İyilik gibi kötülük de bulaşıcıdır.
Bazen hayatta kalmak için iyiler de ellerini kirletmek zorunda kalır. Ve bu kişilerin hikâyeleri genelde anlatılmaz.
Başlarına durmadan kötü şeyler gelmiş iyi insanlar hayatın kurbanlarıyken biz onlara kötüler...
Duygusal, belki biraz romantik ve aynı zamanda ciddi bir bölümle geldim. Sonunda yeni bir gün! Çok özlediğimiz Hayal karakterinin bakış açısından okumaya hazır mısınız?
Bu sefer Hayal ve Atlas arasındaki bazı sorunları çözmeye çalışacağız. Ve bölüm içerisinde güzel göndermeler var. Onları yakalamaya çalışın. Umarım beğenirsiniz...
Bir sürü yorum bekliyorum sizden! Fikirleriniz benim için gerçekten çok önemli...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm 31: Kendimizden kaçabilir miyiz?
Hayal Çelebi...
Herkes zaman zaman sorunlardan, geçmişten, insanlardan ve en önemlisi kendinden kaçmak ister. Çünkü bazen kaçmak, bir şeylerle savaşmaktan daha kolay görünür. Uzaklaşınca her şeyin biteceğini, sorunların onu takip etmeyeceğini düşünür insan; ama bu o kadar da kolay değildir. Kaçmaya çalıştıkça arkada bırakılanlar büyür, daha da çıkılmaz bir hâl alırdı. Yüzleşmemekse yeni sorunlar yaratmak dışında bir şey yapmazdı.
Hayal elinde olsa ne o randevuya giderdi ne de şu an o arabada dururdu. Hatta Atlas'ın olduğu hiçbir yerde bir dakika bile bulunmazdı. Atlas ile buluştuğu her an stres seviyesi yükseliyordu. Dışarıya karşı rol yapmak ise bu durumu daha da çekilmez kılmıştı.
Son randevularının tek iyi yanı sinema salonunda olmasıydı. En azından konuşma rolü yapmak zorunda değildiler. Sessizce filmlerini izlemiş, sadece arabaya gidene kadar kısa bir süre için çiftmişler gibi takılmışlardı. İşte bu yüzden Hayal Atlas'ın bilerek böyle bir randevu ayarladığını düşündü. Çünkü konuşmak zorunda kalmadıkları, Hayal'in daha az gergin olacağı, tek ayarlanabilir ortamdı belki de.