fakat akşam ne yiyecekleri hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tavuk ya, gerisi önemsiz.

"Sürpriz." dedi Seungmin. "Sadece lezzetli olacağını bil, yeter."

O sırada yan çekmeceyi karıştırıp içinden körili sosunu bulan Seungmin, haşlanmış tavuklar ve soslarla ada mutfağa geri geldi. Yayın tam da burayı net gösteriyordu.

"Şimdi tavuklar haşlandı, çorba da oldu altını kapattım. Salatayı hazırladık bir tek karıştırması kaldı. Şefim başka ne var?"

Seungmin'in kendisine şef demesi Chan'ın garibine gitse de üstelemeyip un paketinden çıkardığı bir bardak unu tezgaha koydu. "İki seçenek var. Ya dümdüz kek yapacağız ya da ağlayan kek."

Seungmin çatık kaşlarıyla yanındaki çakma şefe döndü. "Neden iki seçenek?"

"Çünkü sadece onları yapmayı biliyorum."

Ağzından ufak bir kıkırtı kaçmasına engel olamadı küçük olan. "Biri ıslak kek öteki de kuru. Bence aynı şeyler."

"Aynı değiller!"

"İkisi de kek!"

"Ay Seungmin ben seninle tartışmaktan bıktım sen dırdır etmekten bıkmadın ya!"

"Sen bana dırdırcı mı diyorsun?"

"Dırdırcısın tabi. Sürekli söylenip duruyorsun. Kek işe kek. Al sana kek. Kek yapıyorum ulan. Karışma sakın bana."

"Karışmadım bile ya. Kendi kendine yükseliyorsun yine."

"Ya sus! Dikkatimi dağıtma!"

"Kek yaparken dikkate mi ihtiyacın var? Tüh ya, kapasite belliydi zaten."

"Çocuk bu kaşığı var ya-"

"Ee?"

"Seni kaşıkla öldürürüm."

Twitcher & Youtuber / chanmin ✔️Where stories live. Discover now