One

909 55 6
                                    

Baekhyun bakışlarını açık gökyüzünde gezdiriyor, huzurla derin nefesler alıyordu. En son kendisini ne zaman bu kadar huzurlu hissetmişti?

Hatırlamıyordu. Ya da hatırlıyordu ama istemiyordu. Ona ait tek bir anı istemiyordu.

Gözlerini kapatıp açtı. Nerede uzandığını bilmediğini fark etti. Neredeydi? Burası neresiydi? Londra mı, yoksa Kore mi?

Kafasının karıştığını hissederek doğruldu. O sırada duydu onun sesini. Yıllardır duymamıştı, unutmuş olması gerekmiyor muydu?

"Güzelim, senin için limonata yaptım!" Bahçeye çıkan kişi ondan başkası değildi. Neden buradaydı? Baekhyun'un gözleri hızla yüzünde gezindi.

Hala kalbini deliler gibi hızlandırıyordu bu yüz.

Chanyeol ona parlayan gözleriyle bakıyor, mutlulukla gülümsüyordu. Kalbinin deliler gibi hızlandığını hissettiği saniyelerde açıldı gözleri Baekhyun'un.

Evinde, Kore'deydi. Eli karnının üzerine gitti. Hafifçe okşadı. Gözlerinin yeniden kapattı ve derin nefesler çekti içine. Kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Neden onu görmüştü? O geride kalmış bir anıdan ibaretti Baekhyun için.

Sonrasında sesleri duydu. Jongin hazırlanıyor olmalıydı. Ağırca doğruldu ve karnının izin verdiği kadarıyla ayağa kalktı.

Banyodan çıkan Jongin Baekhyun'un uyandığını fark ettiğinde hafifçe gülümsedi ve yaklaşıp saçlarına yumuşak bir öpücük verdi. "Günaydın Baek."

Baekhyun iç çekti. Rüyasında hala onu görmek Jongin'e karşı suçluluk duymasına neden oluyordu.

"Günaydın Jongin." Jongin hızla giydi gömleğini. "Bugün çok önemli bir görüşmem var. Eğer olursa, projeme bir yatırımcı bulmuşum demektir."

Baekhyun onun bu heyecanlı haline gülümsedi hafifçe. Yanına gitti ve yakalarını düzeltti. "Başaracaksın. Gör bak, çok iyi bir yatırımcı bulacaksın. Ben sana güveniyorum."

Jongin iç çekti. "Güzelim benim." Baekhyun gözlerini kaçırdı hızla. Çünkü aklına gelen tek şey rüyasında duyduğu Chanyeol'un sesiydi.

Rüyalar ne zamandır bu denli netti?

Jongin evden çıktığında yüzünü yıkadı ve kendisine küçük bir kahvaltı hazırladı. Yardımcısı bugün öğlen gelecekti, onunla birlikte alışverişe çıkmayı planlıyordu.

Ağrıyan beline gitti eli. Bebeği onu biraz yormaya başlamıştı.

Yine de yüzündeki gülümsemeyi bozmadı. Onu rüyasında görmek bile bozamazdı moralini. İç çekti ve Hyorin'in gelmesini bekledi.

Hyorin saat öğlen bire gelirken geldiğinde hızla hazırlandı ve birlikte çıktılar evden. Bu kadın onun yalnızca yardımcısı değil Kore'deki tek dostu olmuştu.

Ah bir de Kyungsoo vardı. Yıllarıdır bitmeyen tek dostluğu.

Birlikte çıktıkları alışverişte doğacak olan bebeği için bir çok şey almıştı Baekhyun. Odasını hazırlıyordu, kendisi boyuyordu her şeyi kendisi hazırlıyordu.

Hyorin sordu. "Bay Kim, emin misiniz beşik almamak konusunda? Çok güzel beşikler var." Baekhyun iç çekti. Aklına, gözünün önüne gelen anılar ile titrek bir nefes verdi.

"Doğduğunda, alacağım dedim Hyorin. Öncesinde değil." Kadın sessizce salladı başını. Baekhyun'un ona göre hep garip inançları olmuştu.

Yola çıktıklarında Hyorin Baekhyun'a döndü. "Bay Kim'in bugün çok önemli bir görüşmesi olduğunu söylemiştiniz. Onun yanına uğrayalım ister misiniz? Hem ona moral olur."

Baekhyun büyük bir gülümseme ile salladı başını. "Haklısın, olur. Güzel olur hatta." Arabayı çalıştırdı ve eşinin kurduğu şirkete doğru sürdü.

Şirketin önüne park ettiğinde derin bir nefes verdi. Havalar ısınmaya başlamıştı ve bu onu resmen yakıyordu. Yakasını çekiştirdi ve indi arabadan.

Hyorin'in verdiği suyu içerken girdi şirketten içeri. Onu gören bir kaç çalışan gülümseyerek selam verirken beklemek için koltuğa oturdu Baekhyun.

Jongin'in işini bölmek istemiyordu. Bekleyebilirdi.

O sırada Jongin'e haber veren bir çalışan ile Jongin hızla dönmüştü karşısındaki yeni ortağına. "Eşim gelmiş, isterseniz sizi tanıştırayım. Onu projemin her bir anında yanımdaydı. Bir çok katkısı var."

Aldığı onay ile hızla aşağıya inmeye başlamıştı Jongin. Hyorin gelen patronunu gördüğünde yavaşça kalktı ayağa.

"Bay kim geliyor." Diye de belirtmişti getirilen soğuk içeceği içen Baekhyun'a. Baekhyun da hyorin'in arkasından kalkarken yavaşça döndü arkasını.

Göz göze geldiği ilk kişi eşiydi. Jongin ona yüzündeki büyük gülümseme ile bakıyordu. Arkasından gelen beden ise, büyük bir özlemle bakıyordu Baekhyun'a.

Şiş karnında, güzel yüzünde gezdirdi bakışlarını Chanyeol. Bu anı hayal etmişti, aylardır ediyordu. Hayal etmek ile yaşamak arasında dağlar gibi bir fark vardı.

Otuzlarında bir adamdı Chanyeol. Dizlerinin titrediğini hissediyordu. Baekhyun ise nefes alamıyordu.

Onun burada ne işi vardı? Bakışları eşine kaydı. Bir umut baktı gözlerinin içine.

"Yeni ortağım, bahsettiğim yatırımcı. Park Chanyeol."

Eeveeet yine diziden esinlenilmiş bir fic dmbdjdy kaç tane ficin var git onlara bölüm yaz demeyin lütfen duramıyorum dkdnkd özledim yeni bir hikayeye başlamayı.

Yeni karakterlerim ve ben hehe

Yeni karakterlerim ve ben hehe

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Fault/ChanbaekWhere stories live. Discover now