Barfiks çubuğundaki ellerimi serbest bırakıp ayaklarımın yerle buluşmasını sağladım. Kollarımın acısıyla yüzümü buruşturdum. Bu sırada diğer binbaşılar da çubukları bırakıp yanıma gelmişler ve tebrik edip gülüşmüşlerdi. Onlarla kısa bir sohbet ettikten sonra alandan dağıldık, askerler de kalabalığı yok etmiş ve gitmişlerdi. Sadece Baekhyun ve birkaç tanesi duruyordu.

Komutanların arasından çıktığımı gören Baek yanıma geldi, beraber takımıma eğitim vereceğim alana doğru gitmeye başladık.

"Çok iyiydin!" dedi. "Ama fazla yorulmuş olmalısın."

"Kolları yoruyor elbet. Neyse, masaj yaparsın, geçer." Gülerek ona döndüm.

"Yaparım tabii. Gün bitiminde beraberiz nasıl olsa."

"Aynen öyle," Göz kırptıktan sonra sırıttım. "Beraberiz nasıl olsa..."

+++

Küçük evimizde, salon girişinin tavana yakın kısmına astığım barfiks çubuğunu tuttum sıkıca. Düzenli nefes alışverişleri yaparken vücudumu kaldırıyordum. Öğlen vakti yapılan eğitimde kendime sinirlenmiştim. Her ne kadar ben kazanmış olsam da bir süreliğine birinciliği Namjoon'a devretmiştim ve bunu kendime yediremiyordum. Her zaman galip olmalıydım, mükemmel hamleler yapmalı ve her açıdan gözde olmalıydım. Tam da bu yüzden, birkaç saniyeliğine yorulup Namjoon'un gerisine düştüğüm için, kendime ceza vermiştim. Asteğmenlerimle olan eğitimim bittiği gibi eve gelmiş ve taktığım barfiks çubuğu üzerinde antrenman yapmaya başlamıştım.

Baekhyun'un birkaç komutanın ağına düşüp gelemediğini düşündüğüm an dış kapı anahtarla açıldı ve birkaç adım sesi duyuldu. Havada asılı bedenimin yanından geçip mutfağa girdi ve bir bardak su içti.

"Zaten yorgun değil misin? Spor yapmayı bırak."

"Hayır," dedim. "Birinin beni geçebileceği kadar salamam kendimi."

"Abartma," dedi ve arkamda durup ellerini sırtıma koydu. "Sonuç olarak sen yendin."

Vücudumu yavaşça aşağı doğru indirdim. "Rahatsız hissettiriyor kısa süreli bir şey olsa bile."

"Saçmalama artık." dedi Baekhyun. Bir anda sırtıma atladı, beyaz elleri barfiks çubuğunda yer edinirken bacaklarını belime doladı. "Kendini yormayı kesene kadar ceza olarak sırtında kalacağım!"

Sağ ayağımın üst kısmı sol ayak bileğimin arka tarafına yapışık bir haldeyken pozisyonumu bozmadım ve gülerek kendimi yukarı çektim -Baek arkamdayken bu biraz daha zordu. "Sen böyle yakınımdayken ne cezası, bir tanem?"

Baekhyun kıkırdadı. Kolları benimkiler gibi hareket ediyordu ama bacakları bana sarılı olduğu için ağırlığının çoğu bendeydi. O sırtımdayken daha fazla çekemeyip pes edeceğimi düşünmüş olacak ki ben sporuma devam ederken bir süre sonra hayal kırıklığıyla yere atladı, yine de beni ikna etmek için önüme geçti ve tatlı bir şekilde konuştu.

"Tamam, yeter bu kadar. Hadi bırak artık."

Onu dinlemeyip hızlı hızlı barfiks çekmeye devam ettim. Baekhyun dikkatimi dağıtmak için komik surat ifadeleri yapıyor, ara sıra dil çıkarıyordu. Verdiğim tek tepki iste gülmekti. Artık ciddi anlamda sinirlendiğini anlamıştım ama umursamadım.

Ellerini belinin iki tarafına koyup derin bir nefes verdi. "Peki, sen kaşındın." Birden pantolonunun fermuarını açtı ve çizgi filmlerde olduğu gibi kendiliğinden yere düşmesini bekledi. Ayaklarını teker teker yukarı kaldırıp pantolondan kurtuldu, boxerını gösterip gülümsedi. "Ta-da!"

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now