Merhabalar!Dördüncü bölümle karşınızdayım. Bu sefer olayları farklı bir karakterin bakış açısından göreceğiz. Çoğu kişi onu çok merak ediyordu. Herhalde kim olduğunu tahmin ettiniz. Hazır mısınız?
P.S. Bu bölüm iki kişinin geçmişiyle ilgili bazı bilgiler edineceğiz. Dikkatli olun, güzel detaylar var. İpuçlarını yakalamaya çalışın.
Bulduğunuz ipuçlarını ve ilerisi için varsayımlarınızı yorumlar kısmında benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Yorumlarınız benim için gerçekten çok önemli.
Okurken arkada bir ses olmasını istiyorsanız medyadan şarkıyı açabilirsiniz. ❤
İyi Okumalar! <3
Bölüm 4: Gerçekler her zaman acıtır mı?Kerem Durmaz...
İnsanların, doğrulardan kaçıp yalanlara sığındığı bir dünyada gerçeklerle yüzleşmeleri sanılandan çok daha zor ve yıkıcıydı. Yüzüne çarpan acı gerçeklerle uykusundan uyananlar kendilerini öfke ve hayal kırıklığının kucağında bulurlardı. Geçmeyen yaralar, dinmeyen acılar her saniye işkence ederken masum ruhlara, onlardan geriye kalanlar sadece cehennem ateşini tatmış gibi yorgun düşen içi boş kalplerdi.
Oysaki herkes bilirdi; içi boş kalplerin sebep olduğu yıkımlar hep en büyük yıkımlar olmuştur. Kandırılmış bir kalp kolay kolay düzelmezdi çünkü. Düzelmek isterken yıkar ve yok ederdi. Kendi kalbinin soğuması için başka kalpleri yakmaktan da çekinmezdi o insanlar.
Tam da o anlardan birinin yaşanacağına emin olduğu için, Kerem Durmaz masanın üzerindeki dosyadan uzak durmaya çalışıyordu. Okuyacaklarından korkuyordu. Eğer Atlas'ın dedikleri doğru çıkarsa sinirlerine hâkim olamayabilirdi. Bu da onun için en zoruydu. Ama şöyle de bir durum vardı: Okuduklarını kaldırabilir miydi? Şimdiye kadar hayatına etki edenleri, ona ve ailesine yapılanları öğrenince bununla nasıl baş edecekti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Benim Türüme Güvenme!
Mystery / Thrillerİyilik gibi kötülük de bulaşıcıdır. Bazen hayatta kalmak için iyiler de ellerini kirletmek zorunda kalır. Ve bu kişilerin hikâyeleri genelde anlatılmaz. Başlarına durmadan kötü şeyler gelmiş iyi insanlar hayatın kurbanlarıyken biz onlara kötüler...