seven

342 44 12
                                    

Dokuz ay önce

LONDRA

Büyük otelin oldukça lüks olan bar kısmında oturuyordu ikiside. Yan yanaydılar, Chanyeol viski içiyordu, Baekhyun ise kırmızı şarap.

Tüm yaşananları geride bırakıp bu otele girmişcesine gülümsüyorlardı. Chanyeol onun gözlerinin içine baktıkça tüm gerçekleri unutuyordu.

Baekhyun ise, yıllardır ilk kez derin nefesler aldığını hissediyordu.

Chanyeol'un yanında olmak şuan Baekhyun'a iyi geliyordu. Yıllarca bundan kaçmış korkmuştu. Chanyeol'un ona iyi gelmesinden, açılan yararlarını kapamasından korkmuş ondan kaçmıştı.

Chanyeol derin bir nefes verdi, Baekhyun ise çalan şarkıya rağmen bu nefes sesini duydu. Birbirlerine çok yakınlardı. Birbirlerinin nefesini hissedecek kadar yakın.

"Neden hala buradasın?" Diye sordu Baekhyun saniyeler sonra. Dirseğini bara yasladı ve Chanyeol'a biraz daha yaklaştı. "Neden Kore'ye gitmedin?"

Chanyeol yutkundu. Bakışları Baekhyun'un dumanlı gözlerinde gezindi. Sevdiği adam çoktan sarhoş olmuştu. Onun bünyesi hiç bir zaman içkiye dayanıklı olmamıştı zaten.

"Evimizden gidemedim." Chanyeol'un cevabı Baekhyun'un bakışlarını kaçırmasına neden oldu. Sarhoş olmasına rağmen o evden nasıl çıktığını hala dün gibi hatırlıyordu.

Jongin'in yüzüğü takılı olan yüzük parmağı sızladı. Chanyeol'un yüzüğünü çıkarmış, sehpaya bırakıp çıkmıştı.

Eski kıyafetlerini bile yanında götürmemişti. Evliliğine, Chanyeol'a dair her şeyi geride bıraktığına inanmıştı bu sayede.

Ama Baekhyun'la birlikte gelen başka bir şey vardı. Chanyeol'a olan aşkı onu bir an olsun yalnız bırakmamıştı.

Her şeye rağmen bir yerlerde gizlice saklanmaya devam etmişti. Hala Chanyeol'a aşık olmasaydı, şuan onunla birlikte otel odasına doğru gidiyor olmazdı.

Onunla birlikte o odaya girip, Chanyeol onu yatağa yatırdığında onun elini sıkıca tutmaz, gitmesine izin verirdi ama Baekhyun bunları yapmamıştı.

Onun elini sıkıca tutmuş, kendine çekmişti. Dudaklarını dudaklarıyla buluşturmuş, Jongin'e ihanet etmişti.

Chanyeol ise özlemle yanan kalbi ile sevmişti Baekhyun'u tüm gece. Sabahından yatağında yalnız uyandığında ise kendine deliler gibi kızmıştı.

Yıllarca başka birini almamıştı yatağına. Şimdi ise yatak dağınıktı kendisi gibi. Başka birisi ile birlikte olduğunu sanmış Baekhyun'la olan anları hatırlayamamıştı.

İhtimal bile vermemişti buna. Baekhyun'un onu hiç bir zaman affetmeyeceğini düşünüyordu. Baekhyun eşini gerçekten sevdiğini düşünüyordu.

//////////////////////

Günümüz

Chanyeol çalan kapısı ile yavaşça kalktı ayağa. Elindeki kahve kupasını sehpaya bıraktı ve çalan kapıya ilerlemeye başladı.

Yavaşça araladığında gördüğü beden ile sertçe yutkunmuştu. Gelmişti işte. Günlerdir onu görmeye bile hasretti Chanyeol.

Baekhyun'dan bir tepki alabilmek için her şeyi yapacak hale gelmişti. Onu görmek için her şeyi yapabilirdi.

Ona o beşiği yollayarak onu baya kızdırmış gibiydi. Baekhyun'un gözlerinden çıkan öfke alevlerinin başka bir açıklaması olamazdı çünkü.

Baekhyun Chanyeol'un omuzuna sertçe çarptı ve geçti yanından. "Amacın ne senin?" Yüksek, sert sesi ile sorduğu soru neredeyse boş olan bu evde yankılanmıştı.

Fault/ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin